Giriş
(11)

Arabanin yagi bitmis

mor oje
Su an gosterge %1’de. Arabayi satmak uzereyim, satmadsn az bucuk kullanicam. Benzinim var. opet’e gitsem benzin almadan yag ekletsem yaparlar mi?
Su an gosterge %1’de. Arabayi satmak uzereyim, satmadsn az bucuk kullanicam. Benzinim var. opet’e gitsem benzin almadan yag ekletsem yaparlar mi?
0
mor oje
(01.02.22)
Göstergeye göre değil. Senelik ya da yaklaşık 12000-15000 km de bir değilmesi lazım.
O dijital gösterge tekrar %100 yapılabilir (sınırlanabilir)
0
Erva
(01.02.22)
Motor yağı dimi?

Yağ değişimi değil üstüne ekletme soruyor arkadaş. Evet benzin istasyonunda yardımcı olurlar. Satın alırsın önce doğru yağı sonra eklerler.

Ama bence git yakındaki bir sanayiye, orada ustadan iste. Daha ucuza gelir.
0
not sure if serious
(01.02.22)
%1 çok absürt geldi bana. yağ yakma veya eksiltme mi yapmış bunu tespit edin önce bence. benzinliğe gidip yağ uyarısı veriyor bi bakabilir misiniz derseniz bakarlar. ona göre de size alacağınız yağ miktarını söylerler(1 lt, 2 lt, 4 lt gibi). %1'e kadar geldiyse başka bir sıkıntı olabilir ama. yağ kaçağı vs de olabilir bence ucuza kaçmadan bi ustaya gidin sonra canınız yanabilir.
0
golgi aygıtı
(01.02.22)
%1 değeri aracın bakım aralığına göre 10 bin veya 15 bin km için ölçülen değişim değer oranı. Yani aracın %1 yağı kalmamış, aracın yağ değişim zamanı gelmiş. Yapılması gereken yağ eklemek değil yağın tamamen değişmesi. Yağ eksikliği durumunda araçlar farklı bir uyarı verir.
0
Abdurrahman
(01.02.22)
araba yağ eksiltirse motor gider. sanayide herhangi bir yağ satana git üstüne koydur sıkıntı olmaz. motor eğer yağ eksiltiyorsa motoru eline alırsın dikkat.
0
mikahakkinen
(01.02.22)
Araç bir süredir stop halinde ve düz bir zemindeyken kaputu açıp yağ çubuğunu çekin, bir bez ya da kağıt havluya çubuğu silin.

Tekrar takın ve tekrar geri çekin, çubuğun ucunda bir gösterge olur min-max diye seviyeler belirlidir.

Seviyenin ortalarda olduğuna emin olun, Minimum seviyeye yakın da olabilir.

Yağ Minimum seviyede veya daha az ise mutlaka ekleme yapın, aracı satarken de yağ değişmesi gerektiğini söyleyin.
0
John Bloor
(01.02.22)
aracı çalıştırmayın. @John Bloor'un dediğini yapın. aynı zamanda yerde yağ görüyor musunuz ıslak? kaçak mı var? arabayı satmak üzereyken motoru yemeyin. araçta yağ yoksa benzinliğe bile gitmeyin araba ile.
0
ykyt
(01.02.22)
Kacak yok aslinda, yilda 1 degistiriyorum yagi, yillik bakim yaptirmadim o yuzden zamani geldi. Cok mantikli ve duzgun/asamali bir azalma oldu. Kacak yok yani. Sadece degistirtmem gerekiyor.
0
🌸mor oje
(01.02.22)
satamadan bir arıza yaşarsan sonra arabayı değerinin çok daha altına satmak zorunda kalırsın. 150-200 liradan kaçmazdım ben olsam.
0
roket adam
(01.02.22)
Yağ değişilmi pahalı bir şey değil, değişimi yaptırın. Kafanız rahat olsun. Ona verdiğiniz parayı da satarken üstüne eklersiniz.

Eğer yağ az ya da çok eksiliyorsa büyük bir probleminiz var.
0
kaptankedi
(01.02.22)
Kaçak yoktur ama o model kronik yağ yakan bir motora sahiptir, git gide azalır yağ yandıkça, sıkıntı büyür.

Manuel olarak yağı kontrol edin, gerekirse ekleyin.
0
John Bloor
(01.02.22)
(3)

Contractor olarak yurt dışına iş yapmak 2 (bu başka)

seen sea
Contractor olarak yurt dışına iş yapacağım ama benden fatura isteniyor. Nasıl ilerlemeliyim? Şahıs şirketi kurup fatura keserek, yurt dışı yazılım ihracatı gibi vergi avantajlarını mı değerlendirmeliyim? Daha buralarda hazır word şablonlarından bir fatura çıkar gönder, nasıl olsa yurt dışından buras
Contractor olarak yurt dışına iş yapacağım ama benden fatura isteniyor. Nasıl ilerlemeliyim?

Şahıs şirketi kurup fatura keserek, yurt dışı yazılım ihracatı gibi vergi avantajlarını mı değerlendirmeliyim? Daha buralarda hazır word şablonlarından bir fatura çıkar gönder, nasıl olsa yurt dışından burası takip edilemiyor diyenler olmuştu. Bu şekilde yapılabilir mi?

Fatura istenmesi durumunda bu gelir beyan edilmeli mi? Siz nasıl yapıyorsunuz?

rimuut, upwork gibi siteler ile fatura kesince yine Türkiyede gelir beyanında bulunmam gerekiyor mu?

Yurt dışındaki parayı Türkiyeye en az kayıpla hangi yöntemle aktarıyorsunuz? (enparaya swift, wise, payoneer vb.)
0
seen sea
(01.02.22)
Merhaba,

benim iş yaptığım şirket şurayı kullandırıyor bana ;

invoicely.com

aslına bakarsan hikayeden fatura. bir değeri yok :)

wise ile parayı aktarıyorum. beyanda falan bulunmuyorum. zaten aldığım 4 kuruş onunda yarısını devlete vermek istemiyorum.
0
delidir yakalayin
(01.02.22)
kafana göre word'de fatura oluşturup da yollayabilirsin tabi, karşı taraf gidip onu araştırmaz. ama işin sonunda para tr'deki hesabına yatacak, ileride maliye denetimi olduğunda gelip tek hesaptan düzenli para girişi var o parayı nereden buldun diyecekler, geçmişe dönük vergileri faiziyle alacaklar ve işlem başına da ciddi bir ceza kesecekler. (işlem başına demek şu demek, her para transferi için bi ton ceza gelecek) internette bu konudaki mağdurları araştırabilirsin.

düzgün bir muhasebeci ya da mukellef.co tarzı yerlerle görüş ve işi kitabına uygun yap derim. bir sürü istisna var zaten yurtdışına yazılım - danışmanlık işi yapmakta.
0
roket adam
(01.02.22)
roketadam+1 —hiçbir şey olmasa, şahıs firmalarında grafik tasarım, yazılım vs. gibi beyin gücüyle yapılan işlerde %50 vergi muafiyeti var. 3 gün sonra ceza gelirse üzülürsün, indirimli vergini güzel güzel öde. kafan rahat olsun.
0
kaptankedi
(01.02.22)
(4)

su geçirmeyen telefon kılıfı

roket adam
deniz kenarında bazen telefonu vs çantada bırakmak problem oluyor malum fiyatlar epey arttı. şu tarz bir kılıfla denize girmek mantıklı mı sizce? Spigen Universal (Tüm Cihazlarla Uyumlu) IPX8 Sertifikalı Su Geçirmez Kılıf Crystal Clear - 000EM20923https://www.hepsiburada.com/spigen-universal-tm-ciha
deniz kenarında bazen telefonu vs çantada bırakmak problem oluyor malum fiyatlar epey arttı. şu tarz bir kılıfla denize girmek mantıklı mı sizce?

Spigen Universal (Tüm Cihazlarla Uyumlu) IPX8 Sertifikalı Su Geçirmez Kılıf Crystal Clear - 000EM20923
www.hepsiburada.com
0
roket adam
(31.01.22)
Boşa para vermiş olursun. Onunla denize girilmez. Denedim.
0
gabe h coud
(01.02.22)
Dry bag denen çantalar var açık deniz yüzücülerinin kullandığı, genelde turuncu renk, içine telefon, anahtar koyabiliyorsun sonra çantayı balon gibi şişirip beline bağlıyorsun o da seninle birlikte suda yüzüyor

youtu.be
youtu.be
0
freebird5406_2
(01.02.22)
Decathlondan almıştım ben, su içinde video fotoğraf vs için çok iyi ama yüzmenizi engeller. Suyun içinde takılayım vs. yeterli diyorsanız tabii ki casual şekilde yüzülüyor bunla ama değmez bence.
0
aguen
(01.02.22)
Link verdiğim Spigen kılıfı aldım, denize girdim, mağara yüzüş aktivitemiz vardı onda da iş gördü. Bir sıkıntı çıkmadı açıkçası, içeri de kesinlikle su almıyor. Hatta paralarımı kartımı falan da koydum içine.
0
🌸roket adam
(20.02.22)
(9)

Bal

amsterdam otlu sigarası
Süpermarketlerde satılan, güvenilir ve fiyatı en uygun bal sizce hangisi? Market ve ürün adı yazarsanız sevinirim.
Süpermarketlerde satılan, güvenilir ve fiyatı en uygun bal sizce hangisi?

Market ve ürün adı yazarsanız sevinirim.
0
amsterdam otlu sigarası
(31.01.22)
balparmak yayla ve ova, amazon’dan alıyorum 75 tl sanırım 800 gramı.
0
roket adam
(31.01.22)
Balparmak - hipermarketlerde var.
0
blackidom
(31.01.22)
Balparmak demeye gelmiştim :)
0
dreamnesiac
(01.02.22)
Süpermarket olarak Balparmak.

Ama internetten sipariş gönderenlerden Eğriçayır üzerine tanımam. Sitesini açınca anlayacaksınız, biz propolis, bal, arı ürünlerini oradan alıyorduk.
0
helena
(01.02.22)
cityfarm
0
Mistyimage
(01.02.22)
Anavarza
0
tss
(01.02.22)
Balparmak en meshur bal sadece. Guvenilirden kastiniz saglikli ise balparmagin rakiplerinden farki yok. Buyuk ve guclu bi firma. Urunleri organik degil.
Cevap egricayir.
0
halk
(01.02.22)
metroda sakarkaya diye bi marka var onu alıyorum 1,400grlık 56lira
0
astronom bey
(01.02.22)
Balparmak. Pahalıdır evet. Lakin kimse gerçek balı ucuza yiyemez.
0
el conquerador
(01.02.22)
(17)

Zam Oranı Üzdü

auroraaurora
%33 yapıldı. Resmî enflasyonun bile altında olması canımı çok sıktı. Şirkette işler iyi, oldukça büyük bir gruba bağlı büyük bir firma. Harıl harıl iş ilanlarına bakmaya başladım. Niye bu kadar az diye de soramadım. Üzülmekte haksız mıyım? Geçen yıldan daha az kazanacağım anlamına gelmiyor mu bu? Ş
%33 yapıldı. Resmî enflasyonun bile altında olması canımı çok sıktı. Şirkette işler iyi, oldukça büyük bir gruba bağlı büyük bir firma. Harıl harıl iş ilanlarına bakmaya başladım. Niye bu kadar az diye de soramadım. Üzülmekte haksız mıyım? Geçen yıldan daha az kazanacağım anlamına gelmiyor mu bu? Şimdi ben başka iş bulup gitsem para için gitti, sadakat yok bıdı bıdı der bunlar.
0
auroraaurora
(31.01.22)
Arkanızdan ne dediklerinin hiçbir önemi yok. Üzülmekte haklısınız
0
mezarkabul
(31.01.22)
profesyonel hayat, arkandan kim konuşursa boş konuşur. O kadar kurumsal şirket gördüm ki çalışanı sağlık veya ailevi sebeplerden zor durumda kalında kapı önüne koyan veya maaşını kesen. nerdeydi hani sadakat. işten çıkartsa diyelim nerede sadakat. o işe girdiğin gibi istifa edip çıkmakta hakkın.
0
hlt1985
(31.01.22)
bunlar seni çocukken ormandan kurtarmış, yaralarını tedavi etmiş, ölüm döşeğindeyken ulu mavi dağlardan şifalı su getirip seni yeniden diriltmiş 20.000 yıllık kutsal bir grup mu?

para için gitti, sadakat yok ne demek?

herhalde para neredeyse oraya gideceksin. takılma bu duygu sömürülerine.
0
duyurukullanıcısı
(31.01.22)
Yöneticim mezuniyetinden beri bu grupta çalıştığı için kafa bu. İş görüşmesinde gündeme gelmişti hatta. Ben sık iş değiştirdim şimdiye kadar, ama para için değil.
Çalışanı kolay kolay yarı yolda bırakacak bir yer değil. Tek artısı firmanın prestiji ve güven duygusu. Ama ayıp ya bu zam oranı. :(
0
🌸auroraaurora
(31.01.22)
sadakat bana saçma geliyor iş hayatında. daha iyi şartlar varken neden daha kötü şartlarda çalışayım?
maaş da en önemli şartlardan biri bence.

insanlar her şeyden memnun olmasına rağmen maaş yüzünden iş değiştirebiliyor. bu işverenin sorunudur işçinin değil.
0
jack lupino
(31.01.22)
Maaştan ayrı olarak iş yerinde başka bir sorun yoksa iyi düşünün ayrılmayı.
Biraz üst bir maaşa gittiği yerde başına farklı sıkıntılar alan insanlar da yok değil.

İş yerinde sadakat konusu da personele verilen değere bağlı olarak düşülmelidir.
Yoksa her toplantıda söylenen :bir bir aileyiz.. sözünün konu para olduğunda çoğu zaman uygulamada
yeri yoktur.
İş yerleri için alışkanlıktır birilerinin gidip gelmesine.
0
Erva
(31.01.22)
evet üzülmekte haklısınız. günümüz şartlarında çok az bir zam oranı. ben de iş aramaya başlardım bir yandan. sonuçta para kazanmak için günümüzün 8-9 saatini bir yerde geçiriyoruz, tabii ki yapmaları gereken en önemli şeyi, hakkaniyetli bir maaş vermeyi tercih etmiyorsa şirket, başka bir yere gitmek en mantıklı şey. bunun sadakatle alakası yok.

asıl ben gittikten sonra konuşurdum şirketin arkasından, çalışanına 33% zam yapmayı reva gören bir şirket diye, etrafımdakileri uyarırdım vs.
0
king lizard
(31.01.22)
niye bu kadar az diye soramadığınız sürece pazar değerinin altında maaş ve zam almaya devam edeceksiniz.
para için iş değiştirmek de dünyanın en mantıklı şeyi. sadakatla falan alakası yok. sadakat sevgiliyle eşle olur şirketle olmaz.
0
roket adam
(31.01.22)
enflasyon desteği vs yapılmış mıydı yakın zamanda? yapılmamış ise düşük kalmış denilebilir
fakat bazı şirketler mesela benimki kasım ve ocak aylarında enflasyon desteği yaptı ve bu destekler yıllık maaş zammından düşürülecek dediler
0
megacracker
(31.01.22)
Ben toplamda 15000 kişinin çalıştığı birçok ülkede ofisleri olan uluslararası bir firmada çalışıyorum. Sana yazılı olmayan kurallarımızı söyleyeyim istersen:

-Ağlayan, şikayet eden, patrona yakın olan her zaman daha yüksek zam alır.
-Şirkete yeni giren aynı seviyedeki eski elemana göre mutlaka daha yüksek maaşla işe başlar.
-Şirketin verdiği zamma razı olmaktansa işten çıkıp tekrardan girmek seviye ve maaş açısından niyeyse daha avantajlıdır.

Ayrıca patronların çiğ insanlarsa sen ağzınla kuş tutsan da zaten arkandan öyle ya da böyle laf sokarlar. Sen ne olursa olsun kendi yararına olan şekilde karar vermelisin.
0
trixi
(31.01.22)
Yıl içinde iyileştirme olmadı, önümüzdeki yıl da olmaz. 1 maaş fazladan verdiler ciro hedefinin üzerine çıkıldığı için.
Evime yürüme mesafesinde, 18.15’te evde oluyorum. Rahatım yerinde. Ama orana takmış durumdayım.
0
🌸auroraaurora
(31.01.22)
gidip konuş. enflasyon 36 iken 33 zam nedir uleyn diye bağır. hatta bekle perşembe günü ocak enflasyonu açıklansın. onunla beraber yıllık enflasyon aşağı yukarı 45 olacak. o zaman gidip 33'ün 45'e tamamlanmasını talep ediyorum de
0
avatar is back
(31.01.22)
Panik yapmayın, ve acele etmeyin.

Mevcut ekonomik durumda hiçbir kişi ya da kurum bırakın önümüzdeki 12 ayı, önümüzdeki ay ne olacağını kestiremiyor. Bu yüzden çalıştığınız *köklü* kurum temkinli olmayı seçmiştir. Zaten şimdiye kadar temkinli adımlar atmışlar ki, *köklü* bir kurum olmayı başarmışlar.

Elbette emeğinizi yok yere vermek istemezsiniz ama şu an hemen iş aramaya koyulmayın. Özellikle de bu kurumda çalışma süreniz 2 yılın altındaysa. Daha önce sık iş değiştirdiğinizden bahsetmişsiniz; bir parça bir yerlerde kalıcı olmak CV'de çok daha iyidir. Size daha kazançlı işler getirir.

Kurum, işler yolunda gitmeye devam ederse muhtemelen yıl ortasında (enflasyon yüksek olarak devam edeceğinden) bir güncelleme yapma yoluna gidebilir.

Gitmese bile, ve ayrılmayı kafanıza koyduysanız da 2 ay kadar sabredin. Daha sakin kafayla opsiyonlarınızı daha iyi değerlendirirsiniz.

Ve bunun için kendinizi üzmenize hiç gerek yok.


-Bir parça da sadakat konusunda eyyorlayayım; bazı kurumlar sadakati ciddi şekilde ödüllendiriyor, uzun süre çalıştığınız vakit farklı avantajları olabiliyor. Uzun süredir çalışanları terfi ettirmeyi tercih ediyorlar vs. Her zaman kötü olmayabilir.

Tersi şirkette de çalıştım, sadakat ve çok çalışmanın kıymetini bilmeyen de çok.

Çalışılan yer güven veriyorsa, çalışma ortamında mobing vs. yoksa, sadece para için %10 ya da %15 daha fazla ödeyen bir yere geçmenizi önermem. Onun yerine, madem piyasada bilinen de bir yer kendinizi geliştirmeye odaklanmak uzun vadede daha kazançlı olur.
0
kaptankedi
(31.01.22)
iş aramaya başlayın görüşmelere gidin. iş değiştirmeseniz bu sizi kendi işinizle ilgili güncel tutacaktır, piyasadaki rakamları da görmüş olursunuz.
ayrıca iyi bir teklif alıp şirketinize bunu götürebilirsiniz. eğer onlar çok sadakatlı ise size karşı teklif yapacaklardır sizi kaybetmemek için.

(bkz: counteroffer)
0
nuisance
(31.01.22)
kaptankedi+1

Hakkını ara ama fevri davranma.
0
trixi
(31.01.22)
kaptankedi+1

kesinlikle bu oranın sebebini sorun, enflasyonun altında olmasının mantıklı bir açıklaması olup olmadığını öğrenmek hakkınız. fevri olmaya gerek yok ancak sorguladığınızı fark etmeliler.
0
ayin yazari
(31.01.22)
Sadakatten bahsedilmesi için önce minimum düzeyde gereklilikler yerine getirilmeli, yoksa o iş sadakat değil sömürü oluyor. resmi enflasyondan düşük zam açık şekilde daha iyisini bulabiliyorsan git demektir. Siz de daha iyisini bulabildiğiniz anda durmayın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(31.01.22)
(16)

200k ev kredisi çekmek mi, alamancı akrabadan euro ile borç almak mı?

ananiyimioguz
Şimdi bana yaklaşık 200k nakit lazım. 250 de elde var, ev alacağız.Bu 200k yı bankadan çekip 4 yılda ödemek istersem 270k olarak ödemem gerekiyor. Hadi belki dosya masrafıydı sigortasıydı falan 300k diyelim. Yani paranın %50si kadar bir masrafım olacak.Fakat hiç faiz ödemeden, direkt bir akrabamızda
Şimdi bana yaklaşık 200k nakit lazım. 250 de elde var, ev alacağız.

Bu 200k yı bankadan çekip 4 yılda ödemek istersem 270k olarak ödemem gerekiyor. Hadi belki dosya masrafıydı sigortasıydı falan 300k diyelim. Yani paranın %50si kadar bir masrafım olacak.

Fakat hiç faiz ödemeden, direkt bir akrabamızdan 13bin euro alsak ona da ödeme yapabiliriz.

Yalnız sıkıntı şu, euro sabit kalsa kesinlikle akrabadan almak çok mantıklı ama şu an 15 olan euro'nun 4 sene sonra 30-40 olmayacağının bir garantisi yok çünkü borcunu euro olarak isteyecek.

%50 masraftan kaçarken %100-200 masrafa girmek var.

Gerçi ödedikçe de biraz borcumuz azalacak ama.. belki en iyi ihtimalle aynı hesaba gelir banka kredisi ile.

Siz olsanız hangini tercih ederdiniz, tl ile borçlanmayı mı?
0
ananiyimioguz
(30.01.22)
Şu süreçte dövizle borçlanmak aşırı derecede korkutucu geliyor bana.
0
msb
(30.01.22)
Akrabadan niye euro olarak borç alıyorsunuz ki? Direkt 200 bin lira borç alın. TL'ye dönüştürüp size versin. Siz de TL olarak ödeyin.
0
dissendium
(30.01.22)
kredi çek tabii ki, kazancın euro değilse kesinlikle döviz borca girme zaten.
0
roket adam
(30.01.22)
tl ile bankaya borçlanmak en mantıklısı. yüzde 50 gözünüzü korkutmasın, zaten enflasyonla yılda en az %30 eriyecek borcunuz.
0
golgi aygıtı
(30.01.22)
Tabii ki kredi, şu ortamda dövizin stabil kalma ihtimalini bırakın stabil olarak artma imkanı var mı?
0
gmzo
(30.01.22)
asla ama asla dövizle borca girme bu dönemde.
0
a darkness coming
(30.01.22)
kredi+1

akrabanizin TL olarak borc vermek isteyecegini hic sanmam. ben olsam ben de vermem kardesim olmadigi surece.
0
supergirl
(30.01.22)
Doviz borclanan insanda deli cesareti olmali. Birak döviz borclanmayi, bunun aklindan gecirmek bile normal değil şaşırdım doğrusu.
0
stavro
(30.01.22)
Kredi +1
0
Lucidream
(30.01.22)
sabit faizli tl kredi kullanmak bu enflasyonist ortamda bedava para gibi bir şey. euro borçla karşılaştırmak bile hata.
0
nuisance
(30.01.22)
Akraba ile kötü olmak için ideal senaryo. Uzun vadeli kredi çekerseniz taksitler enflasyona göre eriyecek (Sizin gelirinizin en az enflasyon oranında artacağını varsayıyoruz tabi)

Ama Euro borçlanırsanız Euro en az enflasyon oranında artacaktır, bu durumda en iyi ihtimalle aldığınız Euro'nun 4 ödeme anındaki TL değerini ödersiniz ve geliriniz de aynı oranda arttıysa bir kaybınız olmaz (Ki bence bu da kredinin toplam maliyetine yaklaşır). Ama Euro patlarsa sizin hesaplar da şaşar.
0
salihdt
(31.01.22)
kredi +1
ev/araba alirken kendi yaginda kavrulacaksin, akrabaya falan bulasmamak lazim.
bana turk lirasi borc verse ve tekrar turk lirasi bile istese, %0 faiz yeterki isin gorulsun bile dese tesekkurler kalsin derim.
0
cooperr
(31.01.22)
Cooperr +1

Birisinin kredi alabildiği durumlarda şahıslardan borç alması doğru değil artık. Birilerinden borç alma dönemi geçti artık.

Bankadan borç aldığında kimseye mahçup da olmuyorsun hem.
0
mezarkabul
(31.01.22)
daha geçen gün bddk bankalara stres testlerini yapabilmeleri için senaryolar gönderdi. "aşırı olumsuz" senaryoya göre 2024 sonu USD kuru 31 görünüyordu. "normal" senaryoda ise 17.5 USD kuru. yani en normal senaryoda dahi 30% artış bekleniyor 2024 sonu için. sizin kredi 2025 sonuna kadar. bunu da geçtim, siz USD değil EUR borç alacaksınız. buradan da maliyetiniz artar bir miktar.

ben olsam düşünmeden kredi çekerdim 1 yıldan uzun vadeli her şey için.
0
posthuman
(31.01.22)
değil akraba, babamdan bile euro borç almazdım bu süreçte.
banka pahalı görünebilir ama en azından öngörülebilir olduğu için aslında ucuz bile.

bir süredir dolar 14,5 bandında. volatil olmasına alışmıştık şuan sabit kalması bile bir garip. bir süre sonra ne olacağı belli değil.
0
dahinnotha
(31.01.22)
Tamamdır, dediğiniz gibi TL bile olsa, 0 faizsiz bile verse akrabadan borçlanmamak daha iyi gibi ne olur ne olmaz.

4 sene de değil 10 sene çekeyim ben hatta aya çok düşmesin, zaman geçtikçe koymaz zaten. TL borçlanmak kadar karlı bir şey yok gibi.

İlk defa bu tarz bir borca gireceğim de tecrübem yok ondan sordum yoksa belki düşünmek bile hata diğer ihtimalleri. Ben taksit bile yapmayan bir insandım, ahmaklıkmış onu anlıyorum :(
0
🌸ananiyimioguz
(31.01.22)
(12)

Herkes 20-30 bin lira mı maaş alıyor?

deveyidiken
İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu
İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.

Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu diyelim, bu pahalılıkta nasıl hayatta kalıyorlar?

Şu an kazandığım parayı göz önüne alınca ben simsiyah bir gelecek görüyorum. Bu ülke hiçbir zaman mükemmel bir yer olmadı belki ama şu son zamanlardaki pahalılık açıklanamaz bir boyutta bence.
0
deveyidiken
(30.01.22)
ülkenin yarısı asgari ücretle geçiniyor ne 20-30 bini? ekşi'dekiler ülkenin en eğitimli kesimi olduğu için oralarda bu civarı kazanan pek çok kişi var ama bunlar ülkenin %2-3'ü falandır anca.

dediğiniz gibi son olaylarla artık ekonomik felaket bambaşka bir boyuta ulaştı. insanlar her şeylerinden kısarak yaşıyorlar. artık 3 öğün yerine 2 öğün yiyeceğim diyenler falan var. böyle yaşıyoruz işte. hatta ortalama türk vatandaşı olarak yaşamıyoruz, sadece hayatta kalıyoruz. kirayı öde, temel gıda maddelerini al tamam bitti. sonraki ay tekrar et. çıkıp dışarda yiyeyim yok, bir yerde bir şey içeyim yok, şuraya gidip gezeyim yok, şu ayakkabıyı beğendim alayım yok...
0
rose parks
(30.01.22)
Olağan üstü pahalılık dalgası henüz 2-3 aylık bir olay, şu anda şok sürecinde herkes hayret etmekle meşgul, bütçeleri sarstı ama yıkmadı, yıkılacak ama er geç. Elbette 20-30 bin üzeri kazanan kitle yüzdelik olarak ufak bir kesim.
0
msb
(30.01.22)
esnaflar falan güzel kazanıyor. milyon tane esnaf var ülkenin dört bi yanında. hepsinin durumu iyi diyemeyiz ama istanbulda fena sayılmayacak dükkanı olan adamlar zaten sağlam kazanıyor. sanayideki en niteliksiz işi yapan adam bile aylık 15bin görünce bu ne lan deiyp ağlıyor. eleman tanıyorum mesela sadece lastik değiştiriyor 20bin kazanıyor.

maaşlılar harici çok güzel kazanıyor. maaşlıların durumu iyi değil
0
avatar is back
(30.01.22)
2 sene önce istanbulda kozyatağı civarı kirada oturuyordum. Pandemi başladı. Evden çalışmaya başladık, evi kapatıp memlekete geldim.

Şimdi yeniden ofiase dönüş süreci var.
Tuzlada fln ev tutacağım sanırım. Her türlü muhtemelen maaşımın yarısı sadece barınmaya gidecek kira, aidat, farura vs. Mutfağı katmadım daha.

Ben bu şekilde tek başıma yaşarım yaşamasına da, insan gelecek kuramıyor. Ne bileyim evlenemiyor, ev dizemiyor, çocuk yapamaıyor vs. Bu çok koyuyor.

O simsiyah geleceği gördüğüm için, hayatıma yalnız devam etmeye karar verdim ben mesela. Kimseyi bir bilinmezliğe çekmeye hakkım yok.

Edit. Ekleyeyim, 2 sene ömce aynı zamanda düzenli spor salonuna gidiyor, birkaç hobime para harcıyor, giyim kuşamıma önem veriyor, kardeşime her ay sabit harçlık veriyordum.
0
saturn
(30.01.22)
Geleceğe dair öncelikleri erteledik, belki evlenip çoluk çocuğa karışacakken şimdi tek derdimiz günümüzü kurtarmak. Zorda kalmamak için büyük harcamalar yapmamak. Araç alacakken kafamızı sokacak bir ev almayı planlamak vs.
0
olaylar olaylar
(30.01.22)
görece yüksek bir maaş almama rağmen, tuzla'da oturuyorum, dışarı çıkmalarım azaldı. araba ya da ev alma hayalim bile yok bu ekonomik durumda.
0
a darkness coming
(30.01.22)
standart bir memur karı koca en vasıfsız insanlar olup kpss kasıp öğretmen olsalar evlerine 13-14 bin lira para giriyor ek ders vs ücretleri hariç. 14 binin 6-7’siini kiraya kolaylıkla verirsin. bu tarz milyonlarca insan var. çok zengin olmana gerek yok yani 7 bin kira için.
0
roket adam
(30.01.22)
Kira+depozit+emlakçı parası 20 bin tl'yi geçiyor şu an. Biraz da taşınırken masraf olsa 30 bin tl'yi bulur. Eşyası olmayan biri için 40 bin tl gerekir. 20 bin tl kazanan birinin 2 maaşı kadar masraf olur ilk etapta.

Evine 14 bin TL para giren biri 7 bin kira ödeyemez. Sadece faturalar ve yol masrafı aylık 2500 civarı tutar. Geri kalan parayla da ancak doyarlar. Artık çift maaş öğretmen olma durumu da çözüm değil. Çocukları da varsa geçinmek imkansız.
0
antropolog
(30.01.22)
Herkes de o evlerde oturmuyor zaten. Sen kendi aradigin kriterlerde evlere bakıyorsun ve 5-6binden asagi düzgün ev yok diyorsun. Digerlerine ev demiyorsun ama baskasi ev diyor demek istedigim bu. Dolasiyla 2 bine de oturan var 6-7bine de. Adamlar parasına gore ev tutuyor.

Duzgun ev 5-6binden asagi yok ve adamin da boyle bir kirayi odeyecek durumu yoksa duzgun olmayan evde oturuyor bu kadar basit. Ben burada oturmam deme luksu yok adamın.

Bunun dışında kari koca çalışan bir suru insan var. Vasif gerektiren işlerde calisan kari koca toplam maasiyla ödüyorlar bu masrafı. 8-10bin alan karı koca 5-6bini kiraya verip kalan miktarla bir şekilde geciniyorlar iste.
0
stavro
(30.01.22)
İstanbul’da yaşamıyorum ama ben de o simsiyah geleceği görüyorum. Kira, faturalar, ulaşım tüm maaşımı kaplıyor kuruş artıramıyorum. Arabam yok, almam da imkansız görünüyor artık ne yazık ki.
Bir şeyler düzelene kadar aynen bu şekilde devam etmeyi planlıyorum. Hiç alışveriş yapmadan(yeme-içme dışında) ve keyfi olarak dışarda ayda max 2-3 sefer yeme-içmeyle devam edeceğim gittiği yere kadar.
0
megalomaniac
(30.01.22)
cevremde kendi evinde yasayan / evli olan tanidigim bir cok kisinin zaman icinde daha yakindan tanidikca ciddi aile yardimi aldiklarini goruyorum. bu bugun krizle olan bir sey degil, son 10 yilda gozlemledigim bir sey. daha once de vardir muhakkak bilmiyorum, dikkat ettigim bu kadar.

mesela biri bakiyorum merkezi bir semtte yasiyor ama oranin kirasini vs kaldirip da uzerine yasayacak bir is yapmiyor benim gozumde. luks yasamdan falan bahsetmiyorum, gayet alt-orta direk hayati yasiyor ama evi guzel yerde mesela. zaman geciyor ogreniyorum ki kirasini babasi oduyormus, odesin, istesem benim babam da oder yani benim gozumde kucultucu bir sey falan degil ama bu gizem oyle cozulmus oluyor.

daha gecen farkettigim mesela bir tanidik bosandi, bir kac ay sonra ev aldi. orta-ust bir isi var, biriktirmis krediye girmis herhalde dedim. meger ailesi almis direk. ve hatta evliyken kiralarinin yarisini kiz tarafi yarisini erkek tarafi ailesi oduyormus. kirada oturan arabali cocuksuz normal bir ciftlerdi. arada eglenceleri falan var, luks bir sey yok. normal hayat ama maddi sikintilari oldugunu gormedim. ortaya cikiyor ki yine aile destekliyor.

boyle 10+ ornek gormusumdur yakin cevrede son bir kac yilda - ben bu destegin sadece ekstrem durumlarda oldugunu (is kaybedilir kira odenemez vs.) dusunuyordum ondan surpriz oldu. demek ki dusundugumden daha yaygin. bahsettigim aileler (destek olan ana babalar) de oyle zengin aileler falan degiller, orta direk emekliler falan. bir sekilde bir birikim yapmislar oradan harciyorlar cocuklara.

tabii herkesin boyle bir durumu yok o yuzden bu olaya uyanmayan kisilere (benim gibi) gizemli gelebilir.
0
robokot
(31.01.22)
ilizyon hocam. herkes kendisinin veya ailesinin eski birikimini parçalıyor.
halamın 3 çoçuğu var 3üne de sıfır araba alındı.
kuzenler doktor bu arada.
her sene iphone u anaları alıyor :)
daha torunlar okula falan gitmiyor bu arada sadece istanbul’da yaşam pahalı diye. karı koca doktor yeni klinik açaçak eski aldıkları arsayı satıyorlar,
dışardan bakan oo altında sıfır araba, yeni klinik açıyor, yeni iphone halbuki torunların doğum gününde altın takılıyor harcasınlar diye.
0
gatherer
(31.01.22)
(3)

Telefonumu değiştireceğim

naksidil
iPhone almak o kadar para gömmek mantıklı değil mi şu an. 18-20bin arası bi paradan bahsediyorum.
iPhone almak o kadar para gömmek mantıklı değil mi şu an. 18-20bin arası bi paradan bahsediyorum.
0
naksidil
(30.01.22)
O kadar para vermek bence mantıklı değil ama kamerası için verirdim ben olsam. Başka bir şey için değil. Özelliklerinin hakkını vereceksiniz alabilirsiniz.
0
dissendium
(30.01.22)
sadece kamerası için bir iphone 12 ya da 13üm olmasını isterdim ama paraya kıyıp alamıyorum ve telefonumu da alalı daha 2 sene olduğundan almıyorum.

İphone 13 128gb 15k küsürlerde şu an. Maaşın 10k ve üzeriyse al gitsin.
0
mg3929
(30.01.22)
bu para sana batacaksa alma tabii ki, ama paran varsa en temizi bu. çok iyi cihazlar.
0
roket adam
(31.01.22)
(3)

robot süpürge önerisi

avatar is back
24 saat içinde netten alıp haftaiçinde elimde olması gerekiyor. biraz bakmak istedim altından kalkamadım. çok ama çok fazla marka ve modelleri var. şayomi anker falan baktım. fiyatlar da acayip dengesiz, daha güçlü olup daha ucuz olması gibi.direkt bir kaç model verip bunlara bak derseniz memnun olu
24 saat içinde netten alıp haftaiçinde elimde olması gerekiyor. biraz bakmak istedim altından kalkamadım. çok ama çok fazla marka ve modelleri var. şayomi anker falan baktım. fiyatlar da acayip dengesiz, daha güçlü olup daha ucuz olması gibi.

direkt bir kaç model verip bunlara bak derseniz memnun olurum.

bütçe: 3-4bin. 4,5'a kadar da çıkarım (gelmiş geçmiş en iyisi 5bin, al onu der iseniz ona da çıkarım mecbur ama aşırı tatmin etmeyecekse 4 civarı düşünüyorum)
0
avatar is back
(30.01.22)
sahip olmayıp da konuyu sürekli okuyan birisi olarak cevap vereyim.
3-5 bin liralık süpürgeler artık o fiyata değiller.

Ucuzu: Mi Vacuum Mop Pro
Herkesin fiyat/performans olarak en beğendiği: Roborock s5 Max
Biraz daha para harcayalım, daha da güzel olsun: Roborock s7 Max
0
michael_knight
(30.01.22)
360 s7 de olabilir.

360 s10 3-4 ay once dediginiz araliktaydi ama artik o aralikta dusundugunuz modeller kalmadi. 7-8 oldu hepsi.
0
brkylmz
(30.01.22)
mi vac mop pro fazlasıyla iş görüyor
0
roket adam
(30.01.22)
(7)

Alkolle beraber bastıran uyku yaşlanma belirtisi mi?

Bruce
Eskiden alkol tükettikçe kaynağı belli olmayan gubidik bir enerjim olurdu. Son bikaç senedir sızıp kalıyorum.Öyle yüksek miktarlar da değil, 3 bira 3 kadeh şarap, viski vs.Hafif çakırkeyf hale gelince müzik açar moda girerdim ya da yanımdakilerle sohbet ederdim, şimdi çakır hale gelmeden uykuya doğr
Eskiden alkol tükettikçe kaynağı belli olmayan gubidik bir enerjim olurdu. Son bikaç senedir sızıp kalıyorum.

Öyle yüksek miktarlar da değil, 3 bira 3 kadeh şarap, viski vs.
Hafif çakırkeyf hale gelince müzik açar moda girerdim ya da yanımdakilerle sohbet ederdim, şimdi çakır hale gelmeden uykuya doğru çekiliyorum.

Yaşlanmak böyle bişey mi? Siz yaşanırken böyle bişey deneyimlediniz mi?
0
Bruce
(29.01.22)
Aynen karşim.

İçtikçe gaza gelip kızlara yazılcak yastasin ama içten çürümüşsün
0
abuzer
(29.01.22)
yok fakirliğin belirtisi, az içiyorsun demek ki uykun geliyor, içmeye devam edersen uyku gider.
0
killerbee
(29.01.22)
@abuzer, bak o dediğin daha büyük bir yaşlanma belirtisi; üzdün...

@killerbee, dün bizim tekel indirim yapmış, 18 liraya özel seri görünce 10 tane aldım ama yine gitmedi. Yoksa haksızsın diyemem.
0
🌸Bruce
(29.01.22)
Karacigerine baktır demek oluyor bu .
0
yiyen ama calismayan adam
(29.01.22)
Tolerans geliştiriyorsunuz, vücut farklı tepki veriyor? Tolerans - alkol - Google it
0
damba
(29.01.22)
@damba, 13-14 senede oluşmayan toleransın şimdi olmasının sebebinin yaşla ilgisi olduğunu düşündüğüm için sordum aslında.
0
🌸Bruce
(29.01.22)
valla hocam aynı durum bende de var 32 yaşındayım, tam dediğin gibi. eskiden (20-25 arası) hafta içi sabaha kadar içip sabah işe gidebiliyordum, şu an 3-4 kadeh şarap içsem 2-3 günüm çöp oluyor.
0
roket adam
(29.01.22)
(9)

Kendi emeğinizle aldığınız bir eviniz var mı?

izza
Varsa kaç yaşında alabildiniz?
Varsa kaç yaşında alabildiniz?
0
izza
(27.01.22)
banka kredisi olmadan ama büyüklerden borç alarak, kendi birikimimize ekleyerek 33 yaşında çok şükür bir ev alabildim.
lokasyon: küçük bir il
0
pccopath
(27.01.22)
Kimseden borç almadan, yani sosyoloji ekonomik çevresinin olası avantajlarını kullanmadan , sadece banka kredisiyle İstanbul’da bir insan müthiş yetenekli değilse, ortalama bir kariyere sahipse 40-45 den önce ev alamaz.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Var, 30. %100 yalnız ve tek gelirimle aldım. Krediyle tabii. Ama ortalama üstü bi kariyerim var yani o konuda şanslıyım.
0
roket adam
(27.01.22)
Almadım da inşa ettim. Babam ile ortak 3 katlı. 23 yaşımdayken 4 yıllık kredi cekip üzerine 21 yaşımda aldığım arabamı satarak yaptım. Yalnız 2/3 babam 1/3 benim payım var
0
metos
(27.01.22)
İstanbul'da ort. bir ev olmuş 1.5 -2 milyon. Hadi aşırı şanslıyım emlakçısı vs. 1milyona denk getirdim diyelim.

300000 birikim yaptım diyelim 700 mortgagea girdim. Aylık 15 bin kredi borcu var.

10 senelik iş tecrübesiyle tüm parayı biriktirip girdik diyelim. Ayda 8 K birikim yapmak gerekiyordu. En az 1500-2 ev kirası + mutfak masrafı yani ennnn kötü ihtimalle giriş maaşının ayda 12 bin olması ya da bugün 15 bin kredi ödeyebilecek bir gelir olması gerek.

İstanbulda alınmaz özetle. ÇEvremde de anasının babasının birikimiyle ev alan arkadaşlar var. Hiç aileden destek almadan alan 1(bir) kişi bile görmedim bu şehirde.
0
lcha
(28.01.22)
Kendi emeğin dediğin zaman iş karışıyor. Babam okul okutmamış olsaydı zor alırdım. Ama senin yazdığın anlamı ile var evet.

2018 yılında 36 yaşında 330 K'ya küçükyalı'da eski bir apartmandan bir daire aldım. şimdi müteahhitle görüşüyoruz apartman olarak. yenilenecek bu sene. fiyatı 2.7 M olacak. İyi bir yatırım yapmış olacağım yani. Sadece kendi çabamla aldım maddi olarak evi bu arada.

Eğer çalışmaya başladığım dönemin 2nci ayından itibaren anne babamın maddi olarak yanında olmamış olsaydım veya hayat standardı olarak biraz daha düşük yaşamış olsaydım, 27-28 yaşımda ev alırdım. Bu yüzden ev almak yerine önce araba aldım sonra 36'da ev geldi anca.
0
twelfth
(28.01.22)
43 yaşındayım, kendi emeğimle biriktirdiğim İstanbul' da ortalama bir yerde ev alacak param var. Yazılan çoğu şeye ters evet ama kendi işimi yapmıyorum, maaşlı çalışıyorum.
0
kumandanim
(28.01.22)
Büyüklerimizden hiç maddi destek almadan krediyle 35 yaşımda evi aldım (aldım diyorum çünkü tam da o sırada maalesef eşim iflas etti), 10 senede ödedim. Bunun 8 senesinde orta düzeyde özel sektör memuruydum. Bittiğinde nasıl rahatladığımı anlatamam. Aradan gerçen onca seneye, artık çok daha iyi bir pozisyonda olmama rağmen şimdi oturduğumuz evi bugün alamam.
0
SiyamkedisiZorro
(28.01.22)
kenkler ben hiç aileden destek almadan (kendim ayrıca kirada yaşayıp) evi nasıl aldığımı aslında anlatayım sonuçta anonimiz hepimiz, hani şu olmaz etmez muhabbetini aşmak için yazıyorum. sonra silerim bi ara.

ev bedeli 410000 tl
ekspertiz bedeli 370000 tl
konut kredisi 296000 tl çıkıyor
114000 tl peşinat lazım
kenarda 61000 tl'm varmış o günde
114-61 = 53 bin tl peşinat için de ihtiyaç kredisi çektim

ziraat 0.99'dan 120 ay kredi, aylık 4226 tl, 296.000 tl böyle toparladım
iş bankası 1,30 küsürden 36 ay kredi, 1896 tl x 36, 53000 tl böyle toparladım
garanti kredi kartına taksit (tapu harcı) 1705tl x10, 17785 tl tapu harcı da karttan çektim taksitli

2019 aralık maaş 11721

aylık ödemem:
ilk yıl: 4226+1896+1705 = 7805 tl (hayatımın en zor yılıydı, minimum ötesi bi hayat yaşadım, nisanda zam falan alınca bi tık rahatladım, kiracı vardı evde o çıktı kendi evime geçince kira derdim bitince daha iyi oldu, nisanda evlendim evin bazı masraflarını ona yığdım vs (altınları ellemedik))
ikinci yıl: 4226+1896 = 6121 tl
bu yıldan itibaren 1896'lık ihtiyaç kredisi de bitecek, tek derdim 120 aylık kredi olacak.

410'a aldığım (daha doğrusu bankaya aldırdığım) ev yıllık %3 değerlenir ve 10 yılın sonunda 534 bin lira olur diye projeksiyon yapmıştım.
malum olaylar sonunda ev 2m olduğu için erken emeklilik gibi birşey oldu diyebilirim benim için. mal almaktan korkmamak lazım iyi kötü para akıyorsa. 2020'de ayda 5k para bağlayan adamlar şu an milyoner oldu. ha bu şartlar altında "lan ödeyemezsem ne olacak" diye de hiç strese girmedim. ödeyemezsem o bankanın sorunu, alsın evi satsın, ben yine evim olmadığı halime geri dönmüş olurum en kötü ihtimalle diye düşündüm. yani bu kredi durumu bende başlardaki o maddi keyfimden biraz feragat etmem dışında hiç öyle 10 yıl napıcam ben gibi bi stres oluşturmadı açıkçası.

bu ev merkezi ama biraz küçük bir ev. yaşam konforundan biraz feragat ettim tabii ki. ama 10 bin tl maaş alıp direkt milyonluk evlere bakıyorsanız bence bi tık bakış açısını değiştirmekte fayda var. bugün mesela aynı durumda olsam kurtköyden 500 binlik ev alırım. herkes suadiye'de yaşamayı hayal ediyor ama 40 yıl kira ödemektense kurtköyde yaşarım daha iyi.
0
roket adam
(28.01.22)
(8)

Şiddet olmadan otorite olabilir mi?

psmstc
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu? Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu?

Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?

Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
0
psmstc
(27.01.22)
Olur yahu neden olmasın. Annem ne psikolojik ne fiziki şiddet uygulardı ama baya otoriterdi çocukken.

mahrum bırakmanın tam örneğini oturtamadım o nedenle cevap veremedim.
0
lcha
(27.01.22)
olabilir. saygı ile de otorite olur. saygı duyduğun için o kişinin dediğini ikna olup yaparsın.
0
roket adam
(27.01.22)
bireyler uzerinde olabilir. (mesela siddet tehdidi olmasa bile bir kisi baskasini saygi / sevgi / guven gibi sebeplerle otorite olarak kabul edebilir)

toplumlar uzerinde ise olamaz. cunku otoriteyi kabul etmeyecek kisiler her zaman olacaktir, ve bu kisilerin "kaos" olusturmasini engellemek icin siddet tehdidi bulunmak zorundadir.
0
robokot
(27.01.22)
zaten otorite şiddetle değil daha çok korku ile kurulur. bayağı kavram karmaşası yaşıyorsunuz.
0
rose parks
(27.01.22)
evet gayet olabilir.

sunulan şartlar bırakıldığında zarar göreceğin bir durum yaratırsan, şiddetsiz otorite yaratırsın.

örnek: işe birini alırsın; arabasını, bilgisayarını, telefonunu verirsin, özel sigortası ve spro salonunu da karşılarsın. ve adam sana muhtaç kalır, çünkü işi bıraktığı sabah, bu "hayatının standard özellikleri"ne artık sahip olmayacaktır.

aile içinde de durum aynıdır.
çocuğuna, sevgiline öyle düzgün şartlar (maddi olmasına gerek yok. senin konuşup dertleşebiliyordur, onun her şeyinden anlıyorsundur. beraber yaptığınız ve sadece sizinle yapabildiği etkinlikler vardır.) sağlarsın ki, bu seni otorite haline getirir. çünkü bu tür şeyleri senden alabilmek için senin sözünü dinler hale getirir.
0
whatdreamsnevercome
(27.01.22)
rose parks +1

psikolojik şiddetle otorite kurulmaz, sorunlu ilişkiler kurulur, sorunlu erişkinler yetiştirilir.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
Otorite icin elbette guc gerekir. Bu guc fiziksel, sosyal (hiyerarsik) ya da psikolojik olabilir. Diger yandan gucun yoneltilmesi ise gerekmeyebilir.
0
dunal
(27.01.22)
sadece fiziksel siddet ile otorite olmaz ama sifir siddetle otorite bence imkansiz.

egitim zaten psikolojik siddet uzerine kurulu bir duzen.
0
cooperr
(27.01.22)
(2)

apple watch x- x=minimum kaç almak yerinde olur?

baldan kaymak
sb.
sb.
0
baldan kaymak
(27.01.22)
SE gayet iyi bir model, işini fazlasıyla görür. ha param var en iyisini alacağım dersen son modelini al derim çünkü arada bazı yapısal farklılıklar var.
0
roket adam
(27.01.22)
minimum SE
0
supergirl
(27.01.22)
(9)

Evden çalışanlara sorular

cavelier
bir süre önce süresiz evden çalışacağım bir şirkete geçiş yaptım. başta trafikten, yol masrafından, fastfooddan ve toksik iş arkadaşlarından kurtulduğum için epey mutluydum. ancak aylar geçmeye başladıkça başka bir şeye evriliyor bu evden çalışma durumu. belki kış ayları olduğu için bu durumdayım bi
bir süre önce süresiz evden çalışacağım bir şirkete geçiş yaptım. başta trafikten, yol masrafından, fastfooddan ve toksik iş arkadaşlarından kurtulduğum için epey mutluydum. ancak aylar geçmeye başladıkça başka bir şeye evriliyor bu evden çalışma durumu. belki kış ayları olduğu için bu durumdayım bilmiyorum çok asosyalleştim ve işe de motive olamıyorum yeterince. siz nasıl baş ediyorsunuz? ne yapmak lazım?

Edit: genel kanı sosyalleşmek ve spor olmuş. İkisi ile birlikte sorun çözülür muhtemelen. Bana küçük sosyal çevrem yetmiyor. Daha çok dışarı çıkmam gerek. Ankara’da benim modumda olan çoksa sosyalleşeceğimiz bir ortam mı kursak acaba?
0
cavelier
(26.01.22)
trafik, yol masrafı, fastfood ve toskik iş arkadaşlarımı düşününce tekrardan evden çalışmaya motive oluyorum :)

geyik bir yana biraz spor, biraz kendine vakit ayırma, sosyaleşmeyi eksik etmeme, bazen de ofise - ortak ofis alanlarına (kolektif house gibi), kahve dükkanlarına falan gidiyoruz arkadaşlarla.
0
roket adam
(26.01.22)
bütün sosyal aktiviteleri evin dışında yapmak lazım. eş, sevgili vs varsa onunla da evde bir şeyler yapmaktansa dışarda yapılmalı etkinlikler.

bunun dışında kesinlikle spora gidin. hem evden dışarı çıkarsınız hem de evdeki bu iyice hareketsiz kalmış vücudunuzu çeşitli fiziksel rahatsızlıklardan korursunuz. bazen de çevrede sessizce ders çalışılan cafeler oluyor oralara gidip çalışabilirsiniz, toplantı vs olmayan işlerin daha rahat olduğu günlerde. farklılık olur.
0
ilgeru
(27.01.22)
Sanırım biraz da mizaç meselesi bu durum. 2020 Mart ayından beri evden çalışıyorum. Ofise toplama 6-7 defa gitmiş olabilirim. Ve bunlarda da seyreltilmiş çalışma şartları nedeniyle ekip arkadaşlarımın hiç biri ile ofiste aynı anda bulunmadım. Yani ofiste de yalnızdım.

Bu süreçte açıkçası kimseyi özlediğimi, evde sıkıldığımı falan hatırlamıyorum. Ofise gittiğim o bir kaç günde de açıkçası sıkılmıştım ofiste. Gereksiz görüştüğüm insanlardan da kurtulmuş oldum. Artık sadece gerçekten görüşmek istediğim kişilerle görüşüyorum. Haftasonlarının bir anlamı oluyor, yani hafta içi ile gerçekten kontrast oluyor ve bence ofise gittiğim zamanlara oranla daha önemli günler olarak hissediyorum haftasonlarını.

İlk başta bana zor gelen şuydu: bir ofis çalışanı olarak artık hiç ofise gitmemek garip bir kimlik bunalımı yaratmıştı. ömür böyle mi geçerdiler sormuştum, ofis dışında bir çalışma hayatı tahayyül edememiştim. Ama zaman geçince ofisin bir sosyalleşme aracı olmadığını ve o saatlerin iş verenime sattığım saatler olduğunu bir şekilde özümsemiş oldum. Ofiste de çalışırken zaten İşten güçten kafamı kaldıramıyordum, yani sosyal anlamda çok da farkı yoktu.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Ben pandemiden kaynaklı nedenlerle çok fazla kalabalık alanlara girmediğim için bu cevapların hiçbirini uygulama fırsatım olmadı :) Şuanda da bir bitkiye dönüştüm, odadan odaya gezinip ev içi aktivitelerle mutlu olmaya çalışıp günde 10 saat çalışan, arkadaşlarıyla da web'ten görüşen bir yaşam formu:) Çalıştığım insanlar da benzer şeylerden bahsediyorlar genelde, belki de sorun başkadır bilemem :) Ama sorun evden çalışmak değil pandemide olmak benim özelimde, o kesin.
Sizin esnekliğiniz daha fazlaysa bu konularda daha efektif planlar yapıp uygulayabilirsiniz. Benim pandemiden önce de evden çalıştığım gayet sosyal bir hayatım vardı, şuan o günleri özlüyorum.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
trafik, yol masrafı, fastfood ve toskik iş arkadaşlarımı düşününce tekrardan evden çalışmaya motive oluyorum +1

bunlara bir de uyku ekliyorum. sabah 8:45'te uyaniyorum harika bir durum. sosyallesesim gelirse is disi normal arkadaslara ulasiyorum bulusuyoruz.
0
hot potato
(27.01.22)
Sıkılıyoruz biz de reis
0
curukturpkokusu
(27.01.22)
Alisiyorsun bir yerden sonra ama donem donem com boguyor tabii ki insani yine de
0
floydian
(27.01.22)
Alisiyorsun ama kotu bir durum haklisin. Spor yapmak istiyorum mesela ben ama evden spor yapilmadigindan spor salonunun bu istegimden haberi yok.
0
baldan kaymak
(27.01.22)
Arada sıkılıyorum, bazen bir gun belirleyip ofise gidiyoruz ama genelde o kadar çok işim oluyo ki oturup bunalamiyorum bile.
0
passive aggressive
(27.01.22)
(3)

İstanbul çevresi kış tatili önerisi

velasco
Herkese merhaba. Uzun süredir yeni doğmuş oğlumuz dolayısıyla eşimle beraber bir tatil yapmadık. Şu an oğlum 1.5 yaşına geld. eşim ve çocuğumla küçük bir kış tatili yapmak istiyoruz ancak İstanbul çevresini hiç bilmediğim için yardımlarınıza ihtiyacım var. Öneriniz var mı bu konuda? Elbette oğlumuzu
Herkese merhaba. Uzun süredir yeni doğmuş oğlumuz dolayısıyla eşimle beraber bir tatil yapmadık. Şu an oğlum 1.5 yaşına geld. eşim ve çocuğumla küçük bir kış tatili yapmak istiyoruz ancak İstanbul çevresini hiç bilmediğim için yardımlarınıza ihtiyacım var. Öneriniz var mı bu konuda? Elbette oğlumuzun oradaki mutluluğu en önemlisi. Bütçe olarak bir sıkıntım bulunmamakta.
0
velasco
(26.01.22)
üçünçü havalimanını önerecektim ama oranın mevsimi geçti. üç beş sene önce kartepe'den memnun kalmıştım mevcut durum nedir bilmiyorum. kayak için tercih edilebilir. sessiz, sakin, orman içinde rahat bir konaklama istiyorsanız abant memnun eder. çocukla gidecekseniz abant'ı tercih etmenizi öneririm.
0
coldegezenkutupayisi
(26.01.22)
Gazelle vardı Abant tarafında, bir bakın derim
0
kisa
(26.01.22)
Kartepe'ye gitmenizi önermem, aşırı kalabalık ve çileli bir yer. Madem bütçe sıkıntınız yok uludağ'da güzel bir otele gidin (mesela ağaoğlu). Keyifli medeni bir şekilde takılırsınız. Kartepe'deki hem otel kötü, hem ortam.
0
roket adam
(26.01.22)
(11)

9da kapanan bime 20.55te girememek

floydian
Garip degil mi? 2 sene hizmet sektorunde calistim. 7de kapanan dukkanin kapisi 7de kapatilirdi. Siz ne dusunuyorsunuz?
Garip degil mi? 2 sene hizmet sektorunde calistim. 7de kapanan dukkanin kapisi 7de kapatilirdi. Siz ne dusunuyorsunuz?
0
floydian
(26.01.22)
20:59'da gelip elini kolunu sallaya sallaya yarım saat dolaşan tipler yüzünden böyle bir karar alınmış olabilir. ben çalışanlara hak veriyorum, mesaileri 9'da bitiyorsa tüm işi 9'dan önce bitirmek üzere aksiyon almaları gayet normal, özel şirket sonuçta.
0
roket adam
(26.01.22)
9'da kapanan bir yere 20:55'te girmem. market alışverişi bu, devlet dairesinde evrak imzalatıp beş dakikada işimizi bitirmiyoruz sonuçta. bütün gün ayakta oraya buraya koşturan insanların benim yüzümden on dakika geç işten çıkacak olması rahatsız eder beni.
0
coldegezenkutupayisi
(26.01.22)
Garip evet. 9da kapanması demek oradaki çalışanın mesaisinin 9da bitmesi demek değil. Böyle bir karar alınıyorsa 8.55de kapatıyoruz yazacaklar ama o zaman da büyük ihtimal çalışan 8.50de alamayız diyecek. Çalışanın işgüzarlığı bu, müşteriyle alakası yok.
0
mg3929
(26.01.22)
yok abi market alışverişi 30-60 saniye sürüyor istediğin ürünü kap posa kartı tut çık.

20.55'te girince 1-2 dakikadan fazla durmam zaten.
0
🌸floydian
(26.01.22)
Garil değil bence de . @roket adam +1
0
ceketimi alip cikcam
(26.01.22)
bim a101 sok marketler boyle. migrosta boyle olmuyor.
0
müptezeller diyari
(26.01.22)
Benim marketlerde gördüğüm şu;

Kapanma saatine yaklaştığında giriş kapısının kitlenme zamanlaması, içerideki müşteri sayısına veya kalan yapılacak iş sayısına göre belirleniyor.

Yani aynı marketin 10dk kala kapandığına da şahit oldum, son 2dk kala bişeyler alıp çıktığımı da. İçeride trafik yoksa hemen kasaya geçip çıkıyorum saatinde.

Ama daha büyük marketlerde, kapanma saati neyse o zaman kadar içeri alırlar, giriş kapısı kapanır, içeridekiler çıkana kadar beklenir, anons vs yapılır, kasa kapatılır mal gibi kalırsın vs. vs.
0
ananiyimioguz
(26.01.22)
Senin gibi düşünenler garip onların tarafından bakınca. Çünkü onlara göre haklı olarak senin gibi düşünenler gidiyor ve her ne kadar 2 dakikalık iş 3-5 şey alıp çıkacağım dese de saat 21.00'i geçiyor. 20.55 girdin. 20.58 işini bitirdin. O sırada birileri gördü ve girdi. 21.01 onlar da işini bitirdi. Bu örnekler gerçekten kopuk. Etrafa bakarlar, ne alsam lan diyip telefonla birilerine sorarlar, uyuz uyuz dolaşırlar vs derken uyarırlar ve müşteri de bildiğin sen ben gibi türk insanı olunca tartışırlar, uğraş dur. Kimse 21.00'i geçirmeseydi zaten 20.55'de kilit vurmazlardı.
0
Amory Lorch
(26.01.22)
Kapıda 21 yazıyorsa 20.55te kapatılmamalı bence de. O zaman @mg2939'un dediği gibi kapıya 20.50 falan yazacaklar.

Marketlerde çalışanlar etiket değiştirmeyi unutur, doğru düzgün kasa açmaz 15 dk sıra bekletirler sesimiz çıkmaz. Kendi belirttikleri çalışma saatlerine uyulmayınca da itiraz edelim bir zahmet. Tek zor onlarınki değil. Herkes kafasına göre takılsın o zaman her firmada, düzen falan umursamayalım hiç.
0
savidan
(26.01.22)
Boyle bir market isletiyorum. 9'da kapatiyoruz. 8:55'ten sonra ben de kimseyi almiyorum:)
0
baldur2
(26.01.22)
bence garip. o zaman 8:55'te kapanıyor yazmalılar.
0
king lizard
(27.01.22)
(7)

Şirket aracı maliyetleri hesaplama

erty_ksk
Şirketiniz size araba verdi diyelim, ayda iş yoğunluğuna göre 1 ila 3 depo yakıt tüketiyorsunuz, kimse hesap sormuyor.Özel işlerinizde kullanmanıza, mesai saatleri dışında kullanmanıza hatta tatillerde şirketin mazotunu kullanarak makul seyahatler yapmanıza da müsade ediyor diyelim. Tüm bu faydaları
Şirketiniz size araba verdi diyelim, ayda iş yoğunluğuna göre 1 ila 3 depo yakıt tüketiyorsunuz, kimse hesap sormuyor.
Özel işlerinizde kullanmanıza, mesai saatleri dışında kullanmanıza hatta tatillerde şirketin mazotunu kullanarak makul seyahatler yapmanıza da müsade ediyor diyelim.
Tüm bu faydaları bir kenarı koyup toplarsak aslında yaşam kalitemize nasıl bir katlı sağlıyordur mali olarak.
Örneğin; araç + aylık ort yarım depo yakıt, tatiller vs rahatlığı karşılığı aylık kaç tl’dir mesela? 5bin mi bin mi? Nasıl yuvarlak hesap tahmin edebiliriz bu işi?
0
erty_ksk
(26.01.22)
işe gidip gelirken ve özel işlerimde aylık 1500 km yapıyorum.
aracım 100 km'de 7 lt yakıyor.
1500/100*7= 105 lt benzin
105 * 14 = 1470 tl benzin
hgs hesabını sen yap ama benim yaklaşık aylık 500 tl tutuyor.

bunlar değişken giderler. araçla ilgili giderlerin aracına göre değişir ama
mtv (hesaplayıcıları var)
lastik (2 yılda 1 set)
bakım (yılda 1)
trafik sigortası (yıllık)
kasko (yıllık)

olarak listeleyebilirsin alacağın araca göre.

bir de araç amortismanı var ki ona hiç girmiyorum.
0
roket adam
(26.01.22)
araç masraflarına aylık 500 tl yaz. (mtv+sigorta+vergi+kasko+muayene+lastik+bakım) araca göre bunları kabataslak hesaplayabilirsin sen de.

aylık benzin masrafını ekle. 1000 tl diyelim mesela.

1500 tl aylık fayda sağlıyor. 500 tllik yakıt alırsan 1000 tl.
0
jack lupino
(26.01.22)
Kendi aracimla ise gidip gelmemi güncel benzin fiyatıyla 1000tl olarak hespaladim ben. Dolayısıyla sirket araci kullanmak bana 1000tl kar getiriyor. Toplu tasima hicbir sartta hicbir şekilde kullanmam, dolayisiyla sirket araci olmasa aylik 1000tl "sadece ise gidip gelmeye" harcamak zorunda olacagim. Kendi aracimin MTV si sigortasi neyini mrcburen her halukarda odedigim icin onlari saymadim ama. Bunlari da ekleyerek hesaplarsin ne kadar masraftan kurtulduğunu.
0
stavro
(26.01.22)
Ozaman 12bin tl yakıt
1000 tl trafik
2500 tl kasko
1500 tl bakım
500 tl hgs
500 tl lastik+akü yıllık dersek
Toplamda yıllık 18bin yapar yuvarlarsak tatil vs 20 bin desek aylık 1666tl yapar 1650tl diyoruz aylık ortalamaya öyle mi? Bunda araç maliyeti yok ama bir de araç maliyeti eklersek ne olur durum? Onu görmek istiyorum aslında ben. Kiralamalarda araç maliyeti kiralayan kar payı vergisi falan iyice şişiyor hesap. Aylık araç kiraları ne seviyede onu da bilmiyorum bu arada. Klasik şirket araçları ne kadardır mesela, ford, toyota, reno falan aylık kiraları ne bu araçların, ya da yıllık daha uygunsa yıllık kiralama ücreti nedir?
0
🌸erty_ksk
(26.01.22)
aylık kiralama minimum şu an sıfırlarda en ucuz 7bin falandır (kdv'siz). bir kaç yıllık araçlar ise 5 falan sayabilirsiniz. yıllık ise hadi 70-80bin say o da en ucuz.
0
avatar is back
(26.01.22)
4000 diyebilirim sana.
0
gabe h coud
(26.01.22)
Kullandıgın arabanın veya satın alsan alacagın arabanın aylık faizi + 2 depo da 2.000 TL desen, kasko bakım o bu da aylık 500 desen.

aylık faiz + 2.500 TL olarak düşünebilirsin.

400.000 TL araba desen olmaz da pek hani sen o kadarını bütçelemiş olsan 6.000 TL gibi faiz getirse arabanın sana katkısı 8.500 TL derdim.
0
liberal
(21.04.22)
(5)

Pandemi öncesindeki hayatıma dönemiyorum? Siz de böyle misiniz?

ms brownstone
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar. Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ih
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar.

Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ihtimaline karşın 10 gün kendimi karantinaya alayım dedim. 10 gün boyunca evden çıkmadım ve ciddi ciddi çok da sıkılmadım. Oldum olası aşırı dışadönük bir insan değilimdir zaten ama 10 gün asla dayanamazdım normalde.

Beni şaşırtan bir diğer şey de şu ki ben bu hayatta en çok seyahat etmeyi özellikle farklı ülkeler görmeyi seven bir insanım. Önümde hep bir seyahat planım olurdu ve bazen haftalarca buna odaklanırdım. Şimdi nisan için normalde gitmemin zor olacağı uzak bir ülkeye bilet aldık. 2 sene önce olsa havalara uçardım ama şu an sanki çok normalmiş ya da büyük ihtimalle iptal etmek zorunda kalırmışız gibi geliyor ve hiç sevinemiyorum. Geçen hafta da Lviv’e gidip gelmiştim. Sonra arkadaşlarım nasıl geçtiğini sorunca neyi sorduklarını bile anlayamadım. O kadar önemsizleştirip yok saymışım yani içimde.

Bu arada pandemi sürecinde özellikle de 2020’nin bahar aylarında o kadar çok kesinleşmiş planım iptal oldu ki genel olarak artık her şeye karşı hevessiz oluşum bununla da ilgili galiba çünkü ufak tefek şeyler değil hayatımı çok etkileyecek şeylerdi hepsi.

Sizler de böyle misiniz merak ediyorum. Pandemiden önce zevk aldığınız şeylerden hala aynı zevki alıyor musunuz? Genel olarak sizde de bir hevessizlik var mı hayata karşı? Varsa da nasıl düzelecek sizce?
0
ms brownstone
(26.01.22)
Valla kimse eskisi gibi değil. Hayatlarımız inanılmaz bir şekilde değişti ve aradan geçen sürede bizler de çok değiştik. Kişiliklerimizi de etkiledi yani. Pandemi yüzünden kaç tane seyahatim (iş-kişisel) iptal oldu bilmiyorum. Öyle olunca insan hayal kırıklığına uğramasın diye umutlanmayı, plan yapmayı bırakıyor resmen.

10-15 gün sonra meksikaya bilet almıştık. Resmen daha otel bile ayarlamadık. Normalde olsa aylar önceden gideceğim yerlere kadar excel yapardım. Biliyorum ki iptal olursa üzüleceğim, bırakıyorum yani. Eskiden sabahlara kadar dışarılarda olurduk, güzel yerlere gitmeye çalışırdık, ya en basitinden güzel giyinmeye falan çalışırdık, son 2 senedir giydiğim şey sayısı aynı yılda 1 defa kuaföre gidiyorum şu anda. Herkes böyle yani takma kafana.
0
roket adam
(26.01.22)
Maske olduğu sürece hayattan zevk almıyorum.
0
dissendium
(26.01.22)
maske+1
disari cikmak cok tatsizlasti. sadece sen zevk almiyosun gibi degil de gittigin yerlerin enerjisi de insani açmiyor. tr icin diger olumsuz etkenlerin de bu durumu tetikledigini dusunuyorum. bi cenaze namazimiz kilinmadi o kadarxd
0
ala09
(26.01.22)
Belirsizliği yönetmesi zor ve bu kadar kısıtlı, çoğunlukla da hareketsiz ve yüzyüze etkileşim olmayan bir yaşam insani değil de ondan.

Pandemiden önceki fotoğraflara baktığımda bambaşka bir hayatım olduğunu görüyorum, şuanki yaşantım belki çoğu açıdan avantajlı ancak bir o kadar da soyutlayıcı. En basitinden düzenli spor yapardım, beslenmeme, kendime dikkat ederdim, etkinliklere giderdim, arkadaşlarımla görüşürdüm, rahatça toplu taşıma kullanır bağımsızca gezerdim. Pandemide önceliklerim tersine döndü: Hareketsiz ve çok da sağlıklı sayılmayacak bir hayatım oldu, sürekli bilgisayar başındayım, arkadaşlarımla ya pandemiden dolayı görüşmüyoruz ya da yine pandemi nedeniyle farklı yerlere dağıldılar. Her şeyi internetten alır oldum, dolabımın büyük kısmı pijama:) en büyük hobim temizlik, kahve ve şanslıysam belki haftasonu 1-2 film izlemek. İş başında günlerim, saatlerim, gecelerim, hayatım geçiyor, sanal toplantılarda tanışıp vedalaştığım insanlar var. Sonsuzluğa uzanan Zoom'dan Skype'tan Whatsapp'tan fenalık geldi. Beyoğlu'na Beşiktaş'a gidip sokakları dolaşmayı, belki bir iki bir şey yiyip kahve içip mekan keşfetmeyi, kalabalık konserlere, etkinliklere gitmeyi, hatta mağaza pasaj gezmeyi, sinemaya gitmeyi özledim. Bu kadar basit şeyler, ne kadar zor. Şuan günü kurtarmaya bakıyorum. 2 sene çok uzun bir süre hayat için ve yaşam daha ne kadar ertelenir cevabı bende de yok. Umarım buluruz.
0
dreamnesiac
(26.01.22)
Ben de yasadigim ulke sebebiyle her sene bir ayi araliksiz karantinada gecirmek zorundayim otelde ve evde. Hapis cezasi gibi geliyor kulaga, ama iki defada da cok zorlanmadim. Ucuncude de zorlanmayacagim muhtemelen. Ama sosyal aktiviteler konusunda hevessizlik cok var.

Sinemaya, tiyatroya en son 2019'da gittim sanirim. Restoranlara gitmiyorum. Seyahat etmek artik hic ilgimi cekmiyor.
0
sopiro
(27.01.22)
(28)

Evlilere soruyorum, gelinliğinizi/damatlığınızı ne şekilde ödediniz?

i m cool with that
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?

Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
0
i m cool with that
(26.01.22)
Hepsini ben ödemiştim. Erkek.
0
pispinti
(26.01.22)
Hepsini eşim (erkek) ödedi ama adetten filan değil, o sıralarda şartlar öyle el verdiği için.
0
gmzo
(26.01.22)
Valla eşimle birlikte ödedik aklınıza gelebilecek her şeyi.

Ailelerden yardım beklemedik, zaten eden de olmadı.
0
hooiken
(26.01.22)
Gelinliği erkek damatlığı kız tarafı ödedi. Kuaförler iki taraf da erkek.
0
but that was just a dream
(26.01.22)
Gelinliği damat, damatligi gelin aldı. Kuaförü gelin kendi ödedi ama kuaför benden tarak parası mı ne istedi. 50 100 birsey vermiştim. Ben normal berberime gittim zaten. Normal tras oldum sadece.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.01.22)
geleneklere bağlı bi aileyse falan o şekilde oluyormuş. Ben sordum, yok herkes kendininkini alsın işte dedik. Karşılıklı ödenince bi kontrol mekanizması oluyor hoş değil, bir taraf beğendiğini söyleyemez yük olmamak için pahalı olanı beğense söyleyemeyebilir veya tam tersi gelenekçi tipler gidip en pahalısını almaya çalışabilir vs durumlar oluşabilir sanki. Bu tür durumlardan yarıda kalan veya sorun çıkan evlilikler varmış anlatıyorlar :D Cool olup kendi kendine halletmek lazım bence.
0
nhk ni youkosu
(26.01.22)
damatlığı eşim aldı, gelinliği annem aldı. ama ne fark eder, sonuçta aynı cepten çıkıyor. kuaförü de eşim kendi ödedi. öyle bi senin benim ayrımımız yoktu yani.
0
roket adam
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1
0
in vino veritas
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1

Bir tek kuaförde eşimin annesi de yanımda olduğu için her şeyi ödemekte ısrar edip ödedi. Eşim zaten gidip damat tıraşı falan yaptırmadı, kendi halletti.
0
kobuzchu kiz
(26.01.22)
Herkes kendi harcamalarını ödedi.
0
fotrsapka
(26.01.22)
Gelinliği erkek, damatlığı kız aldı.
Gelin kuaför ücretini de erkek ödedi.
0
hrvl
(26.01.22)
Benim gelinliği diktirdik, eşim ödedi, ben de onun damatlığını ödedim.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.22)
gelinliği eşim ödedi, damatlığı ben.
kuaför ve makyajı da ben ödedim. zaten eşimin teyzesi, kardeşi, annesi, benim annem, kardeşim derken gelinlik kadar para da buna verdim neredeyse. eşim kendisi için benim şuraya git dediğim bir kuaföre normal tıraşa gitmiş gibi gitti.
0
marla is in my head
(26.01.22)
Gelinlik haladan ve damatlık da kuzenden hediye geldi, gelinin kuaförü para almadı. Ben de normal traş oldum.
Acaip bedavaya gelmiş şimdi onu farkettim:)
0
kumandanim
(26.01.22)
ıkisinide ben odedim hatta alyanslari da
0
all girls dream
(26.01.22)
kuafor işine karismadim eşim kendi halletti
0
all girls dream
(26.01.22)
gelinliği ve kuaförü ben ödedim. damatlığı gelin tarafı aldı.
0
zgrydn
(26.01.22)
Gelinliği kuaförü ben, damatlığı eşim ödedi.
0
oligomer
(27.01.22)
nisani gelinin ailesi halletti, nikahi biz.
gelinlik, damatlik, kuafor, arapasi, plase, muz orta..hersey dahil..
0
cooperr
(27.01.22)
gelin damatlığı, damat gelinliği şeklinde yaptık.
kuaförde herkes kendi masrafını ödedi.
0
estella
(27.01.22)
gelinliği eşim almıştı, damatlığı ben aldım. kadın tarafıyım.
kuaförü eşimin kuzeni ödemiş biz çıkmadan hediye olsun diye ama haberimiz yoktu, yanımıza para almıştık da o para kimin parasıydı o kısmı hiç hatırlamıyorum. eşim özel bi damat tıraşı olayına girmemişti.
0
elorelia
(27.01.22)
damatlığı erkek aldı, gelinliği kadın aldı(kiraladı), herkes kendi kuaför paralarını ödedi.
damatlığı sonra giyerim diye satın almıştım ama bir iki düğünde giydim, zaten kesimler felan değişti demode oldu, olabilirse onu da kiralayın, ödünç alın vb.
0
ravenudon
(27.01.22)
gelinliği annemle beraber aldık, damatlığı eşim aldı.
kuaförü de kendim ödedim.
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
Biz gelinlik ve damatlıgi birlikte ödedik. Alyanslari annem ısrarla kendisi almak istedi; o aldı.

Kuaför için de yanimda para vardı ama eşimin ablası bizden habersiz ödemiş. eşim de kendi enistesiyle öyle normal bir tıraş olmuştu, damat tıraşı olmamıştı.
0
fraise
(27.01.22)
gelinligimi gittim, begendim ve aldim. damatligi birlikte gittik, begendi ve aldi.
Kuaforumu ben odedim, o da gitti trasini oldu. alyanslarimizi bile kendimiz aldik. kimseyi karistirmadik, senin paran benim param yapmadik.

nhk ni youkosu guzel yazmis. sen aldin ben aldim olunca karsilikli bir kontrol mekanizmasi oluyor otomatikmen. gerek yok. kendiniz hallediverin.
0
65 derece
(27.01.22)
gelinliği ailem damatlığı ise eşimin ailesi ödemişti.
0
drako
(27.01.22)
Bu düğün işlerine gereksiz, çok para harcanıyor.

Eşinizle, arkadaşlarınızı çağırıp sadece bir nikah kıyın. Nikah sonrası küçük bir yemek/eğlenceden sonra, parayı gezmeye/balayına harcayın. Damatlık, gelinliğe bile ihtiyaç yok. Güzel bir elbisenizi giymeniz yeter.

Hazır pandemi de bahane edilerek, bu adetler azalarak bitsin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.01.22)
Bizde herkes kendi masrafını ödedi, ailelere ödetmedik.
Gelinliğimi kendim ödedim - canım babamın yardımıyla
kuaförü de kendim ödedim.
Damatlığı eşim ödedi.
0
amelie poulain
(27.01.22)
(8)

Hangi Telefonlari aldiniz 2021 de yada halen ne kulaniyorsunuz ?

samiabi19
Bence 2021 tam bir telefon yiliydi, her marka cok cesit telefon sürdü piyasaya.Malesef Türkiyede fiyatlar da firladi o dönem.Ben halen nerdeyse 3 seneden beri iphone 11 kulaniyorum, belki bu sene iphone 13 yada 13pro max e gececem.is yeri bana Samsung Galaxy A52 verdi, o fiyata bence harika bir tele
Bence 2021 tam bir telefon yiliydi, her marka cok cesit telefon sürdü piyasaya.
Malesef Türkiyede fiyatlar da firladi o dönem.
Ben halen nerdeyse 3 seneden beri iphone 11 kulaniyorum, belki bu sene iphone 13 yada 13pro max e gececem.
is yeri bana Samsung Galaxy A52 verdi, o fiyata bence harika bir telefon hele ekrani cok canli ve pili iyi gidiyor, hoparlörü de cok güzel ses veriyor, kamera si da o fiyata ragmen iyi bence herkeze tavsiye edebilirim.

Sizler hangi telefonlari aldiniz ? Yada halen kulaniyorsunuz.
0
samiabi19
(26.01.22)
2017'de iphone x almıştım, 2021 haziran gibi iphone 12'ye geçtim. memnunum genel olarak, gayet iyi ama gözüm 13 pro max'de kaldı açıkçası. şahane bir cihaz yapmışlar.
0
roket adam
(26.01.22)
2017 de aldığım sony telefonu kullanıyorum, snapdragon 650 işlemcisi ve 3gb ram iyle hala ben yüklendikçe işini yapıyor takılma vs yok

2021 tam bir telefon yılıydı demen bana da komik geldi ne yalan söyleyeyim :)
0
freebird5406_2
(26.01.22)
18 bin lirayken 13 pro max aldım ama ben aldım demeyeyim, şirket verdi.
0
gabe h coud
(26.01.22)
2017de aldığım Xiaomi mi 6 yı Poco x3 pro ile değiştirdim.
0
inheritance
(26.01.22)
kibar telefon seven ve düne kadar iphone 5s kullanan babama (artık vatsap desteği kesileceğini öğrendiğimizden) iphone 12 mini aldık. telefon gayet iyi
0
harmanyeri
(26.01.22)
Iphone 6s kullanıyorum 4 sene olacak bu yıl. Tek sorunu bataryası, iki senelik yan sanayi batarya. Performans düşüşü oldu ondan dolayı.
0
heathen
(26.01.22)
Benim 6 yıllık Asus Zenfone öldüğü için ben de Samsung Galaxy A52 aldım geçen yıl. Memnunum.
0
peki madem
(26.01.22)
erkek arkadasimin eski iPhone'unu devraldim (XS) o 2018'de almisti, 2020'de yeni cikani aldi bunu bana verdi. (bunu aldigi zaman da 6S'i vermisti heheh)

o yeni bir telefon alana kadar bunu kullanirim her ne kadar pili %78 olsa da (evdeyiz yetiyor :))

telefon degistirmeyi hic ama hic dusunmuyorum acikcasi. iPhone 11 de degistirmek icin daha cok genc ama tabi herkesin kullanim sekli, fikri bir degil. ben daha cok bilgisayar kullaniyorum.
0
supergirl
(26.01.22)
(7)

Pihilips tv rezaleti.

goodboy3456
Yaklaşık 18 ay önce philips 50 pus 7304 ambilight modelli led tv almıştık.2 yıllık garanti süresi dolmadan panel köşelerinde tozlanma,görüntü de titremeler oluşmaya başladı.Müşteri hizmetlerini aradığımda değişimi veya iadeyi kabul etmeyip ekranı temizleyebileceklerini söylediler.Bu tür hatalar inte
Yaklaşık 18 ay önce philips 50 pus 7304 ambilight modelli led tv almıştık.2 yıllık garanti süresi dolmadan panel köşelerinde tozlanma,görüntü de titremeler oluşmaya başladı.Müşteri hizmetlerini aradığımda değişimi veya iadeyi kabul etmeyip ekranı temizleyebileceklerini söylediler.Bu tür hatalar internette gördüğüm kadarıyla çok sık yaşanmış ve şikayetler çok fazla fakat teknik servis bunları üretim hatası olduğunu kabul etmiyor.Sizce nasıl bir yol izlemeliyim bundan sonra? Teşekkürler.
0
goodboy3456
(26.01.22)
philips alanı olmayan her alana girdiği için sürekli sıkıntı yaşıyor.
0
mikahakkinen
(26.01.22)
Garanti süresi içerisinde bu problemi tamir etmeliler, kullanıcı hatası olmadığı konusunda hemfikirlerse.
Değişim veya iade gibi bir zorunlulukları yok.

Üretim hatası olduğunu kabul etmiyorlar derken, "kullanıcı hatası" mı diyorlar?
Tamir etmeye de mi yanaşmıyorlar, yoksa siz tamiri kabul etmeyip değişim mi talep ediyorsunuz illa ki?
0
burfak
(26.01.22)
vestel'in philips için ürettiği modellerden olabilir.
tozlanma vs. problemlerini üretim hatası kabul etmezler genelde. garanti kapsamında ücretsiz tamir yapıyorlarsa verin iyileştirsinler bence.

değişim yapsalar bile bir süre sonra yine aynı problemi görme olasılığınız yüksek.
0
axl
(26.01.22)
Aile evinde 49inc bir philips var. İlk çıkan 4k android tv lerden. Kumandası falan klavyeli, magic mouse mu air mouse mudur nedir öyle özellikleri de var. Panel kalitesi ve inceliği de oldukça yüksek. O yüzden fiyatına göre çok dolu ürünler yapıyorlar.

Fakat sorun çıkarma ihtimalleri diğer tv lere göre biraz yüksek sanki gördüğüm kadarıyla.

Ben yazılımsal sıkıntılar yaşamıştım. Güncellemelerle falan biraz düzelti. Sistemi de hantal çalıyor ne yalan söyleyeyim. Ama seviyorum yine de.

1 sene önce amcama 58pus8505 veya 06ydı sanırım ondan aldırdım, geçenlerde panel aydınlatmaları bölgesel olarak biraz sönmüş. Sonra da komple panel gitmiş.

Garanti eve gelmiş, tv yi götürmüş, paneli değiştirmiş, geri getirmiş. 0 ücret.

Bence bögenize yakın yetkili servisleri tek tek arayın. Gerekirse ilgili yerlere mail atın.

Ben 200 liralık açılmamış ürünün iadesini almayan bir işetme sahibinin aracını bağlatmış biri olarak (icra, haciz ne varsa başvurdum) böyle bir durumda da kesinlikle yine tüketici hakem heyetine başvururdum. numarası var arayıp bilgi alıp işlemleri başlatabilirsiniz.

Ama şöyle söyleyeyim, mesela laptop aldınız, klavyesinde sorun çıktı.
Ekranında ölü piksel çıktı.

Mesela 1 ayı geçtikten sonra öyle komple değişim veya iade yapan bir yer ben pek duymadım. İlgili parça sorunluysa tamir edilmeye çalışılır, edilemiyorsa değiştirilir, o da olmuyorsa öyle komple ürün değiştirilir. Veya mesela aynı sorundan 3 kere servise gitmesi lazım ki ürün değiştirilsin.

Belli bir süreyi geçtikten sonra olan sorunlar kullanıcı hatasından ötürü de olabilir çünkü misal çok tozlu bir ortamda çalıştırma, kalorifer önünde veya yanında tv'yi çalıştırma.. gibi
0
ananiyimioguz
(26.01.22)
Tamir ettirmeyip değişim veya iade talep ediyorum.Yorumlardan gördüğüm kadarıyla tamir ettirenler belli bir süre sonra daha kötü oldu diyorlar ve ikinci tamir bu durumda ücretliymiş,garantisi olsa bile.Bu şekilde izlemeye devam edersem gözlerim bozulacak maalesef.
0
🌸goodboy3456
(26.01.22)
Adamlar iiki yıllık tv yapmışlar sanırım. Sakın bulaşmayın.
0
🌸goodboy3456
(26.01.22)
18 aydır kullanılan tvyi direkt olarak iade almaları gibi bir yükümlülükleri yok zaten. tüketici kanununa göre aynı sıkıntıdan dolayı 3 kere servise yollarsan ve sorunun hala çözülmezse ancak bu tarz şeyler konuşulabilir. servise yollayacaksın, tamir edip geri yollayacaklar yani işin özeti.
0
roket adam
(26.01.22)
(18)

İstanbul'da hangi ilçeleri tercih edeyim?

hadi ya la
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.- Arnavutköy- Avcılar- Bağcılar- Bahçelievler- Başakşehir- Bayrampaşa- Beylikdüzü- Çatalca- Esenler- Esenyurt- Fatih- Gaziosmanpaşa- Güngören- Kağıthane- Küçükçekmece- Sancaktepe- Silivri- Sultanbeyli- Sultangazi- Tuzla- Zeytinb
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.

- Arnavutköy
- Avcılar
- Bağcılar
- Bahçelievler
- Başakşehir
- Bayrampaşa
- Beylikdüzü
- Çatalca
- Esenler
- Esenyurt
- Fatih
- Gaziosmanpaşa
- Güngören
- Kağıthane
- Küçükçekmece
- Sancaktepe
- Silivri
- Sultanbeyli
- Sultangazi
- Tuzla
- Zeytinburnu

İlla atanayım demiyorum, atanamazsam başka planlarım da var. Bu yerler dışındaki seçenekler genelde doğu illeri, açıkçası oralara gitmeyi tercih etmiyorum, İzmir'de yaşıyorum. Yaptığım iş daha güvenceli olacaksa İstanbul'un merkezi olmayan, can güvenliğimin çok tehlikede olmadığı bir semtte yaşayabilirim.

Bu durumda hangi ilçeleri üste yazmamı önerirsiniz?

* İngilizce öğretmeni, 28/e, kız arkadaşım da MEB'de öğretmen, ileride evlenip birlikte yaşama planımız var.
0
hadi ya la
(25.01.22)
ben ilk etapta kağıthane, sonrasında zeytinburnunu seçerdim.

tuzla da sessiz sakin bir yer aslında marmarayla merkeze bağlanabilirsin ama ilk iki seçenek daha uygun bence.
0
biseysorucam
(25.01.22)
Bu liste içinde en merkezi yerler Fatih, Bahçelievler ve Zeytinburnu gibi duruyor. Özellikle Zeytinburnu son yıllarda tam bir ulaşım ağı merkezi oldu. Nezih bir semt sayılmaz ama konumu her yere çok yakın artık.
0
sekersiz turk kahvesi
(25.01.22)
bütün ilçeleri yazmışsınız zaten :D

ne beklediğinize göre değişir bu liste. sessizlik mi arıyorsunuz, kiram ucuz mu olsun diyorsunuz vs vs. daha detayla sıralama yapabilirim. bir de ilçelerin neresi olduğu da mühim. bağcıların, zb'nin yaşanacak yerleri var, yaşanmayacak yerleri var.
0
rose parks
(25.01.22)
nerde oturacağın da önemli.. önce ona karar ver derim kiralara vs. bak. yoksa günde 2 saat gidiş 2 saat geliş yol ızdırap olur. aynı ilçede hem çalışıp hem oturmak çok güzel bi nimet olur.. bu yüzden de kirasını karşılayamacağın yerleri yazma derim.. listedeki bazı ilçelerde ortalama kiralar bir öğretmen maaşı seviyesinde çünkü
0
fff02561
(25.01.22)
şöyle bir örnek vereyim

Sancaktepe'de semt kötü ama kiralar uygundur.
Bahçelievler'de semt iyidir ama kiralar pahalıdır ve ev bulmak zordur.

Genelde bu tip bir ikilem oluyor. Çözümü ise ev iş arasının uzak olması oluyor.
0
garylineker
(25.01.22)
İstanbul'un Doğu illerinin yanı sıra öğretmenler tarafından tercih edilmez bir yer oluşunun nedeni İstanbul'daki hayat pahalılığıdır. Kiraların çok yüksek, ulaşımın meşakkatli olduğu bir şehirdir İstanbul. Pazardaki fiyatlar bile İzmir'in 1,5 - 2 katıdır.
Öncelikle tercih edeceğiniz semtte kiralık ev var mıdır ve kiralar ne kadardır ona bakmalısınız. İstanbul'da ulaşım konusu, Taşrada yaşayan insanın tahayyül edemeyeceği bir konudur.
Bir arkadaş Fatih'in adını telaffuz etmiş. Orada kümes kiraları 2000den başlıyor.
Sahibinden.com da o saydığın semtlerin tamamının kiralık fiyatlarını tarayarak işe başlamanı tavsiye ederim.
0
Mirket
(26.01.22)
bence bu ilçeler arasındaki en güzel ilçe bahçelievler.

güngören'deki bir okulda çalışmaktansa bahçelievler'deki bir okulda çalışmayı tercih ederdim ben.

bahçelievler kiraları pahalı gelirse güngören'de vs. oturulabilir. hem ucuz hem yakın.

ayrıca metrobüsle şehir merkezine de ulaşım kolay.
0
king lizard
(26.01.22)
ben olsam silivri ya da tuzla gibi uç semtleri seçerim. ya da varsa şile. kiralar daha düşük olur hem. öğretmen maaşıyla fatih vs çok büyük dert. ev bulsan bile eski evler olacak hep deprem riski malum
0
roket adam
(26.01.22)
Çatalca, Tuzla, Silivri pek İstanbul sayılmaz.

Tier 1: Kağıthane, Zeytinburnu, Fatih
Tier 2: Bahçelievler, Avcılar

Geri kalanlar çılgın yerler. Yani çalışmaya git neyse de oturmak için ı ıh.
0
nawar
(26.01.22)
Bahçelievler'de oturup Kadıköy Beşiktaş'a gitmeye üşenirsin, güzel muhitleri olsa da gerçek İstanbul'a uzak bir ilçe. Fatih yakın ama keşmekeş ve deprem riski yüksek, yeni bina az. Kâğıthane'de ise yeni evler daha çok ve yeni metro hattı ile çok yakın hale geldi.
0
Bruce
(26.01.22)
kadıköy, beşiktaş, maltepe gibi direkt genelleme yapılıp seçilebilecek bir ilçe yok bu listede. merkezi boğaz dersek hemen hemen bu ilçelerin hepsi merkezi değil. hatta Tuzla'dan Silivri'ye gitmek ile İzmir'e gitmek trafik zamanında kapışır:) Silivri, Çatalca falan bunların istanbul ile alakası yok zaten. Avcılar, Esenyurt asla tercih edilmeyecek yerler. Diğer ilçelerin ise oturulacak yeri var oturulmayacak yeri var. örneğin Sancaktepe bir sürü yeni proje var ancak araç şart mesela. Kağıthane'de oturan arkadaşlarım var memnunlar, Tuzla da biraz uzak ama bana şirin geliyor. hem havaalanına yakın sayılır hem de karayolu ile izmir'e yakın.
0
surprise
(26.01.22)
bazı ilçelerin semtleri arasında çok var.

mesela bahçelievler için konuşursak yayla falan güzeldir ama şirinevler çevresi pek iyi sayılmaz.

aynı şekilde güngören için de; merter iyi sayılır(gerçi eskisi kadar güzel sayılmaz da yine idare eder) ama diğer yerleri aynı değil.
0
high hopes of the sozluk
(26.01.22)
Silivri, Tuzla İstanbul'da değil denmiş, tam da bu yüzden ilk tercihim olurdu. Silivri gibi kendi halinde bir sahil kentinde, nispeten daha ucuza sakin bir hayat yaşamak varken, istanbul'un göç almaktan nevri dönmüş, üst üste ve ahır gibi evlere dünyanın parasının istendiği, her gün korkunç bir trafik ve insan deniziyle boğuştuğunuz bir semtinde yaşamak bana çılgınlık gibi geliyor.

Yukarıdaki semtlerin çok büyük bir kısmı istanbul'un getto'su. İçlerindeki semtlerin yaşanılabilir bölgeleri ise korkunç pahalı. Geri kalan yerlerini ise getto'nun arka mahalleleri olarak düşünebilirsiniz. Tüm hayat enerjinizi işten eve dönerken yolda bırakırsınız. Hele izmir gibi görece daha rahat ve sakin bir yerden geliyorsanız sizi iki kat etkiler.

Şehrin en civcivli yerlerinin bile bir cazibesi yok artık. Kadıköy'de Beşiktaş'ta bir biraya 50-60 TL vermek için buralara şehrin farklı köşelerinden eğlenmeye gelmeye değmez.

Silivri, İstanbul'un Trakya'ya doğru dışında bir semt. Haftasonu arabaya atlayıp tüm o istanbul trafiğinden uzak olduğun için Tekirdağ, Kırklareli gibi kamp, bisiklet, yamaç paraşütü vs gibi aktiviteleri yapabileceğin yerlere maks 2 saatte ulaşabilirsin. Bu yüzden ben olsam İstanbul'dan ne kadar uzak o kadar iyi diye bakar, diğer semtlere bulaşmazdım.
0
thracia
(26.01.22)
beylikduzu, okuluna yuruyerek gidip gelme ihtimalinin en yuksek oldugu ilce.
0
bay b
(26.01.22)
yaşın ve yaşama tarzın ve branşın da önemli.
matematikçiysen özel ders verme imkanın var bu yüden daha merkezi yerler olabilir ama böyle bir işe girmeyeceksen fatih, zeytinburnu ve beşiktaş gibi yerlerden uzak dururdum.

Beylikdüzü yazardım ev kirası uygun taksime gitsen metrobüs ve metro ile ulaşırsın veya kartal civarına giderdim metro marmaray ile kadıköye gidersin.

beşiktaşta 30 yıllık ev kirasına şehrin çeperlerinde gayet iyi evler tutabilirsin.

ben olsam bahçeşehir, kartal ve beylikdüzü metrobüse yakın yerlerden evlere bakarım.
0
liberal
(26.01.22)
ucuz bir çözüm olmaz ama Tuzla'nin sahile yakın yerlerinde yaşayabilirsiniz. dolayısıyla tuzlayı öneririm hem uzak diye çok fazla tercih eden de olmayabilir.
0
axl
(26.01.22)
kriterleriniz ne? evli misiniz bekar mı?

mesela sancaktepe evli cocuklu bir çift için daha iyi iken. avcılar, fatih, bahçelievler bekar biri için daha iyi olabilir.

kriter fiyatların uygun olması ise tuzla, silivri gibi yerler öne çıkar.
0
nuisance
(26.01.22)
Bahçelievler'de yaşadım kiralar şimdi öğretmen maaşına denk gelir, evler çok bitişik merkezi olması avantaj sayılır ama Avrupa yakası olması benim için dezavantaj. Anadolu yakası tercih etmekte fayda var daha sakin ve kiraların nispeten daha uygun olduğu yerler mevcut kiralar düşük diye profil düşer diye düşünme uygun yerler bulunur, şehirlerarası otobüs çıkışları daha kısa sürüyor Esenler'i baz alıyorum, Sabiha Gökçen'e ulaşım kolay kısacası ben şahsen Avrupa'yı tercih etmem çok karışık, kalabalık ve pahalı.
0
Uncle Sam
(26.01.22)
(5)

İstanbul - Kira Durumları Hk.

biseysorucam
Arkadaşlar merhabalar,Şimdi şöyle bir durumumuz var, Temmuz ayına kadar taşınmamız gerekebilir.1- Ne zaman?Yoğun olarak hangi dönemde daha fazla alternatifimiz olur, fiyat konusunda daha avantajlı oluruz, ne dersiniz? Bana sanki okulların kapanışı vs derken Haziran ayı gibi geldi. Malum enflasyon tr
Arkadaşlar merhabalar,

Şimdi şöyle bir durumumuz var, Temmuz ayına kadar taşınmamız gerekebilir.

1- Ne zaman?

Yoğun olarak hangi dönemde daha fazla alternatifimiz olur, fiyat konusunda daha avantajlı oluruz, ne dersiniz? Bana sanki okulların kapanışı vs derken Haziran ayı gibi geldi. Malum enflasyon trendine bakarsak da bir yanım bir an önce taşının diyor. Sizce hangisi daha mantıklı?

2- Lokasyon?

Şu anda kadıköyde nispeten şehrin en güzel muhitlerinden birinde oturuyoruz ancak memnun olmadığımız en önemli konu çevremizde sadece konutlar var, çarşıya uzağız ve atmye para çekmeye, çarşı pazar alışverişe bile arabasız gitmek çok çok zor annemle babam için. Muhit kaynaklı market alışverişi vs aşırı pahalı ve bütçeyi zorluyor zaman zaman, yani astarı yüzünden ciddi bir masraf da çıkıyor. daha da önemlisi dediğim gibi çıkıp kafa dağıtmak için bir yerde oturup çay içeyim bir şeyler atıştırayım desen sağlam bir mesafe yürümen gerekiyor ve çeşitlilik çok az. çarşıya veya işlek işletmelerin olduğu yerlere uzağız. bu durum bizi çok zorluyor dediğim gibi annemle babam açısından.

3- Sarı sitede gördüğüm 6.5-7.5 bandındaki ilanlar için teklifte bulunsak aşağı yukarı ne kadar düşürme şansımız olur sizce? Düşerler mi dersiniz şu piyasada çevrenizde örnekleri var mı?

Özel durum:
Ben en geç 1.5-2 sene içinde evlenip taşınacağım evden bu yüzden kendi eksenimde, mesela işyerim 4 leventte olduğu için oraya yakın bir yerde olsun gibi düşünmüyorum şu kısa süre için ancak evlendikten sonra avrupa yakasında oturma ihtimalimiz çok yüksek kağıthane şişli sarıyer taraflarında belki, işyerlerimiz açısından. kaldı ki artık benzin ve köprü parası can yakıyor ülkede her ne kadar karşılayabilecek durumda olsak da. daha da önemlisi sağlık problemleri oluyor annem ile babamın ve bu tür durumlarda onlara yakın olmak istiyorum doğal olarak bir yere götürme getirme ve yetişebilme açısından. dolayısıyla şu ekonomik durumda daha fazla taşınma masrafı olmaması için onların uzun yıllar yaşayabileceği bir yere taşınmak daha mantıklı geliyor bize.

bu durumda siz olsanız nasıl bir yol izlerdiniz? Nereye taşınırdınız böyle düz ayak yokuşu vs pek olmayan çarşıya pazara yakın düzgün bir muhitte oturmak istesek..

Bütçe olarak ise 5, maksimum 6 bin lira civarı bir şey verebiliriz minimum 2+1 bir ev için. yani üstü de zorlanır biraz ama zorlamasak daha iyi tabi çünkü ilerde bir ev daha açacağız malum masraflar iyice artacak. Ev için ise asansör şart, yeni bir bina olsa ne güzel olur tabi içimiz rahat eder.

Çok teşekkürler arkadaşlar şimdiden.
0
biseysorucam
(25.01.22)
1. Sadece okula göre düşünmek yeterli değil. İstanbul'a atananlar da oluyor. En iyi zamanı bulmaya çalışmak yerine taşınmak istediğiniz zamandan 3 ay önce aramaya başlayın. Ev öyle "bulayım" denince bulunabilen bir şey değil. Bazı ilanlar bir günde bile kapanabiliyor. Açılır açılmaz tutuluyor.

3. 100 lira sembolik düşürürler. Kira yerine bence komisyon için indirim daha iyi olabilir.
0
dissendium
(25.01.22)
Çok detaylı okuma şansım olmadı ancak bahsettiğiniz semtlerde ev fiyatlarına bakma şansınız oldu mu son zamanlarda? Olmadıysa bir gözatın derim hızlıca. Ben uzun süredir bahsettiğiniz standartlarda belirtilen fiyat bandında ev gördüğümü hatırlamıyorum. Ya semtleri revize etmeniz ya da beklentiyi değiştirmeniz gerekecek gibi.
0
dreamnesiac
(25.01.22)
Artık uygun zaman falan yok. Uzaktan çalışan Avrupalılar tutup geçiyor evleri. İstanbul'da azınsanmayacak kadar expat vardır. 700-800 euro'yla mis gibi yaşıyorlar, birikim de yapıyorlar. Artık merkezi yerler Almancıların, expatların ya da ultra zenginlerin.
0
garylineker
(25.01.22)
Ne zaman? Hemen. muhtemelen aylarca ev arayacağınız bir süreç olacak zaten. temmuz diyorsan şimdiden aramaya başlaman lazım.
Lokasyon tamamen hayat beklentine göre değişir. anadolu yakası semtlerini ben daha yaşanabilir buluyorum.
Pazarlık - 100-200 kar edeyim derken beğendiğin evi kaptırırsın. insanlar ev görmeden kapora veriyor şu an. büyük bi pazarlık payı düşünme yani.
0
roket adam
(26.01.22)
1.herhangi bir zaman. en doğru zaman size uygun evi bulduğunuz/gördüğünüz andır.

2.paranıza bağlı. yenisahra-kozyatağı hattında e-5 veya min. yoluna yakın yerler gayet güzel bir seçenek olabilir. evler aşırı eski değil, ulaşım iyi. cadde'ye yakın. yine de deprem etütü vs o olaylara dikkat edin. küçükyalı-idealtepe falan oralara kadar minibüs yolu, sahil hattında da bakabilirsiniz ayrıca. anne-baba için başka bir seçenek düşünemiyorum.

3.aşağı düşürme şansınız olmaz.

özel durum; kağıthane şişli deprem açısından tam risk. ayrıca kaos, keşmekeş yaşam kalitesini aşırı düşüren yerler.

son olarak daha önce hem kaçırdığıma üzüldüğüm hem de benim tuttuğum evler 24 saatte tutuldu. aklınızda olsun.
0
rewlack
(26.01.22)
(3)

mi stick tv

salaksor
merhaba, mi stick cihazı usb ile kullansam sadece, elektriğe bağlamasazsam kasma donma olur mu?
merhaba,

mi stick cihazı usb ile kullansam sadece,
elektriğe bağlamasazsam kasma donma olur mu?
0
salaksor
(25.01.22)
Biz öyle kullanıyoruz sıkıntı olmuyor, gücünü alıyor tvden
0
turk kizi
(25.01.22)
Tv'lerin usb'si bir olmuyor. Kimi besleyebilirken kimi besleyemiyor. Hatta kimi modellerde üzerinde şimşek logosu olan usb portlar oluyor ayrıca sırf bu amaçla.
0
hedep
(25.01.22)
Bizim TV'nin USB'si yeterince besleyemedi, alet saçmaladı sonra. Sormuştum adamlar mutlaka yanında gelen adaptör ile besleyin dediler.
0
roket adam
(25.01.22)
(19)

Homesick durumu

garavel
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama üstü bir üni hayatı yaşadım, çalışma ve maddi kaygım olmadı hiç. Şimdi ise o hayattan çıkıp birden başka bir ülkede çalışmaya başlayınca sudan çıkmış balığa döndüm. En basitinden 2 aydır ev arıyorum ev bile bulamıyorum adam akıllı, kiralar uçuk ( londra ) ve başkalarıyla evi paylaşıyorsun birikim yapmak yeni mezun tecrübesiz biri için zaten imkansız. Ben böyle hep kira mı vereceğim düşüncesi var, maaşımda ortalamanın altı tabii ki şuan onun da etkisi var. Her ne kadar artma potansiyeli olsa da kısa vadede 2-3 yıldan önce istediğimi yakalamam mümkün değil.

Şimdi tartıya koyuyorum, türkiye’de ev var, iyi kötü bi araba da çekebilirim altıma aile desteği ile üç beş bişey kazansak en azından istediğimde ailemi görürüm, yazın dostlarla 2 saatte denize kaçar kafayı sıfırlarım diyorum.

Böyle zorlanan, geri dönen ya da kalıp devam eden vardır belki aramızda. Her türlü yoruma açığım, türkiye’den başka yerde yaşayamam diyenleri de dinlerim manyak mısın kal diyenleri de.

Bu arada ingiltere tek şansım değil, döndükten sonra ileride yarın bir gün yine avrupa’ya göçebilirm. Tek kurşunum olsa kesinlikle kalırım onu belirteyim maalesef onun da rahatlığı var.
0
garavel
(25.01.22)
Bekleme hemen dön.
Türkiye hep böyle kalmayacak. Ülkelerin siyasi arenadaki konumları değişiyor.
Zorluklar dibine kadar yaşanıyor ama başka bir ülke olsa buna herhalde dayanamazdı.
Her şeyi sıralayamam buraya ama özellikle maddi anlamda ilerisi için umut var.
Sadece doğru kararlar alınmalı.
Konu uzun aslında ama kısa tutalım.
0
Erva
(25.01.22)
dönme abi, napıyorsun. biraz fazla gayret göster. yaparsın. burası bambaşka bir yere çıktı, hiç boşuna kafanda kurma.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Valla ben de yurtdışından dönmüş biri olarak söylüyorum. Sen zoru görünce tırsmışsın. Belli ki burada rahat yaşamışsın, iş kendi başına ayakta kalmaya gelince pes etmişsin gibime geliyor.

Türkiye'de olup ailenden ayrı eve hayatta çıkmazdın sen mesela, çıksan da "uf yapamıyorum ya annemin yemeklerini özledim" der ailenin yanı a geri dönerdin.

O bahsettiğin 2-3 yılı aşmaya çalış derim. Biraz dişini sık ve sertleş bence. Dönmenin manası yok.
0
Nocturne
(25.01.22)
Döndükten sonra "göçmen" çok daha zor olur.

Anlattığın şey de konfor alanının bile ötesinde "emekli hayatı" gibi hayali bir düzen:) Dostlar arkadaşlar da hep TR'de mi olacaklar mesela?

Bahsettiğin zorlukları anlıyorum, TR'de birebir aynıları olmasa da yine çok zor bir hayat bekliyor olacak seni. Kısa süre sonra her şeyi Londra'yla kıyaslamaya başlarken bulabilirsin kendini. Bahsettiğin yaz tatilini yapmak için bile insanlar aylarca taksit ödemek durumunda, alım gücü olarak şuanki maaşın orada "kirayı zor karşılarken" bir süre sonra buradakine göre yüksek bir hayat standardın olabilir. Benzer şeyleri oraya yeni giden çoğu kişi yaşıyor zaten, dayanabiliyorsan devam..
0
dreamnesiac
(25.01.22)
gabe, nocturne +1, bu tür zorluklar ve bunların üzerinden gelebilme seni sen yapan şeyler, bu tür konfor alanından çıkmak zaten kişisel gelişim için tavsiye edilen şeyler.

birde şunu düşün bir hafta sonra evleneceksin ve iyi kötü bir eve ihtiyacın var, nasıl çözeceksin? iç güveysi mi gideceksin yoksa aile evine mi taşınacaksınız? bu konuda eşin ne düşünecektir sence? bir ev bulmayı bile başaramadı ne işim var bununla diye düşünmez mi?

iş verenin daha kendine bakmayı beceremiyor ben buna nasıl sorumluluk vereyim müdür yapayım demez mi?

Bu arada işe yeni başlamış tecrübesi az birinin (ki hayvan gibi tecrübeyle giden 30+ arkadaşlarım bile bir yıla yakın oda tutarak yaşadılar) tabii ki ev bulması tutması o kadar da kolay değil bunu iyi anlıyorum yukarıdaki örnek sizin de örnek verdiğiniz içindi, yaşadığınız diğer problem/sorunları da benzer şekilde ileri doğru hayatınızın ilerisindeki konular içinde kullanabilirsiniz. eğer vereceğiniz cevaplar sizi tatmin ediyorsa tebrikler, oldunuz.
0
selam
(25.01.22)
Dönme, senin yerinde olmak isteyenleri düşün.
0
gunisigi90
(25.01.22)
Yorumlar haklı zaten, yukarıda da belirttim. zoru görünce ve etrafta tam manasıyla güvenebileceğim kimse olmayınca insan tabii ki boşluğa düşüyor afallıyor ve zorlanıyor. Burda doğup büyüyen kiminle konuşsam “ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

Tr’de en azından bi 2-3 sene iş yaşamında olsam 27-28 yaşında gelsem dediğim gibi en azından hazırlıklı olurdum neyle karşılaşacağımı bilirdim. Ama üni bitti, arabamı sattım ve buraya geldim hayatımda ilk kez çalışmaya başladım ve bu hiç bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir kültürde oldu. Türkiye’de bile çalışmaya başlasan bi afallarsın ama etraf yabancı değil, çifte şok yaşadım. Biliyordum zaten bunu kendimi hazırlamıştım zaman zaman motivasyonum düştüğünde yükselttim ama bazı zamanlar da çok düşüyor işte.

Ben büyürken sürekli babam yurt dışındaydı, bu yaşıma geldim hala yurt dışında onunla uzak kaldık hep. Şimdi o yapacağını yaptı komple türkiye’ye dönecek ben yurtdışındayım. Bi tane hayatımız var aileden ayrı mı geçireceğiz hissi berbat bir şey.

Burada olmak çok daha mantıklı her açıdan ama aile bağları insanı yiyip bitiriyor.

@selam türkiye’de ailemin kaldığı ev haricinde 2 tane evimiz daha var. yani tam anlayamadım dediğinizi ama aile evinde yaşama gibi bir durum olmaz evlenme durumunda.
0
🌸garavel
(25.01.22)
iki kişi arasında dialog olacak ama

“ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

1 - onların cesaretsizliği, bağımlılığı (bağlı değil bak, bağımlı) onların problemi, seni ilgilendirmez
2 - onların yapamadığı şeyi yapıyorsun, bir kısmının özendiği, imrendiği, bir kısmının korktuğu bir şey ve bu cesaret ister. kırılmak yerine gurur duymalısın dünya nüfüsunun sadece %5'inin yapabildiği bir şey yapıyorsun. ne kadar az o kadar çok değer.

Ailenin evleri, geliri bir gün kaybolur gider, deprem olur yıkılır, iflas edilir, dolandırılır olur da olur dünyanın bin türlü hali var, oraya güvenme hiç.

Anne baban tahminim sağlıklı insanlar, senin için bir sürü şeyi yapabilecek durumdalar şu anda, bu zamanları iyi değerlendir, diyorsun ya belki geri giderim baka yere falan, o iş yalan, aile yaşlanacak rahatsızlıklar artacak vs. şimdi yaptın yaptın sonrası daha zor olacaktır, tabii sen de yaş alındıkça konfor alanından çıkmak istemeyeceksin, ne kadar yaşlıyız o kadar tembelleşiyoruz.

tuttuğun takımın rakip takım tarafından yenildiğini ancak maç'ın çok güzel geçtiğini düşün, belki bir gün son kurşununu da sıkıp döneceksin, ve herkes soracak manyakmısın niye döndün diye, şunu diyebilirsen "yapamadım, yenildim ama maç çok güzeldi" o zaman başın fezaya değer. illa ki kalacaksın diye bir şey yok bu arada, buradaki insanların derdi aman yurt dışına gitmişsin buralar bok gibi sakın gelme değil, daha çok bu genç yaşta hayatın içindeki mücadeleyi tek başına verebilecek ve veriyor olman. önemli olan "başarmak" değil, mücadelenin kendisi.

henüz ailen sağlıklı iken hayatını yaşa, derdin olursa yardım edecek birileri var etrafında ama bir gün bu dünyadan gittiklerinde kimsen kalmayacak yardım edecek.

Ben bu argümanla evimi ayırmıştım, doğru düzgün yemek yapmayı bilmiyorum, bozulan şeyleri nasıl tamir edeceğimi, nereden tamirci bulacağımı bilmiyorum, şimdi sen varsın sana sorar öğrenirim, sen ölünce kime soracağım, nasıl öğreneceğim bunları diye bir argüman koymuştum babamın önüne. benzer argüman senin içinde geçerli, ailen sağlıklı iken öğreneceksin ne öğreneceksen.
0
selam
(25.01.22)
bence buradaki ana nokta tr'deki iş hayatınla ilgili. anladığım kadarıyla maddi kaygın yok bu iyi, ama tr'de alanında iş bulup, seni mutlu edecek bir kariyer yapabilecek misin? eğer cevap evetse, bir şeylerden feragat edip geri dönülebilir. yerinde olmak isteyenlerin borcunu ödemek zorunda değilsin, özlem de gerçek bir duygudur ve acayip zor bi hayat yaşamana gidip başka ülkede sıfırdan başlamana falan gerek yok. gelirsin trde mutlu olacağın işinde orta halli bi hayat yaşarsın konfor alanında güzel bir hayatın olur.

bunları maddi kaygın olmadığını baz alarak yazıyorum, yani işten gelecek paraya aşırı ihtiyacın yoksa manasında. (maddi açıdan sıkıntılı bir ailedeysen kesinlikle geri dönme.) genel olarak insanlar tr'deki hayatlarından memnun olmadıkları için göçmen oluyorlar, buradaki hayatından memnunsan çok da şart değil bence.
0
roket adam
(25.01.22)
Yurtdışına gitmeyi çok istiyor bence herkes ve türkiye’den bunalmış durumdalar o yüzden cevaplar hep tek yönlü. Sen kendine soracaksın bu sorunun cevabını, kimse cevaplayamaz. Mesela benim imkanım oldu ve gitmedim, o kadar uzun yıllar yurtdışında yaşamak istemiyorum çünkü, gidersem 1-2 yıl kalıp dönecek şekilde gitmek isterim. Bana göre değil ya refah da umrumda değil para da. Ailem sonsuza dek benimle olmayacak, hayattalarken beraber vakit geçirmek istiyorum, benim babam da 32 yıl yurtdışında çalıştı yeni döndü, şimdi ben gidiyorum desem inanılmaz üzülür.

Bir de bak hayat standardın düşmüş, burda araban varmış orda metroya biniyorsun, kendi evin varken 2-3 kişiyle aynı evde yaşamaya başlamışsın, bir sürü arkadaşın varken yalnız kalmışsın. Bilmiyorum insanlar yurtdışına mutlu olmak için gidiyor, eğer mutsuzsan ve gerçekten bıktıysan hayatı kendine zindan etmeye değer mi? Mesela evli olsan sana destek olacak birisi olurdu, o kadar yalnız kalmazdın belki. Şu an daha zor sanırım senin için. Bence iyi düşün, hiçbir şey %100 güzel değil, pişmanlıklar neyi tercih edersen et olacak önemli olan kendini en iyi hissedeceğin şıkkı seçmek. Böyle bir arkadaşım berkeley’de doktorayı bıraktı döndü yapanlar var yani.
0
ekaterina
(25.01.22)
Bu arada bugün itibariyle geleli 4 ay oldu, onu belirtmemişim. Çok taze sayılırım, tam da bu zamanlarda vurmaya başlıyormuş sanırım insanlara aile hasreti, hayat zorluğu vs.

@roket adam, valla kira vermeyeceğim ve izmir’de yaşayacağım için şöyle bi 7-8 gelirim olsa kral gibi yaşarım. ailemin beklentisi yok benden, orta şeker bi araba da olur bazı şeylere sıfırdan başlamam yani. gül gibi geçinirim de işte o parayı da maaşla bu yaşta kazanamam. işten gelecek paraya önümüzdeki 2-3 sene daha ihtiyacım yok ama sonrasını bilemiyorum.

şuan bilsem ki türkiye’de haftada 5 gun 9-5.30 bi iş bulacağım dediğim maaşa dakika düşünmem de, bulamayacağımı biliyorum :(
0
🌸garavel
(25.01.22)
Türkiye'de iş hayatına girmediğin için aklında o var. İş hayatında olanlar fırsatını bulsa gidiyor öyle düşün. (en kurumsal yerlerde bile hayvan gibi sömürü olabiliyor burada.)

Ev-araba almak Türkiye'de de maaşlı çalışan için imkansız gibi ama aile durumundan rahatım diyorsan, onu sen düşüneceksin işte. İstediğin tam olarak ne? Bu arada İzmirliler batıya pek adapte olamıyor galiba onu gördüm, belki iklim vs. sosyal olamamak seni üzüyordur. Ben 1 yıl İngiltere'de yaşadım (okudum) sonra Türkiye'ye döndüm. O dönem kendi işimi bulamadığım ve vize uzatmadığım için dönmüştüm. Türkiye'de de fena halde değildim başta. Fakat şu anki aklım olsa İngiltere'de master sonrası herhangi bir şeyde de olsa kalmaya çalışırdım. (ki bir arkadaşım Forensic Osteology masterı sonrası call centerda çalışarak orada kaldı :D Şimdi üniversitede çalışıyor. Çok iyi yaptı)

Fakat 4 ay çok kısa. Bir ülkeye alışmak aslında 6-9 ay. Tam olarak alışmak 2-3 yıl belki de. Bak bir öğretim görevlisi olarak şunu net söyleyeyim, mezun olan öğrencileri görüyorum hepsi afallıyor ve Türkiye'de iş dünyası şu an çok daha kötü. Eskiden biz yine 900-1000 dolar gibi rakamlara ilk işimize girmiştik, şu an bu 300-400 dolar ve bu paraya geçinmeleri imkansız. Ayrıca öyle "çalışma saati" diye bir şey pek yok. İlk işleri olduğundan laf da edemiyorlar. Ailesiyle yaşayan ailesiyle kalmak istemiyor psikolojisi bozuluyor. Sevgilisi olan sevişecek yer bulamıyor. Türkiye'de de bir sürü alt sorun var.

Artıları eksileri iyi düşün. Kendi ayakların üstünde durup orada başarılı olursan harika bir şey başarmış olursun. Fakat neden illa Londra? Daha küçük özellikle sahil şehirlerinde (Brighton?, Southampton vs.) iş bulup yaşayabilirsen çok daha mutlu olabilirsin.

Bence sana gereken şey sosyal çevre (ve mümkünse sevgili). Sosyallik yok diyorsan en kötü kafana göre birkaç Türk, Yunan, İtalyan, Portekizli falan bulmaya çalış.
0
nhk ni youkosu
(25.01.22)
@nhk ni youkosu söylediğiniz şeylere %100 katılıyorum, şuan aldığım maaşı londra dışında alsam muhteşem olurdu mesela ama ingilizcem çok yeterli seviyede değil b2 idim geldiğimde şimdi kulak yavaş yavaş alışıyor dilim biraz çözülüyor vs, ondan londra dışını şuan gözüm kesmiyor her yerde iş yapan geçerli bir mesleğim yok( ing işletme bitirdim şuan online sales tarzı bi ofis işindeyim telefon ve mailde geçiyor bütün gün ) o yüzden türk şirketinde başladım, bir de londra’da 2-3 tane arkadaşım var yakın ve onlarla vakit geçiriyorum işten arta kalan zamanlarda fakat onların da sevgilisi var işte adamlar pazar günü off :)

siz söyledikten sonra farkettim de şöyle pazar günü çıkıp hiç bilmediğim yerleri gezdiğim 3-4 hafta olmuştu ve hepsinde baya mutluydum, ama şuan bunu yapacak birisi yok etrafımda yalnızken de keyif almıyorum.
0
🌸garavel
(25.01.22)
dostum yanlış anlama ama izmir şartlarında ingilizcen yokken sırf ing işletme diplomasıyla eğer birkaç önemli üniden biri değilse gidip 7-8 bin ile başlaman zor. arkas vs tarzı bir holdinge girmediğin sürece hayattan nefret edecek bir iş hayatın olabilir cidden. yani bence önemli konu, dönersen nerede çalışacaksın? belki şimdiden bazı iş başvuruları yapıp londrada olduğunu çaktırmadan mülakat yapıp bi piyasanın durumunu tartabilirsin ama bana çok iç açıcı gelmedi.

o yüzden bu şartlar altında ben de biraz daha kovalamanı önereceğim.
0
roket adam
(25.01.22)
@roket adam yok neden yanlış anlayayım, maalesef tr’nin gerçeği bu. 2-3 arkadaşım güzel maaşlarla işe başladılar ama şans meselesi tabi. bu arada ingilizcem yok demedim ingilizcem sadece british aksanı konuşulan yerde iş yapmaz yoksa şuan türkiye’de ben biliyorum diyenlerin %70 inden iyi olduğuna eminim.

öyle kurumsal bir yerde iş kovalamak da mantıklı dediğiniz gibi linkedin üzerinden koşturulabilir. en büyük sorun dönünce ne iş yapacağım zaten.
0
🌸garavel
(25.01.22)
sen türkiye'den çok öğrencilik hayatını özlüyormussun gibi geldi bana yazdıklarından.

tr'de iş hayatına girip yaşın da büyüdükçe ve sorumluluk aldıkça yine benzer şeyler hissedeceksin.
0
nuisance
(25.01.22)
Turkiye ve Ingilteredeki hayat karsilastirmanizi 'arabam vardi' falan gibi yuzeysel seviyelerde degerlendirmemek lazim bence. Londra'da arabayi napacaksiniz yani teknik olarak, sirf arabayi kapinizin onune park etmek icin bile gidip izin alip, belge cikartip, vergi odemeniz gerek. O trafikte bir yerden bir yere gitmek sacmalik. Londra'da yasiyorsaniz tabii ki metroya bineceksiniz, gap'i mind edeceksiniz, o kulturun bir parcasi da bu degil mi sonucta?

Tabii yasadiginiz durumu en iyi kendiniz bilirsiniz ama su asamada mumkun oldugunca sabirsizlikla bekleyeceginiz durumlar yaratmaya calisin bence. (Something to look forward to, yani) Turkiyeye bir kisa kacamak, ordaki bir aktivite, haftasonu icin Cambridge'e bir tren bileti falan, artik caniniz ne yapmak istiyorsa maddi imkanlariniz elverdikce.

Ayrica en onemli kriterlerden biri insanlar olarak zaman icinde ne hissedecegimizi ongoremiyor olmamiz. Yani kendi zihnimiz, kendi duygumuz, kendi beynimiz ama yine de anlayamiyoruz. Dort ay sonra, alti ay sonra, yaz gelince neler dusunuyor hissediyor olabileceginizi bilemiyorsunuz ki. O yuzden -gecen gun de baska bir cevaba yazdim- direkt karar vermeden once kendinize bazi milestonelar belirleyin. Misal, Nisan ayinda hala ayni derecede mutsuzsam geri donmeyi dusunmeye basliycam. Haziran'da hala ayni gucle karamsarlik hissediyorsam Turkiye'den en az bes yere is basvurusu yapicam. Temmuz'a kadar en az iki yerden haber duyarsam birini secicem vs gibi. Oyle karar verirsiniz, boylece elinizde hep kararinizi destekleyen veya desteklemeyen datalar olur.
0
sopiro
(26.01.22)
Herkes baska ulkede yasamaliymis gibi sacma bir algi var. Bazisinin zevklerine kulturune vs en uygun ulke Turkiye. Yasadigin yerin kulturune ozel bir heves duymadan yasanmaz Almanci usulu veya karin tokluguna calismiyorsan.

"senin yerinde olmak isteyenleri düşün"
bosanmak isteyen adama "bak evlenmeye calisip evlenemeyenler var" demek gibi. ne alaka.
0
hot potato
(26.01.22)
+ homesick olayi ilk 5 sene zorlar sonra yavas yavas etkisini kaybediyor. Gurbet enteresan bir olay, yurtdisinda uzun sure kalmadan anlamasi zor. Ben de karsima cikmadan once cok dalga gectim, sonra yuzlesince anliyorsun.

+ senin profilindeki birine ben gocmenlik tavsiye etmiyorum ama yurtdisi deneyimi onemlidir ve bu tarz denemeler yapilacaksa bunlari 30'dan once yapmak lazim.

+ senin yerinde olsam 4-5 sene takilirim. Biraz calisirim, dil meselesini toparlarim, mumkunse bir de MBA falan patlatirim aradan ciksin. 30'a gelmeden, fazla kok salmadan copluge geri donerim. Gocmenlik falan islerine pek bulasmam.

+ Yurtdisi eger cok buyuk paralarla oynama imkaniniz yok ve coplukte keyfiniz yerinde ise size pek de fazla birsey sunmuyor. Cikinca finansal olarak ciddi seviye atlayacaksaniz, ya da geldiginiz yerde cok ciddi sikintilariniz varsa ve bunlari cozmek icin tek careniz kacmak ise mantikli.
0
cooperr
(26.01.22)
(18)

Kar seviyor musunuz

dissendium
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
0
dissendium
(25.01.22)
Ben sevmiyorum. Fakire, sokak hayvanlarına yazık. Evsize yazık.
0
garylineker
(25.01.22)
Baharı ve yazı çok severim. Karı da severim. Üstünde yürüyüp iz bırakacak kadar olmalı, tam olarak bugünkü gibi.

İnce ince yağan yağmur ve beraberinde gelen çamurdan nefret ederim. İğrenç :)
0
gabe h coud
(25.01.22)
Klasik insan modu benimki, kar sıra dışı bişey değilken çok bayılmazdım. Ama hafta sonu baya kara maruz kaldım, eğlendim.

Ha, bu yüzden şu anda İstanbul'daki yağış beni çok etkilemedi koşmadım soğuğa ama izlemesi de güzel. Tabii evden çalışmıyor olsaydım bu kadar sempatik gelmezdi.
0
Bruce
(25.01.22)
Sevmem, seveni de sevmem :)

Kar romantizmini de hiç anlamıyorum soğuk nedeniyle zor durumda olan onca canlı varken.

Kartopu yaşım da çoktan geçti :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ben su an kar magduruyum ama hayvan gibi karla oynuyorum bi yandan... asiri severim. cocukken hep yilbasi, kar manzarali kartpostallar biriktirirdim asiri temiz hava veriyor bi de. ama sadece yunusak kar
0
ala09
(25.01.22)
aşığım. 27 yaşındayım, üç yaşındayken de şimdi de aynı heves ve heyecanla bekliyorum.

tabii ki kimsenin sokakta kalmasını, başına iç gelmesini, işe gidip gelememesini vs. istiyor değilim ama bunu doğanın bir gerçekliği olarak görüyorum. insanların evsiz kalması veya işe gidememesi toplumsal bir problem daha çok. karda oynayan, mutlu olan insanlar da zaten "ohh sokak hayvanları ölüyor" diye filan sevinmiyor, o yüzden bazı insanların bu kar sevenleri teröristmiş gibi gösterme tavrını anlamsız buluyorum.

doğu'nun köyünde ya da sibirya'da kar yüzünden çok zorluk yaşamış birinin sevmemesini, tiksinmesini anlarım elbet ama ben trakya'da büyüdüm, ankara'da yaşadım, ukrayna ve letonya'da sıcaklığın -20'nin üstüne çıkmadığı yerlerde sokakta kaldığım ve "aa tüh ölcez galiba neyse" dediğim zamanlar gördüm ama yok abi manyak gibi seviyorum hala.

aşırı yağar misal ona bi şey yapamazsın elbet ama ben yarın bi gün arabam olsa hava durumunu zaten haftalar öncesinden takip ettiğim için ona göre kış lastiğimi, zincirimi hazır eder; arabanın karını buzunu nasıl kısa sürede temizleyebileceğime bakar, koşullara olabildiğince uyum sağlamaya çalışırım. uyandığında kar görüp "ulan hay böyle işin, kim uğraşacak şimdi bu angaryayla?" diyeni anlarım elbet ama ben işte o uğraşı bile ayrı severim, bıkmam.

zaten iklim öyle bozuldu ki finlandiya'daki adam bile artık kışın ne kadar kar göreceğini bilemiyor, şubat ortasında diz boyu kar varken 10 gün sonra hava 8 derece olabiliyor filan... bence bizim çocuklarımız filan karı çok nadiren görecek, o yüzden hazır hala arada yağıyorken ben tadını çıkarma taraftarıyım.

BEN <3 KAR
0
der meister
(25.01.22)
yasim cogunuzdan buyuktur. cocukken nasil seviyorsam bugun hala ayni sekilde seviyorum. gunlerdir kar bekliyorum desem yeridir bugun doydum nihayet. yaz ve sicagi hic sevmem. ilkbahar sonbahar severim, bir de kar. temmuz agustos benim icin iskence aylar. sicaga gunese tahammulum hic yok. sogukta giyinirsin isinirsin ama sicakta ancak derine kadar soyunabilirsin ve yetmez. klima ile cekilir oluyor sadece. hele disarida gunes tepende kan ter icinde kalmak vs. nefret ederim. kar oyle mi be ya...
0
robokot
(25.01.22)
İlkbahar > sonbahar > yaz > kış

Soğuk sevmiyorum.

Sadece güzel bir bungalovda, soba/şömine yanarken sevebilirim
0
abuzer
(25.01.22)
Ben de ilkbahar ve yaz insanıyım, soğuk ve karanlık havaları sevmem. Fakat karın yeri çocukluğumdan beri ayrı. İlk hava tahminleri ile birlikte gözüm dışarıdadır, yağınca da mutlu olurum. 7 aylık hamileyim, yine de dışarıda kardanadam yaptım dün, bugün yine çıkarım.

Devletin, patronun, görevlilerin işini düzgün yapmaması üzerine yemek siparişi verenleri, kar yağdı diye sevinenleri suçlayanlar da çok büyük mantık hatası içerisinde olduğunu düşünüyorum, eklemeden geçemeyeceğim.
0
gmzo
(25.01.22)
nefret ediyorum
0
passion rules the game
(25.01.22)
Sokak hayvanlarını düşününce kahroluyorum. Keşke bu konuda bi' farkındalık oluşturabilsek.
0
kumandanim
(25.01.22)
İlk 2 gün seviyorum. Eskişehirliyim ben, kar yağınca iki gün eğlenirim, sonra kaldırımlar ve ara sokaklar dev buz pistine dönüşür, caddeler çamurlu kar yığını olur ve ben kışın kalanını sürekli homurdanıp söylenerek geçiririm, dışarı çıkmaktan nefret ederim.

2007'de Antalya'ya kar yağdığında oradaydım, "nolmuş ya hiç mi kar görmediniz" diye uyumaya devam etmiştim. Ama yıllardır düzgün kar görmedim, özlemişim, pazar gecesi çıkıp yürüdük, sahile indik, tipinin ortasında kaldık, çok eğlendim. Bugün dışarı çıkmam lazım, tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(25.01.22)
Ben de Eskişehir'de 5 yıl kadar öğrencilik yaptım. Haftalarca karın yerden kalkmadığını hatırlarım. Ama her şeye rağmen seviyorum.

Dün 4-5 arkadaş Üsküdar yokuşlarında geç saatlere kadar amansızca kaydık:V
0
lüzumsuz adam
(25.01.22)
Her türlü doğa olayını uzun sürmediği sürece çok severim. Bir yazcı olarak kar özellikle favorimdir. Ama işe falan gitmek zorunda kalsaydım çok küfür ederdim şu an
0
roket adam
(25.01.22)
Kis bizim gibi gelismemis ulkelerde sefalettir ya. Bereket yonu tamam ama ben nefret ederim yagmur, camur, soguk vs.

Yaz olacak abi. Bi sort bi tshirt atacaksin kendini disari. Kapali mekana mahkum kalmayacaksin.

Yaz aksami kokusunu cekeceksin icine. Mis gibi ya.
0
celebi efendi
(25.01.22)
Aslında yağarken izlemeyi, sonrasında şehrin görüntüsünü falan aşırı seviyorum ama artık eskisi kadar saf bir mutluluk duyamıyorum çünkü aklıma gelen ilk şey sokaktaki hayvanlar oluyor.
0
ms brownstone
(25.01.22)
Hayir zerre sevinmiyorum. Bir yetiskin yanımda aaayyy kar yagiyor diye sevinemye basladiginda da uyuz oluyorum. Cunku kar yağışı demek yollarin kapanmasi demek. Trafigin artmasi ya da komple kitlenmeso demek. Yolda kalmak demek. Bir yere gidememek demek. Kar demek sikinti demek. Kar yağışı gelince benim aklima yollar geliyor, sevinmiyorum dolayısıyla.

Bembeyaz kar ortusunun görüntüsünü ben de pek severim sahsen ama sehre kar yağmasına sevinmenin alemi yok. Kis tatiline gideceksem eyvallah, bol bol yağsın bayilirim kara. Ama isim gücüm varken İstanbul'dayken karin bana zarardan baska seyi yok.
Kar Uludağ'da güzel erciyeste guzel efendime soyleyyeyim ilgazda guzel, isin gucun yokken tatildeyken guzel. Sehrin ortasinda kari ne yapayım ben?

Soguk havadan kistan da nefret ederim. Yazi ben de dort gozle bekliyorum yaz demek kolaylik demek. Daha fazla gun isigi, uzerinde 35kilo kiyafet yok, yaz meyveleri, acik hava konseri bilmemnesi, deniz tatili ne varsa yazsa var.
0
stavro
(25.01.22)
Kar seviyorum, oldukça sıcak bir memlekette büyümeme rağmen, kışları yaylalara gidip kar ile oynardık.

Elbette karın etkiledği durumlarda kalmak kötü ona katılıyorum ama soğukta kalan insanlar hayvanlar kısmına katılmıyorum.

der meister ilk paragraf +1 , çünkü her zaman her yerde zor durumda kalan insanlar var onları düşünürsek işin içinden çıkamayız.
0
ceketimi alip cikcam
(25.01.22)
(4)

Kartepe turuna giden var mı?

anksiyetik pia
arkadaşlar. 150 kişilik bir ekiple kartepe turuna gidelim diyoruz ama ben daha önce hiç gitmedim. giden varsa biraz bilgi verebilir mi acaba? illa turla mı gitmeliyiz? amacımız gidelim biraz kar topu oynayalım, sucuk ekmek yiyelim. isteyen dışarda takılsın isteyen bir yerlerde otursun akşam üstü dön
arkadaşlar. 150 kişilik bir ekiple kartepe turuna gidelim diyoruz ama ben daha önce hiç gitmedim. giden varsa biraz bilgi verebilir mi acaba? illa turla mı gitmeliyiz? amacımız gidelim biraz kar topu oynayalım, sucuk ekmek yiyelim. isteyen dışarda takılsın isteyen bir yerlerde otursun akşam üstü dönelim. tavsiye edebileceğiniz bir mekan var mı buna uygun olarak?
0
anksiyetik pia
(24.01.22)
kartepe'de kayak merkezi green park hotel denen bir işletmenin tekeli altında yanlış hatırlamıyorsam. oraya gittiğinizde de kalabalık ve sistemsizlikten ötürü çile çekersiniz. yorumlara vs bakarsanız herkesin nefret ettiği bir işletme.

(bkz: #120155620)

eğer daha isabetli bi tavsiye derseniz bence bolu abant'a gidin. alan daha geniş, kan emici işletmeler yok, daha keyifli bi ortam, tek dezavantajı biraz daha uzak ve soğuk.
0
roket adam
(24.01.22)
ben geçen ay "çorba rehberi" ile gittim. 2si rehber 18 kişiydik. sürekli önde yol açtılar çünkü dize kadar kar vardı. şimdi daha da artmıştır. 12 km yürüdük biz. birine bir şey olması halinde rehberler yanında ilk yardım çantası taşıyor. bilgililer ve yol haritaları var.
şöyle söyleyeyim, 150 kişi giderseniz kimse kimsenin sorumluluğunu alamaz. tuvalete giden geri geldi mi takip edemezsiniz. ha yürüyüş yapmicaz yol kenarında takılıcaz derseniz gidin tabi ama 150 kişiyi ağırlayacak mekan zor bulunur zaten kalabalık yol üstündeki mekanlar.
0
neira
(24.01.22)
Kayak niyeti ile gitmiyorsanız önermem. Çünkü aşırı kalabalık, mekanlar kötü, fiyatlar pahalı. Hele bi de 150 kişi asla yer bulamazsınız hiç bi yerde.

Kayak için gidiyorsanız hiç önermem.
0
zimbirik
(24.01.22)
zirvede bir tek greenpark hotel var. onun etrafından birkaç ufak işletme var, istersen kızak yapabileceğin bir alan var. genel olarak çok kalabalık oluyor. turluk bir olayı yok.

tam zirveye çıkmadan da Doruk Izgara diye bir yer var. oranın da kendine ait bir kızak pisti var, gene kalabalık oluyor.

bir de ek olarak en tepe bir cafe var, teleferiklerin orada da sucuk ekmeklik yerler var. buralara teleferikle gidiliyor.

bence 150 kişiden 100ü filan kayak/snowboard yapmayacaksa olmaz.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(24.01.22)
(2)

Elektrik Faturası Hesabı Hk. (150kw olayı)

buzdagi
Bildiğiniz gibi 150kw üstüne çıkınca tarife değişiyor. Kafama takılan şey şu 200 kw harcayan birisi 150kw normal tarife + 50kw yüksek tarifeden mi öder yoksa 200'ünü birden yüksek tarifeden mi hesap ederler?
Bildiğiniz gibi 150kw üstüne çıkınca tarife değişiyor. Kafama takılan şey şu 200 kw harcayan birisi 150kw normal tarife + 50kw yüksek tarifeden mi öder yoksa 200'ünü birden yüksek tarifeden mi hesap ederler?
0
buzdagi
(24.01.22)
150 düşük, 50 yüksek tarifeden ödüyorsun
0
roket adam
(24.01.22)
normal tarifeyi 150kw olarak düşünmeyin, fatura gün sayısı * 5kw = normal tarife
diyelim 200kw;
gün sayısı 35 gün olursa 35 * 5 = 175kw normal tarife
200-175=25kw yüksek tarife
0
meko
(24.01.22)
(9)

pandemide biriyle tanismak/gelecek

my pink
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?bu ki
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?

bu kisi hayatinda birini istiyor.cevresindekiler evli. bulundugu yer kucuk oldugu icin istedigi profilde biriyle tanisma ihtimali dusuk. cocuk istiyor. karsisina cikanlar bosanmis ve cocuklu oldugu icin genellikle evlilik/cocuk gibi konularda uzun zamana ihtiyac duyan veya bunlari tekrar istemeyen kisiler oluyorlar.

siz bu durumda olsaniz ne yapardiniz?

edit: online dating denemis uzun bir sure fakat cogunlukla casual dating isteyenler cikmis karsisina veya evliler
0
my pink
(24.01.22)
Bu kişinin internet ile tanışması gerektiğini düşünüyorum. Ya da şehir değiştirecek.
0
dissendium
(24.01.22)
Hocam duyuruyu silmişsiniz, yine yazıyorum.

Çocuk istiyorsanız kocanızın olması şart değil. Kendinize, şartlarınıza güveniyorsanız tabii. Yoksa birlikte yaşamak, evlenmek sevmeden çekilecek çile değil.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.22)
@dissendium edit yaptim
0
🌸my pink
(24.01.22)
evlat edinsin ya da şehir değiştirsin, iş değiştirsin.
0
gabe h coud
(24.01.22)
Bazen de kısmet ya, olmayınca olmuyor.
0
lcha
(24.01.22)
Öncelikle kriterleri, beklentileri değiştirmek lazım. Birinin karşısına sürekli ciddi ilişki istemeyen kişiler çıkıyorsa bu kişinin kendi beklentisi, kriterleri ile alakalı. Daha efendi, daha sorumluluk sahibi insanlara yönelmek gerekir.

Etrafınızda evli çiftler varmış, bu evli çiftlerin mutlaka etrafında "iyi çocuk ama hala evlenemedi" dediği kişiler vardır. Böyle evli arkadaşlarla konuşurken "uygun biri var mı" diye sorabilir ya da bunu sormadan öyle bir ağızlarını arayabilir. Birde bulunduğunuz yerdeki üniversitenin varsa yabancı dil gibi kurslarını bir araştırın. O kurslara üniversitelerin hocaları giriyor. Böyle başka hafta sonu kursları olur. Genelde haftasonu kurslara bekar kişiler giderler. Kendi alanınızda yükseklisansa kaydolun, çevre edinin. Birde şu var bulunduğu şehirde değil de ne bileyim böyle daha yakın ama yaşayabileceği bir şehirde de yükseklisansa başlayabilir.
0
GoodMorningTeacher
(24.01.22)
Yabancı damat bulmasını tavsiye ederdim. Arkadaşlarım 37 ve 40 yaşlarında evlenip, çocuk yaptılar.
0
barguzhale
(24.01.22)
arkadaşın arkadaşı veya internet diyorum. ancak ben ciddi düşünüyorum mesajı verip direkt insanları kaçırmaktansa bir süre "takılıp" sonra ciddiyete çevirmek daha gerçekçi olur diye düşünüyorum. çünkü yaş ilerledikçe direkt ciddi düşünenler zaten evlenmiş oluyor, geriye evlenmek istemeyen - zamanında düşünmeyen - düşünüp pişman olmuş kişiler kalıyor. bir süre casual dating yapmak şart bence.
0
roket adam
(24.01.22)
35'ime geldim hayatımda ilişki istiyorum, çocuk istiyorum diye dolanırsa ortalarda ve kısa sürede buluştuğu ettiği insanlara bundan bahsederse herkes uzaklaşır bu normal, hatta ilişki isteyen erkekde uzaklaşır.

ilişki dediğin şey bu yaşlarda birden başlamaz, olgunlaşır bunun için beraber olunan kişi ile birlikte geçirilecek zamana ihtiyaç var.

yaş nedeni ile beraber olacağı insanlar da daha önce edinmiş oldukları tecrübeden dolayı acele etmiyorlar ki çok haklılar, haklı olmasalardı boşanmazlardı zaten.
0
selam
(24.01.22)
(7)

Ayrılık sonrası, dertleşme isteği

Carlito Brigante
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar. İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar.

İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
0
Carlito Brigante
(24.01.22)
Maalesef çoğu kişi dinlemek istemez bunu. Bunun için :

Psikoterapi, yaş danışmanlığı.
0
jackyr
(24.01.22)
@jacjyr

Vardır illa birileri diye düşünüyorum. vardır ya.
0
🌸Carlito Brigante
(24.01.22)
buraya yaz işte
0
selam
(24.01.22)
Yazsana merak ettim
0
abuzer
(24.01.22)
Geçmiş olsun, anlat dinleriz(okuruz) Elden ne geldiyse
0
lcha
(24.01.22)
yazarsanız okuruz, destek olmaya çalışırız. çok oldu burda böyle hikayeler :).
0
Phoebe
(24.01.22)
connected2me tarzı anonim muhabbet etme sitelerinde bu tarz çok insan vardı eskiden, dene derim.
0
roket adam
(24.01.22)
(4)

İstanbul’a yakın kamp alanı

ceska
Arkadaşlarla kamp yapmak istiyoruz ama biraz acemi olduğumuz için şöyle kriterlerimiz var:- etrafta insan olmamalı- ama acil bir durumda kısa sürede ulaşabileceğimiz mesafede insanlar (ya da esnaf vs) olmalı- daha önce kamp yapılmış bir alan olmalı- güvende olmalıyız (hayvanlardan korkmuyoruz da ins
Arkadaşlarla kamp yapmak istiyoruz ama biraz acemi olduğumuz için şöyle kriterlerimiz var:

- etrafta insan olmamalı
- ama acil bir durumda kısa sürede ulaşabileceğimiz mesafede insanlar (ya da esnaf vs) olmalı
- daha önce kamp yapılmış bir alan olmalı
- güvende olmalıyız (hayvanlardan korkmuyoruz da insanlar sıkıntı)

Bu şekilde insanlara hem yakın hem uzak hem güvende olabileceğimiz, istanbul ve çevresinde (2-3 saat araba mesafesine tamamız) bildiğiniz kamp atabileceğimiz alan var mı? Varsa deneyimlerinizle birlikte paylaşabilir misiniz?

Çok teşekkürler!
0
ceska
(24.01.22)
bu mevsimde acemi olarak kamp yapmak pek mantıklı değil. üstelik herkesin konakladığı kamp alanlarının falan da dışında istiyorsunuz. bence baharı bekleyin.
0
reanarchy
(24.01.22)
@reanarchy +1

Bu havalarda Akdeniz hariç acemi insanlar kamp yapmamalı, çok riskli.

Kış kampı ciddi tecrübe ve ekipman ister, tecrübeli kampcılar bile kış kampında kullanmak için yeni bir techizat aldığında sadece ona güvenerek yola çıkmaz, eski techizatı da yanında yedek götürür mesela.

Gerekli ve yeterli techizat ile özel kamp alanlarında, yanınızda tecrübeli biri ile denenebilir.

Bu havada hayvanlardan korkmalısınız, çünkü açlar. Aracınız her türlü karlı yol koşulunda ilerleyebilecek yeterlilikte olmalı.

Kış lastikleriniz, zinciriniz, halatınız vs eksik olmasın. Zinciri bagajda taşımak yetmez, takmayı da bilmelisiniz.
0
John Bloor
(24.01.22)
Besin zincirinin sorunlu olduğu bir dönemde özellikle de zincirin temel besleme noktasındayken tecrübeli değilseniz doğada olmak büyük sıkıntı.

Yazı bekleyip Ege Akdeniz e gidin. İstanbul da da Ömerli Şile tarafında bulabileceksiniz.
0
baldan kaymak
(24.01.22)
yaza doğru giderim derseniz ballıkayalar tabiat parkını önerebilirim, tam dediğiniz kriterlere uyuyor. ancak bu dönemde oranın yakınına dahi yaklaşamazsınız kar, kış vs koşulları yüzünden. bir çok kamp alanına jandarma almaz bile zaten.
0
roket adam
(24.01.22)
(20)

kış lastiği kullanıyor musunuz

marul hirsizi
gerek duyuyor musunuz yani.
gerek duyuyor musunuz yani.
0
marul hirsizi
(23.01.22)
evet. il ankara. kış boyunca 1 kere bile ihtiyaç duyacak olsaydım yine taktırırdım.
0
vayanasinisayinseyirciler
(23.01.22)
kocaeli için 4 mevsim lassa kullanıyorum
0
bugisme
(23.01.22)
Evet. Gecen hafta sadece soguktu bu hafta acayip kar yagdi. Bi kerelik bir durumda bile gerekse, can ve mal kaybi riskini almaya deger mi?
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.01.22)
Hayır. Zaten dogru durust km yaptığım yok, kis lastiğine para vermeye gerek gormedim o yüzden. Yilda bir kez kar yağıyor zaten İstanbul'a, o da ya tutuyor ya tutmuyor. O gun de arabayi çıkarmayiveririz. Agirlikli olarak sirket araci kullaniyirum zaten, o yüzden kendi aracıma ayrica kis lastigi takmaya gerek gormedim hic.
0
stavro
(23.01.22)
kar yağınca dışarı çıkmıyorum ama yine de kış lastiği var. çünkü, neden olmasın.
0
gabe h coud
(23.01.22)
İstanbul. 1 hafta kar için gereksiz. O dönemde araç kullanmıyorum.
0
Mistyimage
(23.01.22)
Kullanmiyorum, istanbul o sartlara uymuyor.

Kar yagdiginda zaten otoparktan cikamiyoruz. Su an sokagimda paletli arac gidemez halde :)
0
divit
(23.01.22)
kullanıyorum
0
admin
(23.01.22)
istanbulda karlı hava çok az süre olduğu için kullanmıyorum. kar yağınca da trafiğe çıkmıyorum.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(24.01.22)
Kar çorabı kullanıyorum. Hem her şey gibi lastikler de çok pahalılandı hem de her sene 2 kere tak çıkar angarya geliyor. Bide depolaması sök takı derken 600 de oraya gidiyor. Evet kar lastiği rahatlık ama istanbulda 1 hafta kar için gereksiz sanki.
0
imnotsureabout
(24.01.22)
Kış lastiği kar yağmasından ziyade dereceyle alakalıdır, 7 derecenin altına düşen heryerde kullanılmalıdır. Yola tutunmanızı sağlayan tek malzemeden feragat etmeyin. Soruya cevap: evet
0
mirty
(24.01.22)
istanbuldayım kullanıyorum. sadece kar değil soğuk ve yağmurlu havalarda yazlık lastiğin yol tutuşu-fren mesafesi çok kötüdür.
0
orpheus
(24.01.22)
izmir'de hiç kullanmadım.

ama doğu avrupada zaten zorunlu. arabayı az kullanan kişi gerçek 4 mevsim (şu üstünde kar işareti de olan "all season"lar) ile idare eder ama yok "ben kayak yapayım, tırmanayım" diyen harbi kış lastiği almalı.

ki bence aralıktan nisana kadar arabanın üstünde kalır o o zaman. burada nisan ayının son haftaları kar yağdığını gördüm.
0
rain when i die
(24.01.22)
hergün işe gidiş geliş olduğu için kullanmak şart.
0
ravenudon
(24.01.22)
kış lastiğinin kar ile alakası yok +1

tekirdağ'da yaşıyorum ve kullanıyorum. özellikle sabahları kırağı- buzlanma durumu oluyor. daha geçen hafta önümde bir araç takla attı bu yüzden. yerde cam gibi buz vardı, aracım gram kaymadı.

kış lastiğinin yağmurda frenleme ve yol tutuş performansı daha yüksek. hava sıcaklığının çok düşmediği yerler için evet gereksiz ama hayata 4 lastiğin temas ettiği kısım kadarıyla bağlısınız. riske atmaya değer mi sizce ?
0
delidir yakalayin
(24.01.22)
istanbul'da kar yağmadığı zamanlar zaten sıcaklık kolay kolay 5-7 derecenin altına gelmiyor. toplamda en fazla 2-3 hafta.

her gün araba ile dışarı çıkmak zorunda değilseniz istanbul'da kış lastığı gereksiz.
0
nuisance
(24.01.22)
kullanıyorum ben de. Neler kazandırdığını belki fark etmiyoruz da ondan şüphede kalıyor olabiliriz. Yıllar önce yazlık tiple kavşakta dönerken ekstradan tam bir tur döndükten sonra aklım başıma geldi. Ani frenlerde keymedığını hissetmek çok güzel.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.01.22)
sahada çalıştığım dönem kasım ayında kış lastiğimi takardım, karda yağmurda rahat raht gezerdim. şimdi evden çalıştığım için kullanmıyorum ama kışın dışarı çıktığım sayılıdır.

(bkz: kar zinciri/@roket adam)
0
roket adam
(24.01.22)
istanbul'da yaşıyorum ve hergün araç kullanmamı gerektiren bir işim yok. aracı haftada 4 gün gibi kullanmam gerekiyor. belki daha bile az.

sadece yaz lastiği kullanıyorum. hava 3 derecenin altında düştüğü zamanlarda aracı kullanmamaya calisiyorum. kar yağmış ve yollarda kar varsa kesinlikle kullanmıyorum. bu koşullar da ancak yılda 10 gün oluşuyor.

yılda 10 gün için de öyle bir bütçe ayırmak ve onunla uğraşmak yersiz geliyor.

aralık - ocak - subat aylarında uzun yol yapmam gerekseydi hiç düşünmeden bu yatırımı yapmak isterdim.
0
kaptankedi
(24.01.22)
ankaradayim, her sene 2 araca da taktiriyorum mutlaka aralik basinda. cok ise yariyor, hatta bazen yetmiyor bile, kis lastigi taktirmayanlar yuzunden cumartesi yine trafikte perisan olduk
0
sweetoffice
(24.01.22)
(10)

Kargocuların iş yerine girmek istememesi

top_secret
İş yerine ne zaman bir şeyler alsam kargocular içeri girmek istemiyor. Mesela trendyol geliyor, aras gelmiyor. Yurtiçi bazen geliyor bazen gelmiyor gibi.(iş yerinde herhangi kısıtlama bulunmamaktadır, fakat biz dahil girişte xrayden geçmek zorundayız güvenlik amaçlı)Genelde pandemiyi bahane ediyorla
İş yerine ne zaman bir şeyler alsam kargocular içeri girmek istemiyor. Mesela trendyol geliyor, aras gelmiyor. Yurtiçi bazen geliyor bazen gelmiyor gibi.
(iş yerinde herhangi kısıtlama bulunmamaktadır, fakat biz dahil girişte xrayden geçmek zorundayız güvenlik amaçlı)

Genelde pandemiyi bahane ediyorlar fakat çok saçma şeyler söyledikleri olabiliyor. Mesela "Maskem yok, hes kodum yok, çocuğu okula götüreceğim, yönetim kurulu karar aldı üstümde metal eşya var xrayden geçemem" vs.

Bir keresinde iş yerinin dışında bulunan duvara tüm kargoları dizip, "gelin alın kargonuzu" dediler.

Yani açıkçası çok yoğun çalışıyorum ve 8 kat aşağıya inmek hem zor geliyor hem de o kadar zamanım olmuyor.

Bir de mesela ben çalıştığım işte üstteki bahaneleri söylesem muhtemelen işsiz kalırım, nasıl bu kadar rahatlar?

Şimdi sorularım şunlar;
1- Bu yaptıkları normal ve yasal bişey mi?
2- Eğer değilse bir yaptırımı var mı?
3- Bu kargo şirketlerinin korkacağı, bağlayıcılığı olan bir devlet kurumu var mı?
0
top_secret
(23.01.22)
kargo değil ama çalıştığın yerin bir muhaberat servisi olmalı bence. Muhaberat servisleri genelde giriş katta olur ve onlar teslim alırlar kargoları, daha sonra ilgili kişilere dağıtırlar.
0
hlt1985
(23.01.22)
Bence normal. X Ray, Hes kodu kontrolü zaman alıcı şeyler. Ben olsam ben de girmem. Yasal değil denebilecek bir durum yok ortada. Kargo kavramını ayağa kadar getirmek olarak algılamamak lazım. ABD'de kargoların direkt evin bahçesine atıldığı videolar var.
0
dissendium
(23.01.22)
Her binaya girişte hes kodu okut, metalleri çıkar, x-ray ile uğraş, can mi dayanır, mesai mi yetişir? Çalıştığınız binada muhaberat olması gerekiyor.
0
kaptankedi
(23.01.22)
Normal. İki yıldır binaya girmiyorlar. Karar alındığını söylediler. İş yeri de zaten girmelerini istemiyordu. Pandemi başından bu yana böyle devam ediyor.
Kendimiz alıyoruz ya da bir hizmetli alıyor.
Aşağı inmek yetmiyor. Epeyce bir mesafe gidip alıyoruz.
0
pro9it9is9
(23.01.22)
Dediğiniz gibiyse bence de normal. Binayı adres olarak düşünürsek, ötesi ayağınıza kadar getirmek gibi oluyor. Sadece binaya girip kata çıkmak değil çünkü anlattığınız şey, daha çok evin içine girmek gibi. Ayrıca x-ray’den geçmek ve kimlik vermek gibi şeylerde kargo şirketi yapın dese bile kargo çalışanı istemiyorsa yapmak zorunda olmaması gerekir. Kişi hakkı.
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.01.22)
Motorcuyu metal dedektorune sokmak da buyuk zulum.
Adamin her yeri metal.

Zaten kapina getirerek gorevlerini yapmis oluyorlar.
0
divit
(23.01.22)
Onları da anlamak lazım. Zaten işyeri gibi binalarda bi görevli varsa ona bırakabilir
0
photo85
(23.01.22)
- bina girişindeki alet xray değil metal dedektörü. xray içinden geçiyor olamazsınız.

teorik olarak paketi elden teslim etmek zorunda olsa da günde 150 paket yetiştirmesi gereken bir kişi için 10 dakikalık yukarı çık adamı bul falan kimsenin uğraşmak istememesi bana normal geliyor.

yaptırım kargogu gönderenin imza attığı sözleşme içeriği kadar. aras kargo bizim 13k değerinde laptopumuzu kaybetti ne parasını alabildik ne de cihazı bulabildiler. resmi olarak 30 iş günü süresi varmış. parasını ödediğimiz cihazı teslim alamadan bu süreyi mecbur bekledik. o cihazla iş/ödev yapılması gerekiyor. ucuz bir şey de değil bir tane daha alalım. yaşattıkları mağduriyeti düşün. hiçbir hak iddia edemedik (30 gün sonra parasını tl olarak iade aldık)
0
orpheus
(24.01.22)
bence de gayet normal bir durum. bazı plazalarda kata çıkıp inmek gerçek manada 10-15 dakika sürüyor. güvenlikte sıra beklemesi, asansör sırası beklemesi, çıkıp adamı bulması vs, kargocuya büyük çile. inip çalışanın kendisinin alması lazım.
0
roket adam
(24.01.22)
normal falan değil. kargocular işten kaçmak için böyle şeyleri hep yaparlar. iş yoğunluğu gibi kendince haklı sebepleri vardır. ama bunun sorumlusu siz değilsiniz. herhangi bir yaptırımı yok o kargo firmasını kullanmamayı tercih edersiniz ancak
0
paintov
(24.01.22)
(7)

sarhoş olduğunuzun ertesi günü kendinizi çok depresif hissediyor musunuz?

ahm1
sarhoş olduğunuz veya çok içtiğiniz akşamın ertesi gününe çok depresif kalkıyorum ve günüm öyle geçiyor. sanki önceki gün utanılası bir şeyler yapmışım ama hatırlayamıyorum gibi geliyor ya da ne bileyim, sebep bulamadan da depresif, hatta çok depresif oluyorum. size de oluyor mu böyle şeyler? pek ge
sarhoş olduğunuz veya çok içtiğiniz akşamın ertesi gününe çok depresif kalkıyorum ve günüm öyle geçiyor. sanki önceki gün utanılası bir şeyler yapmışım ama hatırlayamıyorum gibi geliyor ya da ne bileyim, sebep bulamadan da depresif, hatta çok depresif oluyorum.

size de oluyor mu böyle şeyler? pek genç değilim. içmeye de yeni başlamadım ama genellikle zaten biraz depresif bir insanım.
0
ahm1
(23.01.22)
Sarhos olduysam ve iyi ictiysem sonraki gun zaten saglam bir basagrisi ile basliyorum gune. O yuzden daha cok 'o son birayi icmeyecektim' tarzi kisa bir pismanlik disinda pek bisey olmuyor. Gunun geri kalani da ayilmaya calismakla geciyor.
0
j r r tolkien hayrani
(23.01.22)
bende baş ağrısı hiç olmuyor açıkçası. su içmeye dikkat ediyorum çünkü. ne kadar içkili olsam da unuttuğum pek olmuyor. bu yüzden, baş ağrısı olmuyor ama bunun dışında birçok şey oluyor.
0
🌸ahm1
(23.01.22)
evet ve adına da hangxiety deniyor. alkolün yanında bol bol su için. ertesi gün de bol bol su için, yürüyüş yapın oksijen alın, muz ve çikolata da iyi geliyor :)
0
ladyinblack
(23.01.22)
Ruhsal olarak değil de daha ziyade fizyolojik olarak kotu durumda oluyorum. O durumdayken haliyle moral de cok iyi olmuyor.
0
stavro
(23.01.22)
Alkon depresandır zaten, cevaplar arasında göremediğim için belirtmek istedim.
0
dreamnesiac
(24.01.22)
Evet bana da çok oluyor bu ve sırf bu yüzden içmeyi neredeyse bıraktım. 20'lerimde olmuyordu ama 30'larıma geçince alkol aldığımın ertesi günü kesinlikle düşüşte oluyorum. Çok can sıkıcı bi durum.
0
roket adam
(24.01.22)
Temelde ne varsa onu tetikliyor olabilir mi? Mesela ben de genel olarak anksiyete bozukluğu belirtileri gösteren biriyim ve alkollü günün ertesi günü bendeki en büyük etkisi daha çok anksiyete, panik, yapmak zorunda olduğum bir şeyi unutmuşum hissi filan oluyor.
0
amelie poulain
(24.01.22)
(12)

Donuste park yeri bulamayacak olmaniz bir yere gitmenizi engelliyor mu?

stavro
Bu sorun sizde de var mi? Evimin orada park sorunu var. Bir yere gidecegim zaman - hele de aksam saatleriyse - dönüşte evin oralarda park bulamacsgimi ve deli dana gibi sokaklari dolanacagimi bilmek beni gidecegim yerden vazgeciriyor. Park sorunu yuzunden bir yere gidemiyorum anlayacaginiz. Gidecegi
Bu sorun sizde de var mi? Evimin orada park sorunu var. Bir yere gidecegim zaman - hele de aksam saatleriyse - dönüşte evin oralarda park bulamacsgimi ve deli dana gibi sokaklari dolanacagimi bilmek beni gidecegim yerden vazgeciriyor. Park sorunu yuzunden bir yere gidemiyorum anlayacaginiz.

Gidecegim yer 4-5km mesafede bir yer icabinda, 1 saat takilacagim topu topu, donuste yer bulma cilesini dusununce vazgeçiyorum bazen. Bir sure dolanip yer aramak, en son uzakta alakasiz bir yerde yer bulup orsya parketmek sonra evden cok uzakta kaldigi ve goz önünde olamadığı icin ertesi gun onu oradan alip evin yakınında bosalan bir yere tekrar parketmek falan bunlari dusununce bosver gitmeyelim diyorum. İse gidip gelmeye başka arac kullandigim icin kendi aracımı cok uzaga biraktigimda geri almam gerekiyor evin yakınlarina bir yere. Sabah direkt alip ise gidecek olsam sikinti değil de.

Spora gitmekteb bile vazgectigim oluyor bu yuzden. Gideceğim yerdeki park sorunu degil, donusteki park sorunu beni yipratan. Park sorunu hayat kalitemi dusuruyor resmen.

Park sorunu sizi de bu kadar etkiliyor mu?
0
stavro
(23.01.22)
Genelde evet idi cevabın ama duruma bağlı olarak çıkarıyorduk arabayı
0
basond
(23.01.22)
Etkiliyor, hatta en bu yüzden araba almıyorum. Yaşadığım muhitten çok memnunum ama park sorunu "o da oluversin" diyebileceğim bir şey değil.
Arada arabayla eve geldiğim her seferde sinir oluyorum.
0
Bruce
(23.01.22)
vaktini ona göre ayarlıyorum. haftasonu bostancı fenerbahçe arası yürüyeceksem erkenden gidiyorum. belgrad ormanı'na kışın daha geç gidiyorum, kimse olmuyor, 10'da gitsen bile yer var ama havalar iyiyken gidersen sabah 9'da yer bulamıyorsun.

mekana gidilecekse zaten valeye veriyorum. işle ilgiliyse genelde şoförüm kullanıyor.
0
gabe h coud
(23.01.22)
Evimde park sorunu yok ama gideceğim yerde park etmek büyük dertse arabasız gidiyorum. Metro, tren, taksi, marti vs lokasyona göre değişiyor. Toplu taşıma icin tek alternatif otobüs ise park derdini göze alıp arabayla gidiyorum.
0
kaptankedi
(23.01.22)
akşamları park yeri bulunuyor bizde iş yerleri kapandığı için
öğlen vakti toplu taşıma
0
bir soru sorcam
(23.01.22)
böyle bi sorunum olsa 4-5 km için taksi kullanırım.
0
sttc
(23.01.22)
Hayatta çıkmam acil değilse
0
photo85
(23.01.22)
Rekorum 1 ay oldu bu sene.
Farlari yansa biri yanina geliyor cikicam zannedip.
0
divit
(23.01.22)
etkiliyordu otoparka abone oldum mecburen. park sorununun pik yaptıgı noktaların birindeyim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(24.01.22)
o kadar etkiliyor ki otoparklı yerlerde oturmayı tercih ediyorum, otopark yerimin belli olmadığı bir yerde kesinlikle oturmuyorum. bu şekilde yaşamak otomobil almayı anlamsız ve keyifsiz hale getiriyor. bu tarz ufak gerginlikleri hayatınızdan çıkarmazsanız sürekli stres altında yaşarsınız. millet birbirini vuruyor otopark kavgası yüzünden. hatta otopark sıkıntısı olan yerlerdeki arkadaşlarımı ziyarete gitme isteğimi bile etkiliyor bu durum, amaan ne uğraşıcam ya deyip adamlara gitmiyorum resmen.
0
roket adam
(24.01.22)
Aa biz. Etkiliyor tabi :(

Bazen sırf arabayla müzik dinleyeyim, bir tur atıp geleyim istiyorum, ufak bi şımarıklık falan ama yok. 5 dk'ya doluyor boşalttığım yer.

Genel olarak toplu taşımaya yakınım, çok gerekmiyor araba ama haftada bir çalıştırdığımda dahi mahallede bir tur atayım geleyim desem bile korkuyorum yerimi kapacaklar diye. Anksiyete sahibi oldum yani park yeri yüzünden.

He bunun için küçük çakallıklar da öğrendim. Numaramı bırakıp milletin çıkamayacağı şekilde önüne park ediyorum, arıyorlar mecbur :)
0
chicha_v2
(24.01.22)
Kesinlikle. Bir de oturduğum yere ve çevresine insanlar başka ilçelerden arabalarıyla geliyor. Onların park ettiği yerdekiler yer ararken bizim oturduğumuz yere park ediyor bazen. Biz ortada kalıyoruz iyice.
0
nawar
(24.01.22)
(22)

Haftalık kaç saat çalışma?

plutongezegendegilmi
Elinizde 3 opsiyon var:1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün g
Elinizde 3 opsiyon var:

1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.
2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.
3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.

X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün gereksiz harcamalar yapmazsanız.

Hangisini tercih ederdiniz? Neden?
0
plutongezegendegilmi
(22.01.22)
3.
Çünkü henüz gençsiniz.

Bir süre sonra daha az saat çalışarak 3X-4X kazanmanın yolları da açılacak böylece.
0
michael_knight
(22.01.22)
3 kesinlikle. Önce save le sonra live.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Gittiği yere kadar 3, burn out olunca, vites küçültüp 2.
0
gabe h coud
(22.01.22)
1 derdim. Hayat bir kere yaşanıyor. İhtiyaçlarımı karşılayabiliyorsam sorun olmaz.
0
mysticriver
(22.01.22)
2. Çünkü madem çalışmaya başladım, başlamışken tam çalışayım. 40 saat uygun. Ama süre 20'den 40'a çıkarken ücret niye x'ten 2x'e çıkmıyor, ona takıldım.
0
dissendium
(22.01.22)
gabe h coud +1

akarken doldurmak mantıklı.
üstelik yaş gençken, iş performansı iyiyken daha da mantıklı.
yaş ilerleyince o performansı istikrarla sürdürmek zaten pek mümkün olmayacak.
0
blatta hiberna
(22.01.22)
1.

hayatımı minimum sürdürmeme yeten paranın iki katı ortalama bir hayat sürmeme yetecektir. haftada sadece 20 saat çalışarak bu parayı kazanan yetişkin insanın yanakları al al olur, saçları ahenkle dans eder. sağlığına dikkat eder, yemeğini kendisi hazırlayabilir, kitap okumak istiyorsa sabahlara kadar okur, ne bileyim çok masraflı olmayacak her türlü hobi ve aktiviteyle dilediğince ilgilenebilir... kaldı ki bazı iş kollarında freelance olarak ek gelir elde etmek de mümkün olabilir; yani atıyorum çevirmenlik yapabilecek biriyse çok lazım olursa öyle de para kazanabilir.

eğer arada kayda değer bir gelir farkı oluşacaksa veya belli planlarım varsa 2'yi de düşünebilirim ama 3 asla olmaz. başka çıkış yolumun olmaması lazım onun için, mecbur olmam lazım. kendi işim değilse haftada 60 saat çalışmaya asla rıza göstermem.

bu hustle kültüründen nefret ediyorum açıkçası. ben her saniyeyi aktif geçirmek, kendimi geliştirmek, daha çok kazanmak, daha çok öğrenmek vs. istemiyorum abi. bazen parkta yürüyüp kuşları muşları izlemek, bazen evde yatıp tavana bakmak, hiçbir şey yapmamak filan şahane özgürlükler. maaşlı olarak haftada 60 saat çalışmam. gerçi böyle diyorum da üç sene sonra "abi yeter ki işe alın bkunuzu yiyim gerekirse ofiste yatarım" demeye başlarım, garibanın suyunu sıkmadan bırakmayacak zenginler, nasılsa her geçen gün daha da zenginleşiyorlar, yakında biz fakirlerin/işçilerin elinde koz da kalmayacak hehe.
0
der meister
(22.01.22)
3u kesinlikle tavsiye etmiyorum. Paraya cok ihtiyaciniz vardir vs o ayri. Insan bunaliyor, hayati kacirma hissi, asosyallik, kulturel, sanatsal aclik ot gibi bir yasam kisaca. Trafigi, yolu da vardir onun. Gencligi harcamaya deger mi, firsat maliyeti kurtariyor mu supheli. O degil oran-oranti onemli konu lisede dinlemediniz galiba:) Garip garip farkli saatlere farkli maaslar falan
0
neverletyougodown
(22.01.22)
Şu anda tam olarak içinde bulunduğum durum, sayılar ile açıklayalım:

5 yıl önce başladığım gemi adamlığında (cruise sektörü) kontratlarım 6 aydı ve maaşım 10x kadardı. Gerek işimde yeni olmam, gerekse de iş yoğunluğu sebebiyle bu süreç zorlayıcı geçti ama yukarıda yazıldığı gibi yaşın genç olması, motivasyonun yüksek olması vb. ile yıpratıcı olmadı.

1 sene önce terfi aldım, kontratım 4 aya düştü, maaşım ise 16x'e çıktı. Zaten deneyimim, iş becerim arttığı için artık çok daha verimli çalışıyordum. Şimdi olgunluk dönemindeyim.

Bu terfinin kattığı yan avantajlar sayesinde tasarruf ve yatırım imkanlarım arttı, çeşitlendi. Önümüzdeki 4-5 yılı daha böyle geçirip sonrasında yavaş yavaş kontrat aralıklarımı açmayı planlıyorum. Hayat bir kere yaşanıyor kısmına katılıyorum ama akarken doldurmak da önemli. Genç, verimli yaşımda gece gündüz parti mi yapacağım? İşimde, gücümde yaşayıp kendime ait zamanı kaliteli değerlendirmeyi tercih ediyorum. Zaten evde dursam çok sıkılırım. Muhtemelen bir yaştan sonra insan zoraki olarak işe gitmek istemeyecek, yük olacak. Şimdilik böyle devam etmek daha uygun geliyor bana.
0
burka
(22.01.22)
@dermeister
3X kazanan bir insan 10 yıl çalışıp, doğru yatırımları da yapıp emekli olabilir ve yapmak istediğin bu aktiviteleri çok daha uzun yıllar yapabilir.
X kazanan bir insan 30 yıl çalışır ve aynı yatırımları, emekliliği yapabileceği şüpheli.

Ayrıca arada işsiz kalmak, hasta olmak gibi öngöremeyeceğimiz durumlar ortaya çıkabilir.
O yüzden gençken, sağlık varken doldurdukça doldursun derim.

Ama elbette tercih meselesi, diğer seçeneklere yanlış diyemem.
0
michael_knight
(22.01.22)
cok net 1

baskasina calisarak zengin olunmaz
0
foster
(22.01.22)
Ben sahsen gunde 10dk calisarak X kazanmayi sectim.

Belirli bir birikimin varsa arabani falan aldiysan her turlu 1 numarayi secerim.

Araba yoksa 3 secerim 2 sene kafayi kirarim.
Bu sekilde 2 sene gecirip iyi bir servet edinmistim. Sonra 6 ayri doktora falan gitmem gerekti :)
0
divit
(22.01.22)
@michael_knight,

abi ben yapacak hiçbir şeyim olmasa zaten kafama sıkarım. asosyal adamım. kaldı ki sadece türkiye değil, dünyanın ekonomik gidişatına bakarsan şurası çok açık: bizim neslimiz (90 sonrası doğanlar diyeyim) muhtemelen emekli olamayacak. temel ihtiyaçta sorun yok ama şu an en varlıklı ülkelerde bile gençler iş bulmakta, ev almakta vs. zorlanmaya başladı... daha da zorlaşacak bu.

doğru yatırım yapmak kolay bir şey değil, yatırdığım paradan fayda sağlayacağım kesin değil. tabii ki birikim yapmak, yatırım yapmak har vurup harman savurmaktan çok daha mantıklı ama 3x parayla 10-15 yılda emekli olmak hele ki ülke şartlarında bence imkânsız. burada x lirayı 8-10 bin lira olarak kabul ediyorum, hadi 15 bin diyelim... ayda 60 bin kazansam bile 10-15 yılda emeklilik parası çıkaracağımı sanmıyorum. bu durumda ne olur? 30-45 yaş arasını köpek gibi çalışmış olarak geçiririm; geri kalan 30-40 senemi ise hep tutumlu olarak, daha az harcayarak ve "yatarak" geçirmem gerekir.

o yüzden ben mümkünse 70-75 yaşıma kadar çalışmak, her zaman aktif kalmak ama sürdürülebilir bir iş yüküne sahip olmak isterim açıkçası... günde beş saat çalışmakla insana hiçbir şey olmaz. ne yorulurum, ne sıkılırım. gençliğimde de, yaşlılığımda da keyif alırım diye düşünüyorum.

bu tabii ki benim şahsi fikrim, kendi düşüncemi açıklıyorum sadece. başkası için 3x çok daha makuldur, ona bir şey diyemem. kendi adıma ama saçmalık olarak görüyorum, haftada 60-70 saat çalışmak zorunda kalsam muhtemelen 3-5 yıla intihar ederdim, akıl sağlığımı koruyamazdım.
0
der meister
(22.01.22)
@dissendium, @ neverletyougodown, oran orantı olmama sebebi, opsiyonların farklı çalışma şekilleri olması :) Biri danışmanlık, öbürü freelance vs. gibi.
0
🌸plutongezegendegilmi
(22.01.22)
Ben 2 diyorum. 32 yaşındayım, para bir şekilde kazanılıyor ama zaman geçtikten sonra insanın gözüne gitmediği tatiller çok daha fazla batmaya başlıyor. Haftada 60-80 saat ayrıca bilişsel işlerde sürdürülebilir değil, uzun vadeli kariyer hedefleyen biri olarak burnout riski çok yüksek. Yaşamadıktan sonra, stresler içinde uyuyamadıktan, sağlığımı arkadaşlarımı ailemi ihmal ettikten sonra benim için kazandığım paranın hiç bir önemi yok.

Bir de şu da var, ben şimdi deli gibi çalışayım 40 yaşında emekli olayım kafasında değilim çünkü çalışmayı seviyorum, ilerledikçe tempoyu düşüreceğim ama yine de çalışacağım. Şu an aşırı çalışıp erken emekli olmak da bi model ama benim hoşuma gitmiyor, her yaşın ayrı güzelliği var o güzellikleri çok kaçırmış oluyorsun o şekilde. Ya da mesela zaten hayatın yoksa (ailesiyle görüşmeyen, arkadaşı olmayan, hayattan tat almayan çok insan var vs), o zaman da bari deli gibi çalışayım da sonra hayatın tadını çıkarırım, parayla saygınlık kazanırım diyen insanlar olacaktır, buna da saygı duyuyorum.
0
roket adam
(22.01.22)
üçüncü seçenek
parasını versinler 7-24 çalışırım, hiç dert değil
zaten 20 saat çalışsam, arda kalan zamanda deliririm herhalde sıkıntıdan
0
rain when i die
(22.01.22)
İkinci seçenek

@dermeister +1
0
put it in your appropriate place
(22.01.22)
bu durumda 3 diyenlere anlam veremedim vallahi.
1 veya 2. 2 ile belki biraz de dogru yatirimlarla orta vadede erken emeklilik-finansal bagimsizlik bile kazanabilirsin.

3'e gelirsek biraz kasayim, 40 yasinda hic calismama gerek kalmaz, ondan sonra her seyi yaparim diyorsan o biraz zor. atiyorum 40 yasindan sonra mesela ne kadar clubbing yapabilirsin, veya konser insani olabilirsin, basketbol oynayabilirsin, vucut gelistirme yapabilirsin, yeni bir dil veya muzik aleti calmayi ogrenebilirsin? bunlar icin azmin ve istegin kalmayabilir mesela? o yuzden bazi seyleri yasinda yasamak daha mantikli. o yuzden denge onemli bence.
0
baldur2
(23.01.22)
3 - direk elenir,3-5 ay icinde burnout olursun, o sekilde yasanmaz.
2 - 1.5x veriyor ama 40 saatini kapatiyor, seni yine kitliyor. 20 saatini 0.5x'e satmak mantiksiz.
1 - ben bunu secerim, cunku senin 20 saatini bosa cikariyor ve bu zamanda sana 10x kazandiracak bir is kovalayabilirsin.
0
cooperr
(23.01.22)
1'i seçip ek uğraş / iş (mümkünse tamamen kendime ait) yaratırım.
0
gmzo
(23.01.22)
60 saat calisip 3X. Haftada 40 saat calisiyorum su an ve bos zamandan bol seyim yok. Ozellikle evdeysen (yolda vakit kaybi yok)
0
hot potato
(23.01.22)
ben biraz tembel olduğumdan 1>2>3

ama ortalama bi insan için 2>1>3. hem anlattığına göre iyi bir para kazanıyorsun hem de fazla çalışmaktan yorulmuyorsun. fazla çalıştıkça verimin düşer. üstelik kazandığın parayı harcayacağın yaşında hala çalışıyor olmak iyi değil.
0
paintov
(23.01.22)
(2)

Apple klavyesi su alıp geri döndürebilen oldu mu?

msb
Kedim bilgisayarın klavyesine sulu sulu bırakmış ama klavyenin üzerine gelen kısım baya su gibiydi, çok hafif kaka renkli su gibi, ishal olmuş.Neyse sildim temizledim kontrol ettim çalışıyor tüm tuşlar. Fakat birkaç saat sonra ı ve o harfleri basmaz oldu. Hemen klavyeyi ters çevirip tuşları söktüm v
Kedim bilgisayarın klavyesine sulu sulu bırakmış ama klavyenin üzerine gelen kısım baya su gibiydi, çok hafif kaka renkli su gibi, ishal olmuş.

Neyse sildim temizledim kontrol ettim çalışıyor tüm tuşlar. Fakat birkaç saat sonra ı ve o harfleri basmaz oldu. Hemen klavyeyi ters çevirip tuşları söktüm ve tam o kısma pirinç serpip poşete koydum.

Şimdi hemen yeni klavye alsam mı yoksa 1-2 gün beklesem çalışır mı? işim gücüm bilgisayarda sonuçta ama magic klavye de olmuş 1500 lira, haybeye para vermiş olurum pirinçler nemi çekerse :)

Napsam sizce?
0
msb
(22.01.22)
Tek şansınız alkol banyosu IPA alıp temizleyeceksiniz, ya da degreaser spray ile tuşların içine içine sıktırmaca basınçla. Apple uzun süredir yapıştırıyor klavyeleri açıp temizlemek gibi bir durum yok.

Hoş eski kablolu imac klavyeleri bozulunca bulaşık makinesine atıp düzeltiyordu insanlar bi ara öyle de bir şey var :D

Wd40 tavsiye etmem yağlı bir şey olduğu için dolayısı ile de iletken, normalde bir elektroniğe wd40 ile girişmek gerektiyse yekün alkol ile çok sağlam arındırmak lazım sizin senaryonuzda kapalı sistem olduğundan bu mümkün değil. O yüzden wd40'a bulaşmayın diyorum.
0
hedep
(22.01.22)
sırasıyla pirinç, alkol banyosu, bunların hiç biri olmazsa diş fırçası + wd40 ile girişirim. onun dışında o klavyeye artık güvenilmez, bugün çalışsa bile 2 gün sonra ortada bırakırsa şaşırmam.
0
roket adam
(22.01.22)
(6)

Reklam yerine miner?

plutongezegendegilmi
Şimdi internette girdiğimiz siteler reklam gösteriyor ya para kazanmak için, onun yerine efendi bi şekilde coin mine etseler nolur?Yani abartmadığın sürece cihaza çok bi etkisi olmaz, kötü yazılmış bi site daha çok CPU tüketebilir yani, bunun önünü almak mümkün değil. Sağdan soldan popup çıkmaz, ist
Şimdi internette girdiğimiz siteler reklam gösteriyor ya para kazanmak için, onun yerine efendi bi şekilde coin mine etseler nolur?

Yani abartmadığın sürece cihaza çok bi etkisi olmaz, kötü yazılmış bi site daha çok CPU tüketebilir yani, bunun önünü almak mümkün değil. Sağdan soldan popup çıkmaz, istersen adblock ile yine engelleyebilirsin vs. vs.

Bunu böyle exploit gibi illegal yollardan yapanlar olmuş da, niye doğru düzgün bi business model haline gelmemiş bu onu anlamadım.

Fikri olan var mı?
0
plutongezegendegilmi
(22.01.22)
ben ne demek istedigini tam anlayamadim. reklamları veren, kendisine musteri istiyor amacı o. google ads kullanıyorlar, google da dogru kisiye dogru reklamı gosteriyor, boylelikle reklam veren kisiye ulasan artıyor ve adam mutlu oluyor. reklamı sitesine koyan zaten google ads ile anlasıyor, sitesinde bir bölüm veriyor ve sadece o kadar.

kim coin mine edecek bu durumda?
sitelere girdigimizde calisan javascript kodları bizim cihazımızda calisiyor. yani "kim" coin mine edecek? kim yararlanacak?
0
plat0n
(22.01.22)
Benim bi sitem var. Siteme girdiğinizde, sizin browser'ınız üzerinden, kendim için coin mine ediyorum. Parayı böyle kazandığım için reklam göstermeme gerek kalmıyor.

Kullanıcıya da haber veriyorum kardeş böyle böyle, haberin olsun diye. İllegal bi durum ya da bi exploit durumu da yok.

Malware değil yani, benim sitemi kullandığın sürece CPU'nun bir kısmını alıyorum haberin dahilinde.
0
🌸plutongezegendegilmi
(22.01.22)
Sen muhtemelen sadece sitenin gideri icin kasiyorsun.
Reklam geliri ise astronomik bir gelir.

Adam bir banner kotup tak diye 50bin aliyor. Niye boyle atraksiyona girsin.
0
divit
(22.01.22)
@divit, aynen, böyle kamu hizmeti gibi gönüllü yürütmeyi planladığım bi site var, aylık 100-200$ masrafı olacak gibi, bi de gelenin uzun süre kalacağı bi site.

Reklam almak istemiyorum, kimsenin bağış yapacağını da sanmam. Bari böyle çıkarsın masrafını dedim.
0
🌸plutongezegendegilmi
(22.01.22)
Legal sekilde yapip cok abanmazsan olur bence.
Su an haber siteleri bile islemciyi %50'ye getiriyor bazen.

Belki aletin ne oldugunu fingerprintten yakalayip ona gore abanmak iyi olur.
Gariban pc'lere mobile yuklenme
0
divit
(22.01.22)
güvenlik perspektifinden bakıldığında antivirüs tarzı güvenlik yazılımları siteni direkt zararlı diye işaretleyebilir, global reputasyon veritabanlarında sitenin puanı düşer, dolayısıyla ziyaretçi deneyimin ciddi oranda negatif etkilenir diye düşünüyorum.
0
roket adam
(22.01.22)
(1)

güncelleme yapmadan uygulamayı eski sürümde çalıştırmak ios

deepfear
Arkadaşlar ipad air ios 10.3.3 süeümünü kullanıyorum halen. Mevcut güncel sürümü aşırı yer kaplaması ve bataryası öldürmesi nedeniyle yüklemek istemiyorum. Eski sürümde youtube uygulmaısnı çalıştırmak istediğimde "güncelleme yap" diyerek uygulamadan atıyor. Eski sürümde kalarak uygulamayı çalıştırma
Arkadaşlar ipad air ios 10.3.3 süeümünü kullanıyorum halen. Mevcut güncel sürümü aşırı yer kaplaması ve bataryası öldürmesi nedeniyle yüklemek istemiyorum. Eski sürümde youtube uygulmaısnı çalıştırmak istediğimde "güncelleme yap" diyerek uygulamadan atıyor. Eski sürümde kalarak uygulamayı çalıştırmanın bir yolu var mıdır.
0
deepfear
(22.01.22)
Bende de 1. jenerasyon ipad air var. kullandığın cihaz sanırım 2012 model. safari üzerinden çalıştırmayı deneyebilirsin ama muhtemelen yine patlayacaktır. update etmek dışında br çözümün yok ki zaten sadece yutup değil bir çok uygulama çalışmaymaya başlayacak.
0
roket adam
(22.01.22)
(7)

100km için ideal yakıt oranı nedir?

orhan tv
Bizim araç şehir içi 6.7lt yakıyor, dizel, az mı çok mu bilemedim. Sizce nedir durum
Bizim araç şehir içi 6.7lt yakıyor, dizel, az mı çok mu bilemedim. Sizce nedir durum
0
orhan tv
(21.01.22)
Dizel için bir fazla gibi sanki, benim benzinli 6.7 yakıyor, seat dizel için 5 litre civarlarını duydum ama millet de benimki az yakıyor demek için atmayı sever.
0
atom karincanin torunu
(21.01.22)
sandero stepway 1.5 dizel
hava şartları, yük, kullanım şekline göre: 5.3-5.8lt arası yakıyor(karma kullanım). 5'e düşmez zorlasam 6 olur.
0
late viper
(21.01.22)
benzinliyse iyi, dizelse yüksek denebilir.
1.5 benzinli 7 lt civarı yakıyor bendeki
0
roket adam
(21.01.22)
Egea 4,7 lt
(Yolun çoğu şehir dışı)
0
etna
(21.01.22)
Kullanıma göre 5-6lt arası yakan araca az yakıyor da demem çok yakıyor da.
Tabii böyle çok genel oluyor. Araç, mevsim vs bir çok şey etkileyecektir rakamları.
0
tum haklari saklidir
(21.01.22)
ideal yakit orani diye birsey yok..cunku senin idealinle benimki farkli.

benim bundan onceki aracim 12-13lt arasi yakiyordu ben zorluyordu simdiki 7.5-8 arasi yakiyor idare ediyorum..bana gore 7.5-8lt ideal ama baskasini 5lt uzeri yuksek gelebilir.
0
cooperr
(22.01.22)
bu şekilde yanıt verilemez. ortalama hız önemli. 6.7lt yoğun trafikli bir şehir ise ve ortalama hız 20-25km civarı ise kış aylarında normal.
0
orpheus
(22.01.22)
(19)

bir telefona 17 bin lira verilir mi?

birmilyonunvarmi
iphone 13 128 gb almayı düşünüyorum. havadan gelen bir param var ama elim gitmiyor. hiç iphone'um olmadı. hatta genelde dandik telefonlarım oldu. bu kez alayım mı verilir mi bu para?
iphone 13 128 gb almayı düşünüyorum. havadan gelen bir param var ama elim gitmiyor. hiç iphone'um olmadı. hatta genelde dandik telefonlarım oldu. bu kez alayım mı verilir mi bu para?
0
birmilyonunvarmi
(21.01.22)
Baştan söyleyeyim ben androidciyim fakat senin durumunda apple almak mantıklı

17 birim paraya apple aldın diyelim beğenmedin 15 birime kolayca elden çıkarırsın ufak zararın olur onu da merakına ve hevesine sayarsın
0
freebird5406_2
(21.01.22)
Telefona ne kadar verdiğiniz değil ne kadar kazandığınız önemli. Ben bir ürün beğendiğim zaman fiyatı hakkında ikileme düşersem almıyorum.
0
hayirsiz
(21.01.22)
Bu soru aslında iPhone yıllarca hasret kalmış ama gerçekte bir androidci olduğunu gösteriyor.

iPhone'u unutarak kendine Redmi note 10 ile beyaz bir sayfa açmalısın.
0
Erva
(21.01.22)
şahsen ben vermem. bilgisayar alırım o fiyata.
0
nothing in my way
(21.01.22)
5-6 sene kullanacaksın maksimum. İyi bir android alsan da bu kadar dayanır. Sorunun cevabı gelire göre değişiyor aslında.
0
garylineker
(21.01.22)
A52 al gec.
Ali koc bile s3 mini kullaniyor
0
divit
(21.01.22)
bir iPhone alınca 5 sene kadar sıkıntısız bir şekilde kullanmanız mümkün. bu arada yavaşlamıyor ve yazılım güncellemesi almaya devam ediyor. 5 sene sonra telefon artık çalışmadığı için değil de, yeni telefonların özellikleri kafanızı çeldiği için yeni telefon alıyorsunuz. bir ihtimalle de telefonda yer kalmıyor, özellikle bol bol video çeken biriyseniz yer kesinlikle kalmıyor.

bunun yarı fiyatına canavar gibi android telefonlar var doğru ancak bu telefonlar 2-3 seneden sonra yavaşlıyor, sonrasında telefonu yine kullanıyorsunuz ama gayet keyifsiz oluyor. bizim şirkette bu Huawei ve xiaomi'lerden alan 4-5 kişi var. bir yerden sonra ölüyor telefon. iPhone gibi 4 sene kafa rahatlığıyla kullanmak için alacağınız android'ler için yine samsung'a dönüp iPhone parası vererek almanız gerekecek.
0
co2s2
(21.01.22)
Iphone'ların kullanım ömrü kitapçığında bile 4 yıl yazar.
5 sene sonra yavaşlamaktan öte güncellemeleri telefonunuza yükleyemez, yeni uygulama kuramaz hale gelebilirsiniz.

Sorunuzun yanıtı, telefonu ortalama ne kadar kullandığınıza, kullanım tercihlerinize, hatta kullanım biçiminize bağlı. android'lere göre fiziksel olarak daha dayanıklı olduğu bir gerçek, her sabah telefonu 1metre düşürerek uyanacak olsam mesela android almayı denemezdim:)

güvenlik vb nedenlerle de iphone tercih edilebilir.

tamamen tercih. 17bin tl ciddi yatırım, 4 sene eskise de kullanırım , yukarıdaki nedenler benim için geçerli, alım gücüme uygun diyorsanız seçim sizin.
0
dreamnesiac
(21.01.22)
eski iphone 5'i yedek telefon olarak kullaniyorum. hala telefon tak diye aciliyor, whatsappta takilmadan isimi goruyor. 10 yil once cikmis bi telefon. barack obama baskan oldugu donemden. kitapcikta 4 yil yaziyor diye 4 yil sonra cope mi atmamiz gerekiyor?

iphone guzel telefon, alinir kullanilir. ama son modelini almaya gerek var mi, bunu kullanim amaci belirler. 13 128gb yerine ikinci el garantili 11-12 de alabilirsiniz mesela. bi de tabi diger ihtiyaclariniz onemli. sirf havadan para geldi diye luks tuketime para verilmez, oncelikli ihtiyaclari gidermek daha dogru olur.

ama para harcanacak bi yer yoksa, telefon mantikli. her gun en az 1-2 saatimizi geciriyoruz telefonla. onun yerini tutacak baska bi ekipman pek yok. televizyon falan bazen acmadigim gunler oluyor ama tuvalette bile telefonda takiliyorum, o yuzden telefonun iyisi yasam kalitesini artiriyor.
0
icim urperiyor
(21.01.22)
Bu soruyu soruyorsan verilmez. O telefonlar hesabindan 17bin kaybolsa farketmeyecek gruptakiler icin.
0
hot potato
(21.01.22)
çok daha ucuza ipad air alıp yanına bir de orta/üst segment android telefon alabilirsiniz.

iphone iyi güzel hoş ama o paraya çok daha mantıklı aletler var kafamda, hepsini dizdikten sonra hala kenarda 15 20 bin telefona kalırsa vermelik gibi geliyor bana hep.

Apple alemine ipad ile dalmak güzel bişey bence, kullanım senaryo ve alışkanlığınıza göre ipad mini de bakabilirsiniz air ile aynı spec'lere sahip. Yalnızca daha ufak.
0
hedep
(21.01.22)
Son model telefon almak bana şu piyasada çok saçma geliyor. Kendi kullandığım 128 gb iphone 11 bence ideal 10bin lira fiyatı.
Kendim yaklaşık 11 senedir iphone kullanıyorum android tarafında da bu seviye vardır hem de çok daha ucuza.
0
cilekli pasta
(21.01.22)
TR'de olsam 3-4 nesil geriden takip ederim...17 verecegine 7-8 harca, kalani btc'ye bas.
0
cooperr
(21.01.22)
Telefonla çok aşırı vakit geçiren, gezen fotoğraflar videolar çeken telefonu harbiden eskiten ve buna verecek parası da olan biri olarak bu sorunun cevabı benim için evet. sadece telefon olarak kullansam gider fiyat performans şampiyona şayomi alırım
0
roket adam
(21.01.22)
ben verdim, ertesi gün 20.000’e sonra da neredeyse 30.000’e çıktı fiyatı. indi herhalde 20.000 küsüre yine dolar inince.

altın gibi meret ama satmaya niyetim yok. rahat 5 sene kullanırım bunu, sonrası allah kerim.
0
avianthem
(21.01.22)
verilir.

laptop olsa vermez misin? bence pek bir farkı yok hatta çok daha kullanışlı bir alet.

15-20 bin lira laptop fiyatlarını normalleştirdiğim için 17 bine iphone da normal geliyor.
0
gabe h coud
(21.01.22)
android fanı ve apple kullanıcısıyım. apple 6s bayağı bildiğiniz 32 gb'lık model. pil seviyem halen %100 ve çizik yok telefonumda. o kadar temiz bakıyorum.

çok kez android kullandım. 6s ilk çıktığında "10 sene sonra android farkı açacak" demiştim. şu an aralarında dağlar kadar fark var ilerleme olarak. 6s halen güzel telefon. kayıyor. fotoğraf çekimi gayet yeterli günlük kullanım için ama insanların dilinde bir 5 yıl sonra kasılır muhabbeti var. bitmiyor. bitmeyecek. sebebi: android'de o temalar, eklentiler gerçekten yapı. inanılmaz güç-donanım gerektiriyor. bildiğiniz cep pc. ios buradan dolayı takılmıyor, stabilitesi dışarıya kapalı olmasından kaynaklı. android son cihazlarda artık 5 sene de geçse takılmıyor. şu an 2 yılın üzerinde cihazlar var elimizde M serisi, ilk günden farksız. bu muhabbet eskidendi.

zaten artık apple'da satamadığı için kendi yavaşlatıyor cihazları.

bu tartışma sabaha kadar sürse sonuç çıkmaz ama konuşmalar hep burada kilitleniyor. 12 mini alma taraftarıydım bende. şayet fiyatlar 8.400'ten 11'in üzerine gelmeseydi. ama 10+k TL bir apple cihaza vereceğime; S serisi bir samsung'a sahip olabiliyorsam mantık denilmesine gerek yok.

Elma logosunun da suçu yok ama tablo böyle. Daha kritik bir detay paylaşayım: 2 tane iphone 13 ile 2021 model sıfır km arazi motosikleti alabiliyorsunuz.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Kasma muhabbetine ben de yorum yapayim.

2010 model android 1.6 telefon evde hala 3. Telefon olarak kullaniliyor.

2014 model note4'u daha bu ay biraktim. Cunku millet fakir misin diye laf etmeye basladi.
Bir de outlook destegi cekti mail'lere bakamaz oldum.

Bu ay aldigim androide daha kutudan cikarir cikarmaz taktim kabloyu.
Yaklasik 30 tane samsung çöpü sildim.
Bixby falan var hatta trendyol,tiktok default yuklu geliyor. Kablo takmadan silemezsin bunlari.
Telefon 3 kere tuglaya donustu ama pes etmedim bastan basladim.

Bunlari silmezsen daha alir almaz telefon %20 dusuk basliyor hayatina.

Ikincisi android'in segmentleri var.
J,M,A var bunlar aslinda anne baba telefonu. 100 tane program yuklersen kasar bunlar.

S ve note alirsan telefonun cercevesi ekrani kirilana kadar kullanirsin.
0
divit
(22.01.22)
uzun yillar android kullananlara pek hitap ettigini soyleyemem ayfonun. sevdiiginizi dusunuyosaniz alinir
0
ala09
(22.01.22)
(4)

devletin sagladigi saglik guvencesinden cikmak

bay b
yillar once twitter'da takip ettigim hatta o zaman ekside de yaziyordu eleman kendi sirketini kurunca bag-kur odememek icin dava acmisti sonra sonucu ne oldu bilmiyorum.bazen benim de aklima geliyor yani ben devlete hadi emeklilik yine ok de saglik icin neden prim odemek zorundayim devlet neden bund
yillar once twitter'da takip ettigim hatta o zaman ekside de yaziyordu eleman kendi sirketini kurunca bag-kur odememek icin dava acmisti sonra sonucu ne oldu bilmiyorum.

bazen benim de aklima geliyor yani ben devlete hadi emeklilik yine ok de saglik icin neden prim odemek zorundayim devlet neden bundan cikmam sansi tanimiyor kamu saglik sisteminin de bu kadar icine edilmisken bari birak herkes kendi yoluna gitsin. bunla ilgili duydugunuz bir dava falan oldu mu ya da fikriniz nedir? ozellikle her muyane sonrasi odedigim kalemlere ilac fiyatina aldigim hizmete vs bakinca hep aklima gelir.
0
bay b
(21.01.22)
bir yerde işçi isen mecbur ödüyorsun ama eğer bagkurlu olailecek bir işin varsa primleri ödeme yıllarca birikir daha sonra bu sgk afları ile bu borçlar donduruluyor yani ilerleyen yıllarda istersen devletten satın alabiliyorsun ve daha da ucuza geliyor.


çıkamıyorsun, üstüne üstelik hiç bir sosyal güvenlik kurumuna tabii olmazsan bile genel saglık sigortası ödemek zorundasın.
0
liberal
(21.01.22)
Trafik sigortasi gibi baskasina verecegin zarari oduyorsun bu yuzden cikamazsin
Aslinda kendini zorla sana sigortalattiriyor.

Yani sen devletin sigorta primini oduyorsun devlet zora dusmesin diye.
0
divit
(21.01.22)
sağlık güvencesinin faydası çok pahalı bir hastalığa yakalanana kadar kötü, bu konuda haklısın.
ama özel sigortanın karşılamayacağı bir hastalığa denk gelirseniz büyük bir faydası var
dolayısıyla ikisini de devam ettirmek mantıklı ki bu tarz pahalı hastalıklar da mevcut havuzdan ödenebilsin.
aksi örnek için amerikan sağlık sistemini inceleyebilirsin. dünyada kişi başına en yüksek sağlık harcaması abd’de ama ortalama hayat süresi negatif ayrışıyor benzer ülkelerden.
0
roket adam
(21.01.22)
hukuken mümkün değil. söylediklerinde haklısın o ayrı.
0
paintov
(22.01.22)
(4)

Arabayı avm otoparkında bırakmak

mg3929
10a kadar ücretsiz ama 10da kapanıyormuş. Avm otoparkında bıraksam arabayı gece bi şey olur mu? Çektiriyorlar mı arabaları?
10a kadar ücretsiz ama 10da kapanıyormuş. Avm otoparkında bıraksam arabayı gece bi şey olur mu? Çektiriyorlar mı arabaları?
0
mg3929
(21.01.22)
Cektirmekle ugrasacaklarini pek sanmiyorum, o da maliyet sonucta.
Bazi Avm'lerin buna yonelik caydirici bir tarifesi var diye hatirliyorum. Atiyorum geceligi 200 TL 500 TL gibi. Arabanin onune kilit mi koyuyorlar ne yapiyorlar onu bilmiyorum ama.
0
la lykia
(21.01.22)
Bazı avmlerde tekerleğe kilit koyup çıkarmak istediğinde ciddi bir para istiyorlar la lykia'nın dediği gibi.
0
roket adam
(21.01.22)
Bir geceden bir şey olmaz ben bir keresinde plansız bir seyahat nedeniyle 10 gün falan bırakmıştım tekere kilit koymuşlardı, görevli arkadaş abi bikaç günden bi şey olmaz da süre uzayınca kilitliyoruz önceden haber verseydin kilit de koymazdık demişti, para da almadılar. Ha belki ben iyi taraflarına denk gelmişimdir bilmiyorum, konum Vialand otoparkı bir de.
0
Zaman Tamircisi
(21.01.22)
Ben bi kere avm kapandiktsn sonra gec saatte gidip aldim arabayi. Guvenlik nereye gidiyirsunuz diye sordu giriste. Arabamo alacagim dedim tamam dedi.
0
stavro
(22.01.22)
(2)

Şirketin tüm günlük toplantıları kayıt altına almak istemesi?

chicha_v2
Agile yapıya geçildi, günlük toplantılarımız oluyor 15 dk.Biraz önce bildirim geldi, bundan sonraki tüm günlük toplantıları kayıt altına alacaklarmış ve sonrasında agile dönüşüm ekibi inceleyecekmiş bu toplantıları."Kayıt aşamasında “Toplantıda kalmaya devam ederek, kayda alınmayı kabul etmiş oluyor
Agile yapıya geçildi, günlük toplantılarımız oluyor 15 dk.

Biraz önce bildirim geldi, bundan sonraki tüm günlük toplantıları kayıt altına alacaklarmış ve sonrasında agile dönüşüm ekibi inceleyecekmiş bu toplantıları.

"Kayıt aşamasında “Toplantıda kalmaya devam ederek, kayda alınmayı kabul etmiş oluyorsunuz.” uyarı mesajını alacaksınız. Bu noktada katılımcı olarak bunu kabul etme veya toplantıdan ayrılma seçeneği çıkacak. Buna göre aksiyon alabilirsiniz."

Böyle de bir şey demişler, ee istemiyorsak günlük toplantılara girmeyecek miyiz anlamadım.

Rahatsız edici buldum açıkçası bu durumu. Hukuken bir sakıncası var mı merak ettim?
0
chicha_v2
(21.01.22)
Hukuken bir sakıncası yok, iş bilgisayarını - iş networkünü kullanıyorsun sonuçta. Zaten bir çok firma bu şekilde çalışıyor.
0
roket adam
(21.01.22)
Bu uygulama epeydir yapılabiliyor şirketlerde önemli toplantılarda. Çekinceniz olursa toplantıyı organize eden kişiye belirtebilirsiniz
0
dreamnesiac
(21.01.22)
(12)

2011 Mini Cooper Mı; yoksa 2021 Hyundai i10 mu?

velasco
Değerli arkadaşlar merhaba. bu konuda görüşlerinize açığım. 2011 model 185.000 KM'de mini cooper mı; yoksa 2021 0 km Hyundai i 10 mu? Konu hakkında çok bilgi sahibi olmadığımdan sizlere danışmak istedim. Mini Cooper aşağıdadır.(git: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-mini-his-r-motors-2
Değerli arkadaşlar merhaba. bu konuda görüşlerinize açığım. 2011 model 185.000 KM'de mini cooper mı; yoksa 2021 0 km Hyundai i 10 mu? Konu hakkında çok bilgi sahibi olmadığımdan sizlere danışmak istedim. Mini Cooper aşağıdadır.

(git: www.sahibinden.com )
0
velasco
(19.01.22)
Bir i10 sahibi olarak taraflı olabilirim ama i10 diyorum.
0
inheritance
(19.01.22)
bu devirde 11 yıllık arabaya binmek maddi olarak risk.
i10
0
jamswety
(19.01.22)
10 yaşındaki arabayı alır almaz ya da birkaç ay sonra servise sokup 10bin 20binlik olabilirsin. Bu paralar artık servislerde ortalama paralar oldu. Her türlü 2022 model aracı alırım affetmem.
0
mg3929
(19.01.22)
teknik olarak bilmiyorum ama ben bu ikisi arasında kalsam düşünmeden i10 seçerdim. gerçi teknik olarak da 11 yıllık bir araca 250bin verir miydim emin değilim
0
avatar is back
(19.01.22)
mini cooper'ın derdi bitmez. i10 da parasının arabası değil malesef. orta yolda uzlaşabileceğin bir arabaya bak.

şunları buldum.

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com
0
false pretension
(19.01.22)
mini cooper bmw motoru ve km yüksek iki araç karşılaştırılamaz ama ben i20 alırım.
0
mikahakkinen
(19.01.22)
Mini'ler go-kart aracı gibi, sürmesi çok keyifli. Görüntüsü oyuncak gibi, sempatik.

Sorun şu; çoğu Mini kullanıcısı hor kullanıyor ve çok afedersiniz aracın b*kunu çıkarıyor. Linkini verdiğiniz araç birkaç kazaya karışmış, bunlar masum kazalar olabileceği gibi aracın sürekli limitlerde kullanıldığının işareti de olabilir. Mekanik olarak başınıza ne geleceğini bilmek zor.

Mini değil ama başka marka 10 yaşında bir aracım var, ekspertiz yapıp aldım ve pek sıkıntı yaşamadım. Ama yaşamayacağınız anlamına gelmez.

Eğer temiz kullanıldığına emin olabileceğiniz bir Mini bulursanız, kullanması, sürmesi keyifli bir araç. Bir miktar riskleri de göze alarak alabilirsiniz.

Öte yandan i10 çok sıkıcı bir araç maalesef :/ —Belki 3-4 yaşında başka alternatifleri değerlendirebilirsiniz.
0
kaptankedi
(19.01.22)
Gerçekten çok sağolun. Bu işlerden pek anlamayan bir insan olarak kafamda net bir fikir oluşturdunuz.
0
🌸velasco
(19.01.22)
185bin km'de araba alınmaz. bir de i10'da bir dolu yeni teknoloji gelecek. en azından CarPlay/android auto gelecek. bunlar araba kullanmayı çok kolay hale getiren uygulamalar..
0
co2s2
(19.01.22)
Bi kaç senelik boyasız bi i20 alsan?
0
antihero
(19.01.22)
Bir Mini hayranı ve bu araçları çok araştırmış biri olarak ben de Minilerin eskisinden uzak durmak gerektiği sonucuna varmıştım. başıma dert aramıyorsan yeni otomobil daha iyidir.
0
roket adam
(19.01.22)
10 yas ustu mini dert sahibi yapar +1
0
cooperr
(19.01.22)
(12)

Ofis dertleri (Katil kim?)

sormayageldim
ofis ortamında bir odada 7 çalışanız herkes erkek. en küçüğü benim yaşım da 31. beni ailem tüm yazılı ve yazılı olmayan toplum kurallarını öğreterek yetiştirdi. bu konuda kendileri de çok hassastır. dolayısıyla bende de aşırı hassasiyet gelişmiş olabilir. neyse. şimdi günün muhtelif saatlerinde arka
ofis ortamında bir odada 7 çalışanız herkes erkek. en küçüğü benim yaşım da 31. beni ailem tüm yazılı ve yazılı olmayan toplum kurallarını öğreterek yetiştirdi. bu konuda kendileri de çok hassastır. dolayısıyla bende de aşırı hassasiyet gelişmiş olabilir. neyse.

şimdi günün muhtelif saatlerinde arkadaşlarım kimisi 1 saate yakın telefonla konuşuyor hepimiz net şekilde duyabiliyoruz. kimisi çekirdek çiğniyor 1 saat onu dinliyoruz. kimisi sakız çiğniyor cart curt (bu arkadaşı uyardım sakıza karşı ekstra hassasiyetim var) azaltsa da bazen hala çiğniyor. kimisi açıyor dizisini hoparlöre veriyor bir saat onu dinliyoruz. işin garip yanı kimse de birbirine hiçbir şey söylemiyor.

ortalama bir dostluk oluştuğu için aramızda ben de bir şey söyleyemiyorum. arada bir laf çakıyorum ama anlamıyorlar. ya da işlerine gelmiyor. mizacım biraz serttir şaka yollu söylediğim şeyleri bile fazlaca ciddiye alıp alınanlar oluyor. bu durumda aramızın bozulmasını da istemiyorum.

bende mi bir anormallik var? eğer sıkıntılı olan bensem psikolojik tedavi almayı düşünüyorum. onların o hallerini görüp işittikçe başıma ağrılar iniyor. teşekkürler.
0
sormayageldim
(18.01.22)
sen haklısın. öyle bir ortamda başkaları duyacak şekilde telefonla konuşulmaz, çekirdek çitlenmez, dizi izlenmez, sakız da sinir bozucu olabilir ama ona net olarak bir şey diyemiyorum, olmasa iyi olur tabii.
0
veritaslibertas
(18.01.22)
Haklısınız.
benzerlerini kısmen yaşadım diyebilirim.
psikolojik tedavi değil de bu gibi şeyleri görmemezlikten gelebilmek burada önemli.

Ailenin (genel) kuralları öğretmesi güzel bir şey tabiki de. Sorunlar ise özelde yaşanıyor.
0
Erva
(18.01.22)
Dostum sen haklısın da açık ofiste tam bir sessizlik elde etmen imkansız. Her yerde aynı sıkıntıyı yaşayacaksın. Çok rahatsız ediyorsa gürültü engellemeli güzel bir kulaklık almanı öneririm.
0
roket adam
(18.01.22)
bu tamamen yetiştirilme tarzı ve görgüyle alakalı. ben de üniversite yıllarımda bir sene yurtta kaldım, insanların ne denli denyo olabileceğini orada öğrenmiştim.

sizde bir anormallik yok belki biraz mizofoni vardır o da problem değil. insanlar nerede ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini bilmiyorlar gerçekten.
0
wild honey suckle
(18.01.22)
7 kişinin olduğu bir ortamda böyle problemlerin yaşanması normal. doğru demiyorum, normal diyorum. her yerde var. tek tek, üşenmeden uyarmak lazım. kalem kalem bakarsak:

telefon : iş ile ilgili konuşuyorlarsa, bir şey demek mümkün değil ama şahsi telefon görüşmeleri için, "abi şahsi görüşmeleri, özellikle uzun olanları oda dışında yapsak, çalışrken konsantre olamıyorum" denebilir.

çekirdek : ne alaka gerçekten? "abi yemesek burada çekirdek, çok alakasız? iş ortamında hem konsantrasyon bozuyor, hem de pislik çıkartıyor"

sakız : "abi biraz daha sessiz çiğnesen, cakkıdı cakkıdı sinir bozuyor"

diziyi hoparlöre vermek : "abi hoparlöre bari vermesen? çalışıyoruz burada, bir yandan senin dizini takip ediyoruz. çalışırken dizi seyretmek en baştan yanlış da, en azından kulaklıkla dinlesen daha iyi"

tabii bunların hepsini sürekli söylemeniz halinde, nasıl dayak yersiniz bilemem.
0
co2s2
(18.01.22)
@co2s2 bu cümleler sürekli aklımda tekrarlanıyor. ama bunu sadece benim sorun ediyor olmam farklı bir problem doğuruyor. bu sefer suçlu, uyumsuz ben olacağım. çok acayip.
0
🌸sormayageldim
(18.01.22)
Sanırım burası bir devlet dairesi. Yoksa çekirdek çitlemek, dizi izlemek falan hayal edemedim. Ofis ofis değil sirk olmuş.

Son derece haklısınız bu arada. Son 50 yılda köyden kente hızlı göçün ve şehir hayatına uyum sağlamak şöyle görsün, büyük bir dirençle medenileşmeye, nezakete karşı direncin sonucu bu. Şehirlerde yaşayan insanların %90'ının toplu yaşama kurallarından, nezaketten, görgüden falan haberi olmadığı gibi bu kavramları küçük görüyorlar. İzlediği diziyi hoperlöre veren adam senin ondan rahatsız olabileceğini sadece düşünmemekle kalmıyor, aklına gelse bile bunu umursamıyor. Öenmli olan onun istediği çünkü. Bu adamın ailesi de böyle, komşusu da böyle. Bu yüzden apartmanlar bir gürültü cehennemi, toplu taşıma bir sinir harbi. Toplumun geneli böyle olduğu için artık bu davranışlar ayıplanmıyor da. Yani dizi izleyen adama normal şartlarda bu yaptığının seni rahatsız ettiğini söylemek bile onun adına seni utandırırken, adam sana rahatlıkla dinlemek istemiyorsan kulaklık tak diyebilir. Bu onu utandırmıyor çünkü. bunu sana kurduğu üstünlük olarak bile görebiliyor.

Psikolojik tedavi kısmını düşünebilirsin ileride ama bunun sebebi toplum kurallarına entegre olamama zorluğu değil, toplumun sende yarattığı tahribatı nasıl aşarım şeklinde olacaktır.
0
thracia
(18.01.22)
sesli sesli dizi izlemek, gayet medeni ve batılılı bir hareket. bu şehirli olmanın problemi. köylülükle bir alakası yok. benim köyümde dizi izlenmediği gibi çekirdek de yiyen yok. cakkıdı sakız çiğneyenleri kovduk zaten.

onlar gibi karşılık vermek senin için daha konforlu olur. çünkü bi yerden sonra "amma uzattın be" filan diye çamura yatacaklardır.
onlar dizi açıyorsa sen kur ofise 2+1'i kökle diziyi. sorana da sizin sesinizden etkilenmemek için dersin.
0
comp
(18.01.22)
hepsini uyar, anlamazlarsa müzik açarak karşılık ver.

hepsi anormal. dizi ve çekirdek neymiş yahu? patron da mı yok kimse bi şey demiyor mu? bi kere herkesin kulaklık kullanması lazım kısa şeyler harici.
0
jelly bear
(18.01.22)
haklısınız ama çok takmayın.
0
ya ben lan neyse
(18.01.22)
Eğer iletişim ve hitabet becerilerin master degree değilse 7 kişiyi değiştiremezsin ve ikna da edemezsin. İstenmeyen adam olmayı göze alıyorsan inadına davran tabi. Yoksa yerden göğe kadar haklısın. Bazı şeyler böyledir fakat, yapacak bir şey yok…
0
her giriste sifresini unutan adam
(18.01.22)
Harbiden biz sayılı insanlardanız sanırım.

Benim de ailem çok hassas eğitim verdi. Annem "öndekinin masasına bile dokunup rahatsız etme" derdi. Hayata atılınca sığır gurühla karşılaştım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(18.01.22)
(4)

Yutdışı pcr

hashus 1099
Merhaba,Yurdışına uçuşum var, dün acilde pcr testi yaptırdım. Bugün sonucu geldi, ancak pdf'te YURT DIŞI ÇIKIŞ AMAÇLI BELGE OLARAK KULLANILAMAZ ibaresi var. 1 ay önce aynı yerden aldığım testte yurtdışı amaçlı kullanılabilir yazıyordu. Ama, ab uyumlu sağlık pasaportu, covid 19 test sertifikası belge
Merhaba,
Yurdışına uçuşum var, dün acilde pcr testi yaptırdım. Bugün sonucu geldi, ancak pdf'te YURT DIŞI ÇIKIŞ AMAÇLI BELGE OLARAK KULLANILAMAZ ibaresi var. 1 ay önce aynı yerden aldığım testte yurtdışı amaçlı kullanılabilir yazıyordu.

Ama, ab uyumlu sağlık pasaportu, covid 19 test sertifikası belgesi türetebiliyorum bu test sonucu ile. Sertifikanın, diğer yutdışı çıkış amaçlı test sonucuyla üretilen sertifikadan hiçbir farkı yok.

Aşı sertifikalarım vs tam, 72 saat içinde negatif de aldım ama bu durum çıktı karşıma ve sürem de daraldı. Kapıda healthpass uygulamasındaki karekodu mu okutuyorlar yoksa test sonucu pdf'indekini mi? Pdf ise YURT DIŞI ÇIKIŞ AMAÇLI BELGE OLARAK KULLANILAMAZ ifadesi muhtemelen engel çıkaracak, değil mi?
0
hashus 1099
(18.01.22)
gidecegin ülke pcr testi istiyor mu?
0
helenart
(18.01.22)
Biletiniz hangi havayollarından ise orayı arayın, en güncel bilgiyi oradan alırsınız. Şimdi burada ne dense boş bence.
0
malheiros
(18.01.22)
Acildeki test zaten yurtdışına çıkışta sayılmıyordu ki? En son 2 ay önce yurtdışına çıktım, düzen lab gibi özel bir yerden özellikle "yurtdışına çıkış için" olacağını belirterek ingilizce test sonucu almıştım. Şu anda önlemler bu kadar sıkıyken kapıda kalma ihtimaliniz var, bence riske atmayın.

Bir öncekinde size kıyak yapmışlar sanırım.
0
roket adam
(18.01.22)
Para verip test yaptırmalıydınız. Ben geçen hafta test isteyen bir ülkeye geldim. Ankara’da check-in yaparken belgeye baktılar. Daha sonra İstanbul aktarmasında uçağa binerken tekrar baktılar. Ama öyle hızlıca bakıp geçiyorlar hem telefondan gösterirseniz o ibare görünmeyebilir bile.
0
but that was just a dream
(18.01.22)
(18)

Sağlıklı beslenme kaygınız var mı? Yüzde kaç sağlıklı besleniyorsunuzdur?

ms brownstone
Asıl sormak istediklerim başlıkta ama genel olarak bu “sağlıklı beslenme” dediğimiz şeyi nasıl ve ne şekilde algılayıp uyguladığınızı da merak ediyorum. Sizin için ne kadar önemli ve ne kadar uyuyorsunuz buna?
Asıl sormak istediklerim başlıkta ama genel olarak bu “sağlıklı beslenme” dediğimiz şeyi nasıl ve ne şekilde algılayıp uyguladığınızı da merak ediyorum. Sizin için ne kadar önemli ve ne kadar uyuyorsunuz buna?
0
ms brownstone
(17.01.22)
hiç bu tarz kaygılarım yok, 43 kiloyum.
0
rose parks
(17.01.22)
Var.

Yuzde 55 60 gibi
0
floydian
(17.01.22)
Evet bu kaygıyı taşıyorum. Yüzde seksen uyduğumu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kaygim var ama tembelim. %15 diyorum.
0
hot potato
(17.01.22)
Kaygım yok, %70-80
0
gabe h coud
(17.01.22)
kesinlikle var. kendi yaptığım ev yemeği olmak zorunda illa. dışarıdan söyleyince uyku düzenimden tut cildim bile bozuluyor.

tatlı dışında %80 sağlıklı besleniyorumdur. kendime söz verdim, ayda yılda bir evde yaptığım sütlaç dışında tatlıyı da keseceğim artık.
0
adse
(17.01.22)
Kaygım var hatta takıntı seviyesinde. %80-90 sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Dışarda yemek ve paketli gıdalar minimum seviyede. Canım tatlı isterse sağlıklı bir tarif bulmaya çalışıyorum. Şu an evden çalıştığım için buna uymak kolay ama işe gidince zor oluyor.
0
jazzabel
(17.01.22)
Valla hiç öyle bir kaygım yok. Yediğim sağlıklı şeyleri hep kazara yiyorum sanırım. Yani atıyorum 3-4 lahmacun yiyorsam lahmacun içine kattığım yeşillik falan sağlıklı sayılır herhalde anca. O yüzden benim yüzdem 20 falandır herhalde.
0
j r r tolkien hayrani
(17.01.22)
Yemek seçerim. Ispanak, pırasa falan yemem. Ama dikkat ediyorum. Gidip kekin üstüne çikolata yemem. Bir cips yediysem sonra bir hafta yemem. Kola içtiysem iki bardağı geçmem. Ben bu şekilde sınırlamayla kontrol ediyorum.
0
dissendium
(17.01.22)
Maaşımın çoğunu organik ürünlere ve vitamin takviyelerine verdiğim için %80 diyebilirim ancak sağlıklı beslenme kaygısından çok pahalılığın artacağından ve sağlıklı ürün alamayacağımdan kaynaklı bir kaygı mevcut.
0
BuddyGuy
(17.01.22)
Günlük aldığım kaloriye ve aldığım besindeki protein, karbonhidrat, yağ dengesine dikkat ediyorum.
Yıllardır şeker ve şekerli bir besin, dolayısıyla paketli gıda tüketmiyorum.
Günde en az 2 litre su (sıvılar hariç) tüketiyorum.
Her gün mutlaka farklı bir sebze (Çiğ ya da haşlanmış) tüketiyorum.
Kendi ekmeğimi, zeytinimi, peynirimi, yoğurdumu, şarabımı, cider ımı kendim yapıyorum.

Yüzde hesabı nasıl yapılır bilemediğim için cevaplayamayacağım.

Beslenmeyle alakasız gerçi de iyi de spor yaparım.
0
Mirket
(17.01.22)
Yok. Sevdiğim şeylerden sağlıklı olanlar sayesinde yüzde 10u tutturuyorumdur herhalde yani umarım:)
0
asteriks
(17.01.22)
Canımın çektiği şeyi ne olursa olsun tüketecek kadar sağlıklı besleniyorum. Sağlıklı beslenmek uğruna anlık isteğimi yadsıyacak kadar sevmiyorum bu hayatı.
0
Bruce
(17.01.22)
benim de var, şöyle var. evde abur cubur, kolay şeker tutmuyoruz. gereksiz kalori almıyoruz (hani açlık ve stres anında bi gofret yiyeyim dersin ya o), gereksiz alkol kullanımımız yok sadece sosyal okazyonlarda kullanıyoruz. dengeli beslenmeye çalışıyoruz (evde pişecek şekilde arada bi sebze, çoğunlukla tavuk, et) kahvaltı dışında ekmek yemiyoruz. tabii ki sağlıksız beslendiğimiz, hamburger baklava vs yediğimiz oluyor ama sık sık ve dandik yemektense seyrek ama kaliteli yiyoruz mutlaka, yediğimize değiyor yani.
0
roket adam
(17.01.22)
kızartma ve rafine şekerden mümkün olduğunca uzak duruyorum. yemeklerimi evde kendim yapmaya çalışıyorum, dışarıda yiyeceksem sağlıklı şeyler seçemeye özen gösteriyorum.

yemeklerde zeytinyağı kullanıyorum.

bazı dönemler tatlıya karşı zaafım oluşuyor, kontrollü bir şekilde yemeye çalışıyorum sonra geçiyor.

asitli içecekler on yıldan fazladır hayatımda yok.

bu şekilde idare etmeye çalışıyorum, iyi beslendiğimde iyi hissediyorum ama yemek yemeyi de çok seviyorum:) denge kurmaya çalışarak devam ediyorum diyebilirim.

bir de haftanın üç günü direnç antremanı yapıyorum, bu hayat kalitemi baya yükseltti.
0
elma
(17.01.22)
Midem her şeyi kaldırmadığı için dikkat ediyorum.

Şeker, tuz, ekmek, paketli gıdalar, katı yağ ,yağlı gıdalar minimumda yiyorum.

Bakliyat,yumurta,peynir,tavuk tüketmeye çalışıyorum
Meyve ve sebzeye ilaveten yulaf, kinoa , börülce tüketiyorum
Kuru kayısı ceviz kuru üzüm enerjim düştüğünde yiyorum
Kahvemi çayımı sade içiyorum

Canım çok tatlı isterse ki senede 2-3 supangle tercih ediyorum.

Tek sorun yeni tarifler bulamıyorum ve bazı tarifler yavan olduğu için en ufak lezzet verici bir sos-krema-baharat filan eklemek maliyeti arttırıyor.
0
kararsızataletfilozofu
(18.01.22)
sağlıklı beslenme çok geniş bir kavram ülkemizde.
Sadece "Fit" gıdalar tüketen de sağlıklı yiyorum diyor.
Organik beslenen de...
Karatay diyeti uygulayan da.
Kendince tuhaf diyet rituelleri uygulayanlar da sağlıklı yediğine inanıyor.

Sağlıklı beslenmeden benim anladığım katkısız (bu şartlar altında düşük katkılı), gıda ürünleriyle dengeli ve düzenli yemek (akdeniz diyetine yakınım diyelim)

Ama maalesef ülkemizde marketten alınan ürünlerin birçoğu bu tanıma uymuyor. Tamam dengeli beslenmek mümkün bir şekilde. Ama tükettiğimiz ürünler sorun.

Tohumlara güvenemiyorum, et ürünlerine güvenemiyorum çünkü hayvan nasıl yemleniyor, nasıl ilaçlanıyor bilmiyoruz.

Gıdalara eklenen birçok renk ve katkı maddesi bir şekilde "sağlığa olumsuz bir etkisi kanıtlanmamıştır" denerek yırtıyor.

Ne yazık ki doğal gıdaya ulaşmak hem çok maliyetli, hem de çok eforlu. Çünkü her ürünü Türkiye'nin dört bir yanından almak ve bunu düzenli bir şekilde almak dert.
Sırf bu iş için bir ekibinizin olması lazım.
0
anten
(18.01.22)
Üniversiteye başladığım dönem sağlıklı beslenmeyle ilgili neyin ne olduğunu öğrenmeye başladım, fakat sağlıklı yemeklerin üstüne ek olarak dışarıdan aperatif söylerdim, kilo sorunum hiç olmadı ama yağ oranım biraz yüksekti, hep rahatsız oldum bu durumdan.

Üniversite sonrası yemek yapma konusunda çok iyi noktaya geldim, nadir yediğim abur cubur ve dışarıdan yemeleri özel günler haricinde bıraktım.

Artık her gün evde spor yapıyorum, beslenmeyle ilgili son gelişmeleri takip edip vücuduma iyi gelen rutinleri oluşturuyorum.

Nadiren dışarı çıktığımda burger, pizza gibi kaçamaklar yapıyorum. Hayatım bu sayede kökünden değişti, çok iyi hissediyorum. %95 diyebilirim.
0
hadi ya la
(18.01.22)
(8)

eski kiracının oturduğu fiyat - yeni ev sahibi

adse
selamlar. içinde kiracı olan bir ev satın alındı. kendisi 6 aylık kirayı eski ev sahibine peşin ödemiş, yeni ev sahibine bir ödemesi olmadı. planlar değişti, yeni ev sahibi oraya yerleşmekten vazgeçti, kiracı da düzgün bir insan, fiyatta anlaşılırsa kalacak kendisi. (herhangi bir sözleşme yapmadı y
selamlar.

içinde kiracı olan bir ev satın alındı. kendisi 6 aylık kirayı eski ev sahibine peşin ödemiş, yeni ev sahibine bir ödemesi olmadı. planlar değişti, yeni ev sahibi oraya yerleşmekten vazgeçti, kiracı da düzgün bir insan, fiyatta anlaşılırsa kalacak kendisi. (herhangi bir sözleşme yapmadı yeni ev sahibiyle)

bu durumda eski ev sahibiyle olan anlaşmaları, eski kira bedeli vs. yeni ev sahibini bağlar mı? 4500'e oturuyormuş eskiden. şu an o bölgede kira fiyatları en aşağı iki misli görünüyor, buna rağmen aracılık eden emlakçı cüzi bir artış teklif etti, ki o fiyata o bölgede bulunabilecek evler 40 metrekare, evin yarısı bile değil. o yüzden bana çok düşük geldi emlakçının teklifi. nasıl oluyor bu işler? eski ev sahibine ödediği kira, yeni ev sahibini zam bazında bağlar mı?
0
adse
(17.01.22)
Bağlar. Evi alan kiracı ile alıyor. Önceki kiraları eski ev sahibinden talep etmeli.

6 aylık kirayı banka üzerindne yollamamış mı.

Sözleşme yoksa yasal oturum hakkı da yok. Öbür türlü total 10seneden önce kiracı çıkarılamaz.
0
ceketimi alip cikcam
(17.01.22)
@ceketimi alip cikcam, çok teşekkür ederim, bunu bilmiyordum. neyse ki bir sözleşmemiz yok, ev alındıktan sonra bir ay içinde ihtar da çekildi.
0
🌸adse
(17.01.22)
1 ay içinde ihtar çekildiyse sorun yok.
Ayrıca kiracıya depozitoyu siz verecekseniz. Evi aldığınız kişi teknik olarak onu size vermesi gerekiyor.
0
ceketimi alip cikcam
(17.01.22)
-kira sözleşmesi yazılı olmak zorunda değil
-evi satın alınca eski ev sahibi ile kiracı arasındaki kira sözleşmesini de devralmış oldunuz. yani 6 aylık kira ödenmiş durumda, çıkacağı zaman depozitoyu siz iade edeceksiniz, oturmaya devam edecekse sözleşme süresinin sonunda maksimum üfe oranında zam ile oturmaya devam edebilir, 5. yılın sonunda emsal kira artışı isteyebilirsiniz vs.
-kendiniz veya ailenizden biri oturmayacaksa kiracıyı yasal yollar ile çıkartamazsınız.
-1 ay içinde çektiğiniz ihtar kendiniz veya ailenizin oturumu için geçerli. 3 yıl boyunca eski kiracıdan başkasına kiraya veremezsiniz. yoksa tazminat hakkı doğar.
0
hadsafhada
(17.01.22)
@hadsafhada çok teşekkür ederim, cevaplayacak tüm arkadaşlara da çok teşekkürler
0
🌸adse
(17.01.22)
kira sözleşmesi yazılı olmak zorunda değil evet ama sözlü olacaksa da bunun da bir kanıtlanma yükümlülüğü var.
1) dava açılsa eski ev sahibi evet bu benim kiracımdı diye şahitlik yapar mı?
2) 6 aylık kirayı "kira" diye banka hesabına mı göndermiş yoksa elden mi vermiş?

eğer şahitlik yoksa ve kirayı da elden verdiyse - açıklamaya kira yazmadıysa arkadaşı rahatlıkla çıkarırsınız. kirayı bankaya yatırdıysa veya şahitlik varsa, arkadaşların dedikleri geçerli (max tüfe kadar zam yaparsınız ve arkadaş oturmaya devam eder)
0
roket adam
(17.01.22)
Eski kiranın fiyatı yeni kirayı bağlamaz.
Eskiden 4500'e de otursa ben bundan sonra 45000 istiyorum diyebilirsiniz.
Ama evden çıkarmak için evi satın aldığınız ilk ay ihtar çekmeniz gerekiyor.

Genelde sanırım şöyle yapılıyor.
Merhaba, ben evi satın aldım. 15 gün içerisinde X fiyattan sözleşme imzalayalım veya ben 6 ay sonra evden çıkmanız için ihtar çekiyorum, o 6 ay boyunca eski ev sahibiyle anlaştığınız kirayı bana ödemeye devam edin.
0
michael_knight
(17.01.22)
@michael_knight 1 ay içinde çıkması için ihtar çekilmezse bağlar
0
ceketimi alip cikcam
(17.01.22)
(10)

siparişle gelen poşetleri yıkama/silme yapıyor musunuz, direk dolaba mı

ShadowOfMoon
mesela getirden gelen kağıt veya plastik poşet için. nereye sürüldüğü belli değilveya yemek siparişiyle gelenveya meyve geldiyse şeffaf poşetle direk buzdolabına mı atıyorsunuzo poşetleri kullanıyor musunuz tekrarben mikrop virüsten çok kire hijyene takılıyorum. o poşeti kurye motoruna koydu, öncesi
mesela getirden gelen kağıt veya plastik poşet için. nereye sürüldüğü belli değil
veya yemek siparişiyle gelen
veya meyve geldiyse şeffaf poşetle direk buzdolabına mı atıyorsunuz

o poşetleri kullanıyor musunuz tekrar

ben mikrop virüsten çok kire hijyene takılıyorum. o poşeti kurye motoruna koydu, öncesinde mağazada restoranda yere koyuldu. ayakla basılan yerlere değdi vs.

bunları düşünüyorum ama eve poşet gelince altını silmiyorum ve yatağıma bile koyuyorum.
0
ShadowOfMoon
(17.01.22)
Seffaf posetle dolaba koyarim ama asil buyuk poseti yere koyarim sadece. Cunku dedigin gibi yere falab konuyor disarida.
0
floydian
(17.01.22)
direkt dolaba atıyorum. ya da siparişse poşedi açıp direkt yiyorum. henüz ölmedim. pandemiden beri gelen kargo ya da siparişi aldıktan sonra el yıkama alışkanlığı oldu ama.
0
pide
(17.01.22)
Direkt buzdolabına atarım, takılmam öyle şeylere.
0
sta
(17.01.22)
büyük poşeti çöp poşeti yapıyorum, kendi sarılı poşetini genelde dolaba atıyorum
0
lcha
(17.01.22)
eskiden de gelenleri hemen ayirir dolaba oyle koyardim, simdi de oyle; pandemi ile birlikte eskiden yaptiklarim devam ediyor. oyle temiz suyla, deterjanli suyla silme filan yapmadim hic. dediginiz gibi buyuk poset hafif kirli olabilir, onu da hemen cop poseti gibi yapar gelenlerden cikardigim plastik, kagit vb seyleri ona koyar oyle atarim
0
sweetoffice
(17.01.22)
poşetleri kullanmıyorum.
covidden beri buzdolabına girecek ve paketinden kurtaramadığım ürünlerin paketini sabunluyoruz.

meyve sebzelerin poşetlerini değiştiriyoruz veya balkondaki kasaya bırakıyoruz. poşeti yıkayıp ne yapayım? sabun+su poşetten daha pahalı :D atıyoruz direkt.
0
rewlack
(17.01.22)
Poseti kullanıyorum. Yikama yaglama falan yapmıyorum.
0
stavro
(17.01.22)
hijyenden bağımsız olarak, poşetle bir şeyleri dolaba koyarsanız dolap çok pis naylon kokar bir süre sonra. şeffaf poşetten bile çıkarıyorum.
poşetleri poşetliğe koyuyor, çöp möp için tekrar kullanıyorum. tuvaletin çöp poşedi bittiyse oraya da taktığım oluyor zaman zaman.
0
kenarortay
(17.01.22)
dolaba poşet hiç koymuyoruz ki. domates meyve vs dışında dolapta hiç poşet yok.
0
roket adam
(17.01.22)
Büyük poşeti delik değilse kaldırıyorum kenara, çöpü falan koyarım sonra atarken diye,
Şeffaf poşetlerin hepsini atıyorum. Ambalajcıdan rulo şeffaf poşet alıyorum covidden beri, meyveyi sebzeyi kendi temiz poşetime koyuyorum. Yıkanabilecek ambalajlı her şeyi yıkıyorum. Ama tuvalet kağıdı, peçete vs. içine su kaçtığı için domestos spreyliyorum her tarafını, sonra kurulayıp kaldırıyorum.
0
hrvl
(18.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.